Arama

Türkçenin en eski sözlüğü hakkında 12 bilgi 📜

Divan-ü Lugati't-Türk; dil, edebiyat, toplum ve sosyoloji tarihimiz bakımından önemli belgeleri toplayan özel bir kaynaktır. Kaşgarlı Mahmud tarafından Araplara Türkçeyi öğretmek ve Türkçenin Arapça kadar zengin bir dil olduğunu göstermek maksadıyla yazılan ilk Türk dili sözlüğü olarak bilinir. Tarihe ışık tutan kitap, coğrafya ve kavimler bilgisi dallarında bilgi dağarcığı, dönemin tıbbı ve tedavi yöntemleriyle ilgili bilgi veren kaynak olarak, her konuda ilk olma özelliğini korur. İşte Türkçenin en eski sözlüğü hakkında derlediğimiz 12 bilgi...

  • 8
  • 12
Türk toplum hayatının her sahasına ait çeşitli bilgiler barındırır
Türk toplum hayatının her sahasına ait çeşitli bilgiler barındırır

Dîvânü lugāti't-Türk, Türk toplum hayatının her sahasına ait çeşitli bilgileri ihtiva etmektedir. Bu bakımdan eser içinde yer alan âdetler, akrabalık, evlenme, atçılık ve binicilik, aygıtlar, bağcılık ve bahçıvanlık, beslenme, mutfak, yemekler, bitki, coğrafya, dil bilgisi (fiil yapısı, fiilden fiil yapma ekleri), Oğuzca sözler, ses taklidi kelimeler, din (itikadlar, şamanizm), tabiat, dokuma ve bezeme, eğlence, millî oyunlar, müzik, şiir ve dans, ev eşyası, giyim kuşam, gök bilimi, hayvan adları, hakan, kadın, savaş (savaş tekniği ve silâhlar), spor ve oyunlar (ayak topu, çevgân, yumruk oyunu), tabâbet, tarım, toplum hayatı, Türk evi, ulaşım ve taşıtlar gibi konular yönünden de incelenip değerlendirilmiştir.

  • 9
  • 12
İlk Türk dünyası haritası yer alır
İlk Türk dünyası haritası yer alır

Kâşgarlı Mahmud'un eserinde yer alan haritanın ilk Türk dünyası haritası olması bakımından büyük değeri vardır. Haritada Türkler'in oturduğu yerlerle bunların münasebette bulunduğu milletlere de yer verilmiştir. Dağlar kırmızı, denizler yeşil, ırmaklar mavi, kumluk alanları sarı renklerle tesbit edilmiştir. Haritanın esas merkezini Balasagun şehri teşkil etmiş, diğer şehirler ve belli başlı yerler bu şehre göre düzenlenmiştir. Ancak eserde adı geçen bazı yerler (meselâ Çigiller, Suvarlar) haritada gösterilmemiştir.

  • 10
  • 12
Eser ilk defa Kilisli Rifat Bilge tarafından incelendi
Eser ilk defa Kilisli Rifat Bilge tarafından incelendi

Eser, II. Meşrutiyet'in ilânını takip eden yıllarda İstanbul'da bulunmuş ve Ali Emîrî tarafından 30 altına satın alınmıştır. Eser ilk defa Kilisli Rifat Bilge tarafından incelenerek Arap harfleriyle üç cilt halinde yayımlanmıştır. Bu ilk yayımdan sonra eser ve müellifi üzerinde yurt içinde ve Batı ilim dünyasında birçok araştırma ve inceleme yapılmıştır. Yurt içinde başta M. Fuad Köprülü, Zeki Velidi Togan, Necib Âsım, Kilisli Rifat Bilge, Besim Atalay, Ahmet Caferoğlu olmak üzere birçok ilim adamı Kâşgarlı Mahmud ve eseri üzerinde çalışmıştır.

Batı'da ise Alman, Rus, Macar ve Fransız bilginler Dîvânü lugāti't-Türk'e dair çeşitli yayınlar yapmışlardır. Bunların içinde en başta gelenleri C. Brockelmann'ın yaptığı çalışmalardır. Brockelmann eserdeki şiirleri, atasözlerini, ses taklidi kelimeleri ve dil kurallarını bir dizi makale halinde yayımladığı gibi divanın bir de Almanca indeksini hazırlamıştır. Bu indeks eserin tam tercümesi yayımlanıncaya kadar ilim âleminde kullanılmıştır.

  • 11
  • 12
Japonya'nın gösterildiği ilk dünya haritasıdır
Japonya’nın gösterildiği ilk dünya haritasıdır

Kaşgarlı Mahmud'un hem eserinde hem de çizdiği haritada Japonya'ya yer vermesi, haritanın önemini bir kat daha artırır. Bugünkü bilgilerimize göre, Dîvânü Lugâti't-Türk'teki harita, Japonya'nın gösterildiği ilk dünya haritasıdır. Kâşgarlı Mahmud, Japonya'yı doğuda bir ada olarak göstermiş ve Cabarka adıyla anmıştır. Japonya'nın ilk haritası Kâşgarlı Mahmud'dan üç yüzyıl sonra bir Japon tarafından çizildi, ancak Japonya'yı Kâşgarlı gibi bir dünya haritası üzerinde gösteren ikinci harita Dîvânu Lugâti't-Türk'ten tam dört yüzyıl sonra yapıldı. Bu durum Kâşgarlı'ya Japonya'yı dünya haritasında ilk kez gösteren kişi unvanını kazandırdı.

  • 12
  • 12
Bilinen tek nüshası Millet Kütüphanesi'ndedir
Bilinen tek nüshası Millet Kütüphanesi’ndedir

Dîvânü Lugâti't-Türk'ün bilinen tek nüshası İstanbul Millet Kütüphanesi Ali Emiri Efendi yazmaları arasında bulunur. Bu tek nüsha da bir şans eseri olarak kaybolmaktan kurtarılabilmiştir. Dîvânü Lugâti't-Türk'ün Millet Kütüphanesindeki tek nüshası, Sava'dan gelerek Şam'a yerleşen Muhammed bin ebî Bekr ibn ebi'l-Feth tarafından Kâşgarlı'dan yaklaşık iki yüz yıl sonra, 1 Ağustos 1266'da el yazısıyla yazılmıştır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN