Tezhib sanatı ve bilinmesi gereken terimler
Eski bir süsleme sanatı olan ve Arapçada "altınlama, yaldızlama" anlamına gelen tezhibin geçmişi Uygurlara kadar uzanır. En eski örnekleri, Türklerin tarih sahnesine çıktıkları ilk devirlerden itibaren görülmüş; Osmanlı zamanında ise önemli bir gelişim süreci içerisine girmiştir. Daha çok el yazması kitapların sayfalarını ve hat levhalarının kenarlarını süslemede kullanılan tezhib sanatı ile ilgili terimleri derledik.
Giriş Tarihi: 13.05.2020
08:52
Güncelleme Tarihi: 13.05.2020
09:20
Sözlükte "baş" anlamındaki Farsça ser ile Arapça levha kelimelerinden oluşan ser-levha "bir yazının başlığı" demektir. Tezhip sanatında terim olarak el yazması kitapların zahriye sayfasından sonra karşılıklı iki sayfasına yapılan bezemeli başlığı ifade eder.
Osmanlı'nın en iyi üç hattat padişahı
Fâtiha sûresi serlevha tezhibi (Süleymaniye Ktp., Sultan I. Ahmed
Serlevha tezhibinde dönemlere göre özellikle mushaflarda farklı üslûplarla geliştirilerek İslâm süsleme sanatının en zengin örnekleri ortaya konmuştur. Hz. Osman zamanında yazılan ve bunları örnek alarak istinsah edilen mushaflar basit, harekesiz, noktasız kûfî hatla yazılmış, sûre başları ve durak işaretleri belirtilmemiştir. Daha sonraki dönemlere tarihlenen mushaf örneklerinde sûre başı yatay dikdörtgen tezhipli bir saha ile çerçevelenmiş, sayfanın kenar boşluklarına cetvele bitişik sûre başı gülü yarım daire veya damla biçiminde yapılmıştır.
El yazması kitaplarda fasıl veya bahir adı verilen her bölümün başında bulunan, mushaflarda ise her sûrenin başladığı yeri gösteren tezhipli sahalardır. Mushafların bu kısımlarında sûrelerin isimleri, nâzil oldukları yer, âyet sayısı ve kaçıncı sûre olduğu yazılıdır. Sûre başı tezhiplerinin en erken örneklerinde yazı alanı cetvelsiz, bezeme sûrenin üst tarafında yatay dikdörtgen şeklindedir.
Yazma kitaplarda genellikle temellük kaydının tezhipli olarak yer aldığı, esas metnin başladığı yaprağın arka yüzü.
Arapça zahr sözcüğü "arka, sırt" demektir; zahriye ise, "bir kâğıdın arka tarafına yazılan yazı, şerh" anlamını taşır. Yazma eserlerde, kitabın başladığı ilk sayfanın arka yüzüne zahriye denmektedir.
İslam uygarlığında hat sanatının temelleri
Baysungur devrine ait zahriye tezhibi (TSMK, Revan Köşkü, nr. 862)
Kitaplar genellikle birinci yaprağın yüzünden başlamaktadır. Buna göre bu sayfanın yüzü zahriyedir. Burada bazen kitabın adı, müellifi, meşhurların hükmü, kitaba sahip olan kişi veya kişiler (temellük kaydı) , kitabın satın alındığı tarih, bir ya da bir kaç beyit, vakıf kaydı vb. yazılarla mühürler bulunur. Bazen de zahriye boş bırakılmıştır.