Arama

1 kelime 1 hikaye; Hz. Süleyman'ın habercisi hüdhüd

Bazı kelimeler var ki yaşadığı medeniyetin hissiyatıyla ortaya çıkar. İşte bu kelimelerden biri de hüdhüd... Kur'an-ı Kerim'de ismi geçen bu kuş, edebiyatımıza da sıklıkla konu oldu. Sizler için dilimizin zenginliğini yansıtan bu önemli mefhumun hangi anlamlara geldiğini inceledik.

  • 10
  • 13

Tasavvufi bir mesnevi olan Mantıku't Tayr'da hüdhüd hakikat tacı taşıyan bir kuş olarak gösterilir. Kuşların yolculuğu ruhun Allah'ı arayışını sembolize eder.

  • 11
  • 13
BİR BEYİT
BİR BEYİT

Kıl hemdem-i Süleyman cân Hüdhüdünü sa'y et

Bu murg-ı râz-dârı gör sahib-i külehdir

Hayali Bey

"Çalış, çabala can hüdhüdünü Süleyman peygambere can ciğer arkadaş et. Sır saklayan külah sahibi kuşu gör."

  • 12
  • 13
LÜGATÇE
LÜGATÇE

Hemdem: canciğer arkadaş, samimi

Say etmek: Çalışıp çabalama

Murg-ı râz-dârı: külah sahibi kuş

  • 13
  • 13
BİR RİVAYET
BİR RİVAYET

Hüdhüd kuşuyla ilgili anlatılan bir diğer rivayete göre uzun bir yolculuk esnasında karşılatığı baykuşlarla yaptığı konuşma şöyle anlatılır:

Hz. Süleyman'dan izin alan hüdhüd, nice yollar aşıp nice badireler atlatıp bir yol aramaya koyulmuş. Az mı inmiş çok mu gittiği bilinmez kanatları iyice yorulduğu için bir ağacın üzerine konuvermiş. Gecenin karanlığı yavaş yavaş inmeye başladığında otağlarına hüdhüdün geldiğini gören baykuşlar birer ikişer gelmişler. Süleyman Peygamberin can yoldaşına diz kırıp selam etmişler. Bilge baykuşların en bilgesi "birkaç gün misafirimiz ol. Ol ki muhabbetin yolunu açalım, derdimizin dermanını sende bulalım" demiş. Teklifi kabul eden hüdhüd, baykuş otağına misafir olmuş.

O gece ilk soru genç bir baykuştan gelmiş. Demiş ki "Sebep nedir?" Hüdhüd duraksamadan cevap vermiş: "Kaderin yoldaşlık edendir." Bir başkası sormuş: "Aşk nicedir?" Hüdhüd cevap vermiş: "Kibriti yar çaktıysa ateşin içinde serinlemektir." Biraz yaşlıca bir baykuş girmiş araya: "Ya ömür nedir?" Hüdhüd demiş ki "İmtihanındır. Yanında götüreceğini seçtiğin zamandır." Diğeri eklemiş: "Ya zaman nedir?"

Hüdhüd az soluklanmış. Kanadıyla genç bir baykuşu göstermiş: "Şu delikanlı için çabucak geçendir." Sonra soruyu soran yaşlı baykuşa dönmüş: "Senin için geçmeyendir." Sonra fısıldamış: "O'nun için olmayandır."

Ardından hayale dalmış Hüdhüd. Tünedikleri büyük ağacın dallarının hışırtıları dışında hiç ses kalmayasıya bir sessizlik olmuş. Tane tane konuşmuş Hüdhüd: "Onu beklerken geçmez, o yanındayken elinde tutamazsın." Gençlerden biri atılmış: "Ya o yoksa." Hüdhüd gülümsemiş: "Onu bekleyemeyeceksen yahut onunla vuslata ermeyeceksen sana zaman gerekmez."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN