Bilime yön veren Müslüman alimler ve icatları
Bugünkü teknolojinin temelleri, yüzlerce yıl önce Doğu'nun saraylarında, rasathanelerinde ve medreselerinde Müslüman bilim adamları tarafından atıldı. Bu alimler, icatlarıyla tüm dünyayı etkileyerek bilime yön verdi. Meryem el Usturlabi'den Cezeri'ye, İbni Sina'dan Aziz Sancar'a dünya tarihine yön veren bilim insanlarını sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 29.02.2020
17:42
Güncelleme Tarihi: 29.02.2020
18:01
Bilimler tarihi alanında dünyanın sayılı isimlerinden olan Fuat Sezgin, 300 bin yazma eseri inceleyerek, insanlık tarihinin başlangıcından bugüne kadar alanındaki en kapsamlı eser olarak gösterilen 18 ciltlik Arap-İslam Bilim Tarihi'ni kaleme aldı.
24 Ekim 1924'te Bitlis'te dünyaya gelen Fuat Sezgin, ilkokulu Doğubayazıt, ortaokul ve liseyi Erzurum'da okuyup 1943 yılında İstanbul'a geldi.
Çocukluğundan itibaren mühendis olmak isteyen Sezgin, bir tavsiye üzerine katıldığı İstanbul Üniversitesi Şarkiyat Araştırmaları Enstitüsünde görev alan Alman Hellmut Ritter'in semineri sonrası hayata bakışını tamamen değiştirdi. Ritter'le çalışmaya başladıktan sonra çalışma düzeninin nasıl değiştiğini şu sözlerle anlatırdı:
"Ritter'le çalışmaya başladım. Çok zor bir adamdı. Çalışmaya başladıktan bir iki gün sonra bana: "Fuat! Günde kaç saat çalışıyorsun?" diye sordu. "13-14 saat çalışıyorum" dedim. O zaman bana: "Bu çalışmayla âlim olamazsın. Eğer âlim olmak istiyorsan bu miktarı artıracaksın. Benim hocam (Eilhard) Wiedemann günde 24 saat çalışırdı. Gün daha uzun olsaydı daha çok çalışırdı" dedi. Ben bu konuşmadan sonra çalışma saatlerimi yavaş yavaş artırdım. 17 saate kadar çıkardım. Uzun zaman böyle devam ettim. Son senelerde, malum, artık yaşlanınca çalışma tempomu biraz yavaşlattım."
BÜYÜK YANKI UYANDIRAN ÇALIŞMALARI
Sonrasında aynı enstitüde, alanının en tanınmış uzmanlarından olan Ritter'in öğrencisi olan Sezgin, hocasının bilimlerin temelinin İslam bilimlerine dayandığını belirtmesi üzerine bu alana yöneldi.
Sezgin, 1951'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesini bitirdikten sonra Arap Dili ve Edebiyatı üzerine doktora çalışmalarına başladı, 1954'te "Buhari'nin Kaynakları" adlı adlı tezini tamamladı.
Bu teziyle Sezgin, hadis kaynağı olarak İslam kültüründe önemli bir yere sahip olan Buhari'nin (810-870) bilinenin aksine sözlü kaynaklarla değil, yazılı kaynaklara dayandığı tezini ortaya attı. Bu yazılı kaynakların İslam'ın erken dönemine, hatta 7. yüzyıla kadar geri gittiğini ortaya koydu. Sezgin'in bu tezi, oryantalist çevrelerde büyük yankı uyandırdı ve hala tartışılıyor.
Sezgin, bir gün üniversiteye giderken aldığı gazetede, Milli Birlik Komitesinin aldığı kararla üniversitelerden uzaklaştırdığı "147'likler" olarak bilinen zararlı akademisyenler arasında yer aldığını öğrendi. Kendisine daha önce yurt dışından yapılan teklifleri vatanına bağlılığı dolayısıyla reddeden Sezgin, bu karar sonrasında Frankfurt'a gitmek zorunda kaldı.
FUAT SEZGİN'İN FİKRİYAT'TAKİ TÜM YAZILARINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN...
Frankfurt Üniversitesinde misafir doçent olarak ders vermeye başlayan Sezgin, Cabir bin Hayyan üzerine hazırladığı tez sonrasında 1966 yılında profesör oldu. Sezgin, bilimsel çalışmalarını Arap-İslam kültürünün tabi bilimler tarihi alanında yoğunlaştırdı
Prof. Dr. Sezgin, 1982'de J. W. Goethe Üniversitesine bağlı Arap-İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsü'nü ve bir yıl sonra da müzesini kurdu. Sezgin, direktörlüğünü yürüttüğü enstitünün müzesinde Müslüman bilginler tarafından yapılmış aletlerin ve bilimsel araç ve gereçlerin numunelerini yaptırarak sergiledi.
Fuat Sezgin, insanlık tarihinin başlangıcından bugüne kadar sahasında yazılan en kapsamlı eser olarak gösterilen Arap-İslam Bilim Tarihinin ilk cildini 1967'de tamamladı. Sezgin, 18. cildi yazarken 30 Haziran 2018'de tedavi gördüğü hastanede vefat etti.
Arapça, Almanca, Latince, İbranice, Süryanice'nin de dahil olduğu birçok dili çok iyi derecede bilen Sezgin için devlet, iade-i itibar yaptı. Sezgin, hayattayken 2008'de Gülhane Parkı'nda İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi ve bu müzenin faaliyetlerini desteklemek amacıyla da Fuat Sezgin İslam Bilim ve Tarihi Araştırmaları Vakfı, 2013 yılında ise Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi bünyesinde Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Enstitüsü kuruldu.
Ömrünün son günlerine kadar ilmi faaliyetlerde bulunan Sezgin, bütün akademik hayatı boyunca bilimin ve teknolojinin ilk defa Doğu toplumlarında ortaya çıktığını ve İslam medeniyeti üzerinden yayıldığını kanıtlamaya çalıştı ve bunu başardı. Sezgin, eserleri ve yaptığı çalışmalarla tüm dünyaya bilimsel ilerleme sürecinin bir milletin değil, bütün bir insanlığın malı olduğunu gösterdi.