Arama

Sezai Karakoç hatıralarında Necip Fazıl'ı nasıl anlattı?

Sezai Karakoç'un Diriliş dergisinde yayımladığı Hatıralar yazıları, hem kendisinin hem de etrafındakilerin yaşanmışlıklarına ayna tutar niteliktedir. Hatıralar'ın içerisindeki en önemli isimse şüphesiz Necip Fazıl Kısakürek'tir. Üstad kendisine "Sevgili Sezai Karakoç'um" diye seslenir. Aralarındaki bağ bir dostluk, bir ideoloji bağıdır. Karakoç, bunların ışığında Necip Fazıl ile nasıl tanıştığını, aralarında geçen konuşmaları ve dargınlığı anlatır. Sezai Karakoç'un hatıralarıyla Necip Fazıl Kısakürek'i 36'ncı ölüm yıl dönümünde rahmetle anıyoruz…

  • 27
  • 29

"Ne olduğunu bile sormadan; 'Sen onlara, Necip Fazıl Bey'e söyler, sizi buradan attırırım demişsin.' dedi. Oysa böyle bir söz asla ağzımdan çıkmamıştı. Bunu söylemem mümkün de olamazdı. O kadar yıl beraber olduğumuz üstadın bunu bilmesi lâzımdı. Canım sıkıldı. Ben de 'onların bu sözüne inandınız mı?' dedim. O da 'Söylemiş olabilirsin.' deyince çok müteessir oldum. Bir şey söylemedim."

Karakoç, anılarında Kısakürek'i suçlayıcı herhangi bir ifade kullanmaz. Kırıldığını bile açık bir şekilde söylemez. Yalnızca bu olaydan sonra şairi uzun müddet aramadığını belirtmekle yetinir. Bu dargınlık 1959'a dek sürer.

  • 28
  • 29
Karakoç'un edebi yönünü keşfeden Necip Fazıl
Karakoç’un edebi yönünü keşfeden Necip Fazıl

Sonraki günlerde Son Posta gazetesinde yazmaya başlayan Kısakürek, genç şair Sezai Karakoç'un ikinci şiir kitabı olan Şahdamar üzerine bir fıkra kaleme alır. Esasen sanatçı, çok yakın olmasına rağmen uzun zaman farkına varılmayan bir hakikatin sebep olduğu hayret duygusunu yaşamaktadır. Elbette Kısakürek, Karakoç'un sanatçı kişiliğini yeni öğrenmemiştir. Onun Büyük Doğu'da neşredilen şiirlerinden ve edebi yazılarından haberdardır.

Bununla beraber o zamana kadar genç şairin edebi metinlerine pek fazla dikkat etmemiştir. Toplumu sarsan olaylar, dergi çıkarma telaşı ve hapis çilesi gibi faktörler de onun şairliğini Kısakürek'e unutturmuş olabilir.

  • 29
  • 29

5 Mayıs 1962'de Son Posta'da yayımlanan "Onu Anlayınca" başlıklı yazısında şair, onun şiirlerine ilk kez ciddiyetle eğilir. Şaşılacak bir şekilde şiirleri beğendiğini de ekler.

Karakoç bu gelişmeden birkaç gün sonra şairi ziyarete gittiğinde onu darılmış bulur. Zira Kısakürek, 'yazıyı okur okumaz koşup teşekkür etmediği[ne]' kırılmıştır. Söz konusu yazı "olay" olmuştur, ama yazının sahibi ortada yoktur. Hatta Sabri Esat Siyavuşgil, Kısakürek'e telefon etmiş, 'Sen gençler için yazı yazmazdın!' diyerek şaşkınlığını dile getirmiştir. Karakoç ise ilgisizliğinden değil, utancından dolayı arayıp teşekkür etmediğini belirtir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN