Arama

Ünlü yazarların kaleminden "sadakat"

Sadakat, sözlükte "Kendisine iyilik edene, lütufta bulunup koruyana minnet ve şükran duyguları ile bağlanma, bu bağlılığa yakışır şekilde davranma" manasına gelir. Oysa Tanzimat edebiyatçılarından Ziya Paşa, "İnsana sadakat yaraşır görse de ikrah/ Yardımcısıdır doğruların Hazret-i Allah" şeklinde tanımlar bu insani erdemi... Ziya Paşa'ya ait bu berceste ayrıca medeniyetimizde insanın konumunu ve düşünce yapısını net bir şekilde gözler önüne serer. Peki, satırlarıyla bizleri kendisine bağlayan ünlü yazarların kaleminde sadakat nasıl şekillenmiştir?

Sesli dinlemek için tıklayınız.
  • 11
  • 20

"Sadık değildir, sadakatin kendisidir. Hem de akıllı bir sadakat..."

Kurt Kanunu, Kemal Tahir

  • 12
  • 20

"Yalancı ağızlardan dökülen sadakat sözleri kadar kandırıcısı bulunmazdı."

Semerkant, Amin Maalouf

  • 13
  • 20

"Hayatta ona en büyük sadakat, en büyük ilgi gösteren ve kendisini canı kadar sevdiğinden emin olduğu tek kişi varsa o da dedesiydi."

Beyaz Gemi, Cengiz Aytmatov

  • 14
  • 20

"Mektuplardan çıkan neticeye göre bunların hepsi gayet temiz hüsnüahlak sahibi insanlardı. Aralarında bir ben fena ve ahlaksızdım. Bu olanlar hep benim yüzümden olmuştu. Bir erkek bu derece düştükten sonra karısından vefa ve sadakat isteyebilir miydi?"

Acımak, Reşat Nuri Güntekin

  • 15
  • 20

Kaynağını gerçek bir tutkudan almayan sadakat ne kadar da bıktırıcı.

Bilmemek, Milan Kundera

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN