Tarihin ışığında yaşayan insan hazineleri
Yaşayan insan hazineleri, bir ülkenin somut olmayan kültürel mirasıdır. Usta-çırak ilişkisiyle öğrenilen sanat, yıllar boyu bin bir emekle inşa edilir. Ömrünü sanata adayan ve sayısız çırak yetiştiren Türkiye'nin yaşayan insan hazinelerini sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 20.08.2018
10:35
Güncelleme Tarihi: 20.08.2018
12:44
Neşet ERTAŞ (Abdallık Geleneği-Halk Ozanlığı)
1938 yılında Kırşehir'de doğdu; babası Avşar ve Türkmen Bozlaklarının "Abdal Ağzı "yorumunda en iyi ustalardan olan Muharrem Ertaş'dır. Yirmiye yakın kaset doldurmuş olup 2006 yılında TBMM üstün hizmet ödülü aldı. Bağlama çalma tekniği, türkü ve bozlak söyleme tavır ve üslubu üniversitelerde ve konservatuvarlarda tez ve inceleme konusu oldu.
25.09.2012 tarihinde ebediyete intikal etmiş olan Neşet Ertaş, Abdal tarzı çalma ve söyleme geleneğini farklı bir boyuta taşıyarak söz ve müziği kedine ait sayısız eser üreten ve bu yönüyle " Halk Ozanlığı" sıfatını tarihi ağırlığı taşıyan önemli bir şahsiyetti.
Orhan KURT (Karagöz Sanatçısı)
1930 yılında İstanbul'da doğan sanatçı Karagöz sanatının inceliklerini ve tasvir yapımını ustası Ragıp Tuğtekin'den öğrenmişti. Karagöz'ün yanı sıra güzel sanatların hat ve resim dallarında da çalışmaları bulunuyor. Bu özelliği tasvir yapımındaki başarısını olumlu etkiledi. Aynı zamanda müzisyen de olan sanatçı Karagöz Musikisinin günümüze aktarılmasında önemli bir rol üstlendi. Karagöz sanatına yaptığı katkılardan dolayı çok sayıda ödül almış, yurt içi ve yurt dışında Karagöz sanatını başarıyla temsil etti.
Osman EFENDİOĞLU (Şair-Atma Türkü)
1936 yılında Rize'nin Taşköprü köyünde doğan Osman Efendioğlu, şairliğe küçük yaşlarda atma türkü geleneği ile başldı. Geleneği Tüylüoğlu Mehmet Ali, Kamburoğlu Ahmet, Topal Osman Kandemir ve Kel İlyas'tan öğrendi.
Osman Efendioğlu, geleneksel olarak yapılan ilk atma türkü yarışmasında birinci oldu. Çeşitli ulusal ve yerel televizyon programlarına katılmış, Rize yöresi atma türkü geleneğini geniş halk kitlelerine tanıtmıştır. Atma türkü geleneği konusunda yapılan akademik çalışmalara da kaynaklık etmiş. Şairin, 2008 yılında Rize Meltemleri adında bir kitabı yayınlandı.
Salih BALAKBABALAR (Sedefkâr)
1950 yılında Tokat'ta doğan Salih Balakbabalar, İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ve İstanbul Türk Musikisi Devlet Konservatuarı'nı bitirdi.
Fakülte yıllarında başladığı "ahşap oyma" çalışmalarını günümüz teknik ve imkânlarını da kullanarak geliştiren Balakbabalar, Türk tezyinatına ait seçkin ve özgün desenleri ve Türk hat sanatının nadide örneklerini ahşap, sedef, bağa, fildişi, altın, gümüş, pirinç gibi malzemelere uyguladı. Bu uygulamalarda kullandığı malzeme ve tekniklerle kadim Osmanlı zevkinden hareketle kendine has bir üslup geliştirdi.
Sıtkı OLÇAR (Çini Ustası)
1948 Kütahya doğumlu olan ve 2010 yılında hayata gözlerini yuman Sıtkı Olçar, geleneksel çini sanatını modernize eden bir anlayışla yaşadığı Kütahya şehrine özgü Kütahya çiniciliğini öğrenmek ve uygulamakla yetinmemiş, İznik çinisi ve Çanakkale seramik sanatı ile ilgilenerek yeni biçim ve arayışlara da yönelmişti. Yurt içinde ve yurt dışında pek çok sergi açan sanatçının eserleri müze ve özel koleksiyonlarda yer alıyor.