Türk edebiyatından mutlaka okumanız gereken 20 kitap 20 alıntı
Okumayı seven her kesimin hayatında iz bırakmış bir kitap mutlaka vardır. Ya anlatılan hikaye etkilemiştir ya da kendimizden bir parça bulmuşuzdur satırlarda. Öyle kitaplar vardır ki zamanının en iyi yazarları tarafından kaleme alınmış, evrensel konulara, karakterlere, hayatlara, duygulara ve bakış açılarına sahip olmuşlardır. İşte Türk edebiyatından mutlaka okumanız gereken 20 kitap 20 alıntı...
Giriş Tarihi: 02.03.2020
15:26
Güncelleme Tarihi: 27.05.2020
05:13
Yalnız Seni Arıyorum - Orhan Veli
O zamanlar ismini söyleyemediği sevgilisi "Nahit Hanım"dı. Hayatta iki varlığı oldu: Şiiri ve sevdası.Şiirleri okurlarının ezberinde... Sevgisine gelince, onu, tek büyük aşkı "Nahit Hanım"a vermişti: Bu kitap onun belgesidir.Şiirimizde çığır açmış ustanın aslında nasıl bir gönül ustası olduğunu kanıtlayan mektuplarını okuduğunuzda onu çok daha yakından tanıma fır. Bu eser "İstanbul Türküsü" gibi pek çok şiirini daha iyi anlamamızı sağlar. 36 yıllık ömrüne neler sığdırdığını görecek, onu daha çok sevecek ama belki biraz da üzüleceksiniz. Nereden bakılsa, gizli saklı yaşanmış kırık bir aşk hikâyesine tanık olacaksınız. 64 yıldır çekmecelerde kalmış mektuplar, ince ince akan bir mağara suyu gibi dingin, dupduru ilk kez gün ışığına çıkıyor.
Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayınız.
"Ne etraf, ne havalar, hiçbiri mühim değil.Bana sen kafisin."
I Orhan Veli
Monna Rosa Şiirler XI - Sezai Karakoç
İkinci Yeni şiirinin uç beyi, yeni mistik şiirin kıyas kabul etmez şairi Sezai Karakoç'un bu kitabı oluşturan şiirlerden Rüzgâr , 1951'de Hisar Dergisi'nde ,Yağmur Duası, 1952'de Mülkiye Dergisi'nde , Monna Rosa I, 1952 Haziran'ında Hisar Dergisi'nde , 1953'de Mülkiye Dergisi'nde , 1956'da Büyük Doğu Günlük Gazetesi'nde , Monna Rosa II, III , Ve Monna Rosa , 1953'de Mülkiye Dergisi'nde , İşaret adlı şiir 1954'de Hisar Dergisi'nde yayınlandı. Yazıldıkları tarihte yarım kalmış olan Kader Yolu ve Kayboluş şiirleri ise, tamamlanarak, ilk kez bu kitapla yayınlandı.
Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayınız.
"Zaman ne de çabuk geçiyor Mona. Saat onikidir söndü lambalar Uyu da turnalar girsin rüyana, Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar."
I Sezai Karakoç
Yaban - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Kendi dönemi içindeki gerçekçilik anlayışına uygun olarak yazılmış olan Yaban'da Yakup Kadri, I. Dünya Savaşı'nın bitimiyle birlikte Sakarya Savaşı'nın sonuna kadar olan sürede bir Anadolu köyünde, köylüleri, köyün durumunu, Milli Mücadeleye ilişkin tavırlarını bir aydının gözüyle verir. Yaban için "bu eser benliğimin çok derinliklerinden adeta kendi kendine sökülüp, koparak gelmiş bir şeydir" diyen yazar, bu romanda ortaya koyduğu birçok soruna daha sonra yazacağı Ankara'da cevap bulmaya gider.
Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayınız.