Orhan Veli ve ona ait olduğunu bilmediğimiz şarkılar
"Şiire kasket giydiren" , onu adeta sokağa çıkaran Orhan Veli, edebiyatımıza lezzetli bir zekâ örneği bırakarak, yediden yetmişe her yaştan insana hitap etti. Onun bu hitabı, kimi zaman dilden dile dolaşan dizelerle, kimi zamansa sevdiğimiz bir melodide hayat buldu. Bundan 68 yıl önce bugün yaşamını yitiren şair Orhan Veli'yi, çocuksu dizeleri ile anıyor, bestelenen şiirlerini sizlerle buluşturuyoruz.
Giriş Tarihi: 14.11.2018
10:58
Güncelleme Tarihi: 14.11.2018
11:14
Seslendiren: Cem Karaca
Dinlemek için tıklayın.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı Önce hafiften bir rüzgâr esiyor; Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar, ağaçlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda, Sucuların hiç durmayan çıngırakları İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Kuşlar geçiyor, derken; Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık. Ağlar çekiliyor dalyanlarda; Bir kadının suya değiyor ayakları; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Serin serin Kapalı Çarşı Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa Güvercin dolu avlular Çekiç sesleri geliyor doklardan Güzelim bahar rüzgârında ter kokuları; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Başımda eski âlemlerin sarhoşluğu Loş kayıkhaneleriyle bir yalı; Dinmiş lodosların uğultusu içinde İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Bir yosma geçiyor kaldırımdan; Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar. Birşey düşüyor elinden yere; Bir gül olmalı; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Bir kuş çırpınıyor eteklerinde; Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum; Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum; Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından Kalbinin vuruşundan anlıyorum; İstanbul'u dinliyorum.
Beste & Seslendiren: Özdemir Erdoğan
Dinlemek için tıklayın.
Bedava yaşıyoruz, bedava; Hava bedava, bulut bedava; Dere tepe bedava; Yağmur çamur bedava; Otomobillerin dışı, Sinemaların kapısı, Camekânlar bedava; Peynir ekmek değil ama Acı su bedava; Kelle fiyatına hürriyet, Esirlik bedava; Bedava yaşıyoruz, bedava.
Beste & Seslendiren: Ahmet Kaya
Dinlemek için tıklayın.
Küçüktüm, küçücüktüm, Oltayı attım denize; Bir üşüşüverdi balıklar, Denizi gördüm.
Bir uçurtma yaptım, telli duvaklı; Kuyruğu ebemkuşağı renginde; Bir salıverdim gökyüzüne; Gökyüzünü gördüm.
Büyüdüm, işsiz kaldım, aç kaldım; Para kazanmak gerekti; Girdim insanların içine, İnsanları gördüm.
Ne yardan geçerim, ne serden; Ne denizden, ne gökyüzünden ama… Bırakmıyor son gördüğüm, Bırakmıyor geçim derdi.
Oymuş, diyorum, zavallı şairin Görüp göreceği.
Beste: Onno Tunç – Seslendiren: Hümeyra
Dinlemek için tıklayın.
Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda; Dokunabilir misiniz, Gözyaşlarıma, ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce. Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum.
Beste: Nadir Göktürk – Seslendiren: Ezginin Günlüğü
Dinlemek için tıklayın.
Gün doğmadan, Deniz daha bembeyazken çıkacaksın yola. Kürekleri tutmanın şehveti avuçlarında, İçinde bir iş görmenin saadeti, Gideceksin; Gideceksin ırıpların çalkantısında. Balıklar çıkacak yoluna, karşıcı; Sevineceksin. Ağları silkeledikçe Deniz gelecek eline pul pul; Ruhları sustuğu vakit martıların, Kayalıklardaki mezarlarında, Birden, Bir kıyamettir kopacak ufuklarda. Denizkızları mı dersin, kuşlar mı dersin; Bayramlar seyranlar mı dersin, şenlikler cümbüşler mi? Gelin alayları, teller, duvaklar, donanmalar mı? Heeeey! Ne duruyorsun be, at kendini denize; Geride bekliyenin varmış, aldırma; Görmüyor musun, her yanda hürriyet; Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol; Git gidebildiğin yere.