Tarihin ışığında yaşayan insan hazineleri
Yaşayan insan hazineleri, bir ülkenin somut olmayan kültürel mirasıdır. Usta-çırak ilişkisiyle öğrenilen sanat, yıllar boyu bin bir emekle inşa edilir. Ömrünü sanata adayan ve sayısız çırak yetiştiren Türkiye'nin yaşayan insan hazinelerini sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 20.08.2018
10:35
Güncelleme Tarihi: 20.08.2018
12:44
Metin ÖZLEN (Karagöz Sanatçısı)
1940 İstanbul doğumlu olan Metin Özlen (Hayali Safderi), yaklaşık 60 yıldır uğraştığı Karagöz sanatını dedesi Hayali Hayri Bey'den öğrenmiş. Tasvir yapım tekniği ile beğeni kazanan sanatçı, klasik oyunları oynatmadaki başarısı ile de tanınıyor. Klasik oyunlardan, kaybolmaya yüz tutmuş olan "Ferhat ile Şirin" ve'Leyla ile Mecnun' isimli oyunları yeniden hayal perdesine taşımış. Bu sanat dalına yaptığı katkılardan dolayı, birçok ödül almış, sanatını yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda gösteri ile sergilendi.
Muammer Semih İRTEŞ (Kalemişi)
1952 yılında İstanbul'da doğan Muammer Semih İrteş, kalemişi sanatını babası ve ustası Sabri İrteş'ten öğrendi. 1973-1980 yılları arasında Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver'in tezhip çalışmalarına katıldı ve ustasından icazet aldı.
970 yılından bu yana Topkapı Sarayı'ndaki kalemişi restorasyon çalışmalarına devam eden İrteş aynı zamanda 2008 yılında Üsküdar Valide-i Atik Külliyesi Tekke Binası'nda Nakkaş Tezyini Sanatlar Merkezi'ni kurdu.
Neşet ERTAŞ (Abdallık Geleneği-Halk Ozanlığı)
1938 yılında Kırşehir'de doğdu; babası Avşar ve Türkmen Bozlaklarının "Abdal Ağzı "yorumunda en iyi ustalardan olan Muharrem Ertaş'dır. Yirmiye yakın kaset doldurmuş olup 2006 yılında TBMM üstün hizmet ödülü aldı. Bağlama çalma tekniği, türkü ve bozlak söyleme tavır ve üslubu üniversitelerde ve konservatuvarlarda tez ve inceleme konusu oldu.
25.09.2012 tarihinde ebediyete intikal etmiş olan Neşet Ertaş, Abdal tarzı çalma ve söyleme geleneğini farklı bir boyuta taşıyarak söz ve müziği kedine ait sayısız eser üreten ve bu yönüyle " Halk Ozanlığı" sıfatını tarihi ağırlığı taşıyan önemli bir şahsiyetti.
Orhan KURT (Karagöz Sanatçısı)
1930 yılında İstanbul'da doğan sanatçı Karagöz sanatının inceliklerini ve tasvir yapımını ustası Ragıp Tuğtekin'den öğrenmişti. Karagöz'ün yanı sıra güzel sanatların hat ve resim dallarında da çalışmaları bulunuyor. Bu özelliği tasvir yapımındaki başarısını olumlu etkiledi. Aynı zamanda müzisyen de olan sanatçı Karagöz Musikisinin günümüze aktarılmasında önemli bir rol üstlendi. Karagöz sanatına yaptığı katkılardan dolayı çok sayıda ödül almış, yurt içi ve yurt dışında Karagöz sanatını başarıyla temsil etti.
Osman EFENDİOĞLU (Şair-Atma Türkü)
1936 yılında Rize'nin Taşköprü köyünde doğan Osman Efendioğlu, şairliğe küçük yaşlarda atma türkü geleneği ile başldı. Geleneği Tüylüoğlu Mehmet Ali, Kamburoğlu Ahmet, Topal Osman Kandemir ve Kel İlyas'tan öğrendi.
Osman Efendioğlu, geleneksel olarak yapılan ilk atma türkü yarışmasında birinci oldu. Çeşitli ulusal ve yerel televizyon programlarına katılmış, Rize yöresi atma türkü geleneğini geniş halk kitlelerine tanıtmıştır. Atma türkü geleneği konusunda yapılan akademik çalışmalara da kaynaklık etmiş. Şairin, 2008 yılında Rize Meltemleri adında bir kitabı yayınlandı.