1 ayet, 1 hadis, 1 şiir, 1 sahabe
Peygamberimiz Hz. Muhammed, bir hadisinde "Bir oruçluya iftar veren, o kişinin sevabı kadar sevap elde eder. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez" buyurmuş, iftar vermenin faziletine değinmişti. Peki, Yunus Emre'nin dizelerinde oruca nasıl değindiğini biliyor musunuz? Veya Müslüman oluşu Medine'nin İslamlaşması için dönüm noktası sayılan sahabe Sa'd bin Muaz'ın hayatını? Fikriyat olarak 1 sure, 1 hadis, 1 şiir ve 1 sahabenin yaşamını sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 13.05.2019
09:11
Güncelleme Tarihi: 13.05.2019
09:23
SA’D’IN HANGİ GÖRÜŞÜ İLE SAVAŞA DEVAM EDİLDİ?
Resûlullah, Mekkeliler'in en güçlü ortaklarından olan Gatafân kabilesinin reisleriyle haberleşerek kuşatmayı kaldırdıkları takdirde Medine'deki hurma gelirlerinin üçte birini onlara vermeyi teklif etti. Olumlu cevap alınca Evs ve Hazrec kabilelerinin önderleri Sa'd b. Muâz ve Sa'd b. Ubâde ile görüştü.
Sa'd, Cenâb-ı Hakk'ın bu konuda bir emri yoksa düşmana hurma vermekten yana olmadıklarını ve düşmanla savaşmaktan korkmadıklarını söyleyince Resûl-i Ekrem bu düşüncesinden vazgeçip savaşa devam etti.
HENDEK SAVAŞI SIRASINDA YARALANDI
Savaşın sonlarına doğru düşmanlar tarafından atılan bir ok Sa'd'ın koluna isabet ederek damarlarını parçaladı.
Hz. Peygamber çok kan kaybeden Sa'd'ın tedavisiyle bizzat ilgilendi ve kendisini Mescid-i Nebevî'nin yanındaki hasta çadırına nakletti; hastabakıcı olarak da Rufeyde el-Ensâriyye'yi görevlendirdi.
SA’D’IN HAKLARINDA VERECEĞİ HÜKME RAZI OLDULAR
Hendek Gazvesi'nden sonra Resûl-i Ekrem, Benî Kurayza üzerine yürüyüp kalelerini kuşattı. İslam'a girmeyi ve şartsız teslim olmayı kabul etmeyen Benî Kurayza kabilesi muhasaranın ardından İslam'dan önceki dönemde müttefikleri olan Sa'd b. Muâz'ın kendileri hakkında vereceği hükme razı oldu.
Bunun üzerine Benî Kurayza topraklarına götürülen Sa'd savaşacak durumdaki erkeklerin öldürülmesi, kadın ve çocukların esir edilmesi ve mallarının Müslümanlar arasında paylaştırılması yönünde karar verdi.
KAN KAYBI NEDENİYLE 37 YAŞINDA ÖLDÜ
Benî Kurayza topraklarından tedavi gördüğü çadıra geri getirilen Sa'd'ın bu sırada yarası açıldı ve bir müddet sonra henüz 37 yaşında iken kan kaybından öldü.
Cenaze namazını Resûl-i Ekrem kıldırdı ve Cennetü'l Baki'ye defnedildi.
Annesi Kebşe'nin onun için söylediği ağıtı duyan Resûlullah ağıtçıların genellikle doğru söylemediğini, fakat Sa'd'ın annesinin söylediklerinin doğru olduğunu belirtti. Hassân b. Sâbit de onun için bir mersiye kaleme aldı.
SA’D’IN ÖLÜMÜ İLE ARŞ TİTREDİ
Hz. Peygamber'in Sa'd'ın vefatı münasebetiyle arşın titrediğini, cenazesine 70 bin meleğin katıldığını ve onun cennet ehlinden olduğunu belirttiği nakledilmiştir.
Hadisi rivayet eden Câbir b. Abdullah'a titreyen arşın tabut olduğuna dair söylentiler bulunduğu söylenince titreyen şeyin "Rahmânın arşı" olduğunu ifade etmiştir.