Arama

  • Anasayfa
  • Galeri
  • Eğitim
  • Avrupa'ya gönderilen Müslüman kız öğrencilerini tartışan Sebilürreşad ve Kadınlar Dünyası

Avrupa'ya gönderilen Müslüman kız öğrencilerini tartışan Sebilürreşad ve Kadınlar Dünyası

Kız öğrencileri, Avrupa'ya öğrenim görmek amacıyla Osmanlı döneminde gönderilmeye başlandı. Yabancı bir ülkeye özellikle Müslüman kız çocuklarının gönderilmesi derin tartışmaları da beraberinde getirdi. Sosyal alandaki bu hareketlilik Mehmet Akif'in Safahat'ında, Sebilürreşad dergisinde bu duruma karşı çıkılırken Kadınlar Dergisi de sessiz kalmayıp kız çocuklarının yurt dışında okumasını desteklemişlerdi. İşte, kız çocuklarının Avrupa'da okumasıyla ilgili dergi cephesindeki tartışmalar…

  • 25
  • 31

Avrupa'da ne öğreneceğiz ve bu öğrendiklerimizden ne istifadeler getireceğiz? Hiç şüphe etmeyin ki öğreneceklerimiz süs, ziynet, moda, sefahat, getireceğimiz istifadeler; sû-i ahlâk, sû-i itiyaddır. Ben ismet ve vicdanımın bütün kanaatleriyle söylerim ki yüz, üç yüz değil hatta üç yüz bin talebe de gitmiş olsa –yüzde beşi müstesna- o muhit onları hırpalayacak, zavallıları bilemedikleri bir giriveye (çıkmaz sokağa), bir girive-i inhitat ve izmihlâle yuvarlayacaktır. Gidip gelenlerimiz, erkek kadın, gözlerimizin önünde birer şahid-i zi-hayattırlar ki, inkârı imkânsızdır.

  • 26
  • 31

Avrupa'ya kız öğrencilerin gönderilmesine karşı olmanın tutuculuk olarak görülmesini istemeyen Fatma Zerrin'in ahlaki bozulma tehlikesini bertaraf etmek için önerisi, Avrupa'ya tahsile giden kızlara ebeveynlerinin eşlik etmesiydi.

  • 27
  • 31

Paris Talebe Müfettişliği de "Avrupa'ya göndereceğimiz kızlar hakkında ser-i itiraz edenler başlıca yalnızlığı bir mahzur telakki ediyorlar. Halbuki, memalik-i ecnebiyyeye gönderilecek gençlere, zevce, hemşire, nişanlı, saire gibi mevcudiyetine alakadar hanımların terfiki ve bu nokta-i nazarınmazhar-ı himâye olması fikrime kalırsa en musîb tedbirlerden birisidir." diyerek Avrupa'da eğitime en büyük mahzur olarak görünen "yalnızlık" konusuna çözüm önerisi getirmekteydi.

  • 28
  • 31

Bu endişeyi gerçekçi bulmayan Meliha Cenan ise kendi memleketinde namuslu bir kadının yabancı memlekette de namus ve iffetini muhafaza edeceğini hatta daha fazla gayretle çalışacağını söylemekteydi. Kendini yenileşmeci ve Avrupa medeniyetini kabul etmiş biri olarak tanıtan Meliha Cenan, öğrenci göndermek yerine burada üniversiteler açarak eğitimli kızlar yetiştirmenin mümkün olduğunu düşünenlerdendi.

  • 29
  • 31

Eğitimin sadece mektepten ibaret olacağına inanan Mükerrem Belkıs ise "Bizi mahvedecek kuvvetin (garb) mahiyetini anlamak ve o kuvveti kendimize hazırlamak. Garbın kuvveti ise ilim, irfan, sanat ve ticarettir." diyerek bunun ancak Batı'ya gitmekle mümkün olacağını savundu.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN