Kışa dönen Arap Baharı’nda 10 yıl önce 10 yıl sonra
10 yıl önce Tunus'ta Muhammed Buazizi adlı bir gencin kendini yakması ile fitili ateşlenen protestolar, kısa zamanda Orta Doğu ve Kuzey Afrika'nın tümünü etkisi altına aldı. "Arap Baharı" olarak adlandırılan bu süreç, bölgede bazı rejimlerin dönüşümünü sağlasa da siyasi istikrarın temin edilemediği ülkelerde büyük bir kaosa, iç savaşa ve insanlık krizine yol açtı. Kışa dönen Arap Baharı'nda, ülkelerin 10 yıl önceki ve 10 yıl sonraki durumları…
Giriş Tarihi: 14.01.2021
18:42
Güncelleme Tarihi: 17.01.2021
19:02
📌 Ürdün ve Fas gibi kısmi temsil hakkı bulunan monarşiler bu süreçte yaptıkları göreceli anayasal reformlarla protesto dalgasını yatıştırdılar.
📌 Başta Suudi Arabistan olmak üzere, petrol zengini monarşi rejimleri, vatandaşlarına sosyal refah yardımlarını arttırarak devrim dalgasının ülkelerine ulaşmasını engellemeye çalıştılar.
📌 Körfez'deki petrol zengini monarşiler, devrimlerin iktidara getirdiği ya da koalisyon ortağı yaptığı İhvan yanlısı hareketleri, ulusal güvenlik tehdidi kabul etti ve karşı devrimler için yoğun ve maliyetli bir çaba içine girdi.
📌 Söz konusu dalga Ürdün ve Sudan'a 2018, Cezayir, Irak ve Lübnan'a da 2019 yılında ulaştı ve baştaki isimleri koltuklarından ederek yeni isimlerin önünü açtı.
ARAP BAHARI NASIL KIŞA DÖNDÜ?
📌 Bir anlamda bazı ülkelerde durum "Arap Baharı kışa döndü" sözünün bir yansıması haline geldi.
📌 Suriye'de başlayan halk ayaklanmasının dış müdahalelerin yaşandığı uzun ve kanlı bir iç savaşa dönüştü. Silahlı gruplar ve terör örgütü DEAŞ giderek güç kazandı.
📌 Mısır'da demokratik yollarla göreve gelen Mursi yönetimi, 2013 yazında askeri darbeyle devrilerek Abdulfettah es-Sisi liderliğindeki cunta yönetiminin ülkede uyguladığı baskılarla sonuçlandı.
📌 Libya ve Yemen'in de aynı şekilde iç savaşın ve dış müdahelenin yaşandığı ülkeler olarak öne çıkmasıyla, bu değerlendirme daha da pekişti.
📌 Arap Baharı isimli sürecin yol açtığı protesto dalgasını, halka sunduğu refah ve mali imkânları çoğaltarak ötelemeye çalışan Körfez monarşileri, devrimlerle sahneye çıkan aktörleri kendisi için bir tehdit olarak gördü.
📌 Körfez'deki petrol zengini monarşiler, devrimlerin iktidara getirdiği ya da koalisyon ortağı yaptığı İhvan yanlısı hareketleri, ulusal güvenlik tehdidi kabul etti ve karşı devrimleri destekledi.
📌 Tunus, yaşadığı sosyoekonomik sorunların derinleşmesine rağmen iktidarın seçimler aracılığıyla devredildiği bir demokrasiye kavuşmayı başaran tek ülke olarak öne çıktı.