Türk edebiyatının sürgün kalemleri
İnsanın iradesi dışında istemediği bir coğrafyada yaşamaya mecbur edilmesidir sürgün. Adem ile Havva'nın cennetten dünyaya sürgünü nasıl bütün insanlığın kaderini etkilemişse sürgün cezaları da muhatap şair ve yazarların hayatlarını, kaderlerini, eserlerini ve hatta ailelerinin istikballerini bile etkiledi. Niyazi Mısri'den Mehmet Âkif'e sürgüne gönderilen yazarlar ve şairleri sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 12.11.2018
16:29
Güncelleme Tarihi: 12.11.2018
17:56
Ziya Gökalp, muhalif derneklere üye olmak nedeniyle 1898'te tutuklandı. Bir yıl cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakılan Ziya Gökalp, 1900 yılında Diyarbakır'a sürgüne gönderildi . 1908'e kadar Diyarbakır'da küçük memuriyetlerde görev yaptı.
Ziya Gökalp 1919'da İngilizler tarafından tutuklandı. Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili işgal mahkemesi tarafından yargılandı. Yargılanma sonucu Ermeni soykırımı iddialarını kesin bir dille reddeden, "Katliam olmadı, mukatele oldu." cümlesiyle özetlenebilecek bir savunma yapan Gökalp, Malta'ya sürgün edildi. Ziya Gökalp Malta sürgünü sırasında sürekli ailesine mektup gönderir. Daha sonra bu mektupları "Limni ve Malta Mektupları" adıyla kitaplaştırır. Söz konusu olan bu kitap o döneme Malta'ya sürgün edilenlerin orada geçirdikleri hayat şartlarıyla ilgili elimizdeki tek eserdir. Ziya Gökalp 2 yıllık sürgün döneminden sonra İstanbul'a döndü.
CAVİT ŞAKİR KABAAĞAÇLI (1890-1973)
Halikarnas Balıkçısı, dört asker kaçağının kadersizliğiyle ilgili olarak "Hüseyin Kenan" Takma adıyla kaleme aldığı 13 Nisan 1925 tarihli "Hapishanede İdama Mahkûm Olanlar Bile Bile Asılmağa Nasıl Giderler" başlıklı öyküsünden ötürü İstanbul İstiklal Mahkemesinde "Memlekette isyan bulunduğu bir dönemde askeri isyana teşvik edici yazı yazmak" suçundan yargılanıp suçlu bulundu. Kabaağaçlı mahkeme başkanı Ali Çetinkaya tarafından idam a mahkûm edildi.
Kılıç Ali Bey'in önerisiyle idam edilmesinden vazgeçilerek Kalebentlikle Bodrum'a sürüldü. Sürgünlüğünün yarısını Bodrum'da diğer yarısını İstanbul' da tamamladı. İstanbul'daki sürgün cezasını tamamladıktan sonra Cavit Şakir, tekrardan Bodrum'a döndü ve 25 yıl boyunca orada kaldı.
Bodrum sürgününden sonra Bodrum'a hayran kalan yazar, İstanbul sürgününün bitmesiyle Bodrum'a döndü. Cavit Şakir Kabaağaçlı, Bodrum yıllarıyla birlikte akıllarda "Halikarnas Balıkçısı " olarak kaldı.
Yazar sürgün yıllarına hitaben "Mavi Sürgün" adlı eserini kaleme aldı. Aslında bu sürgün Cavit Şakir'in hayatını tamamıyla yeniden şekillendirdi.