Hac ibadeti hakkında bilinmesi gerekenler
Hem mal hem de beden ile ifa edilen bir ibadet olan Hac, Müslümanların birliğini ifade eder. Her sene Hac mevsiminin yaklaşması ile tüm dünyadan, Ümmet-i Muhammed'in her kesiminden Müslümanlar kutsal topraklara doğru hareket eder. Allah Teala'nın rızası için hac ibadetini eda ederler. Sizler için Hac ibadeti ile alakadar en merak edilen, temel bilgileri araştırdık.
Giriş Tarihi: 10.06.2022
15:43
Güncelleme Tarihi: 12.06.2024
16:43
📌 Temettu haccı için umreye niyet eden kişi, haccını kırana dönüştürebilir mi?
🔹 Hanefî mezhebine göre umre için ihrama giren kişi, tavafın en az dört şavtını yapmadan hacca da niyet ederse haccı, kırana dönüşmüş olur. Ancak dört şavt yaptıktan sonra hacca da niyet ederse niyeti geçersiz olup haccı temettu olarak devam eder (Zeylaî, Tebyîn, VI, 8).
🔹 Şâfiî mezhebine göre umre niyetiyle ihrama giren bir kimse henüz tavafa başlamadan hacca da niyet edebilir ve bu durumda yaptığı hac kıran haccına dönüşür. Ancak bir adım bile olsa tavafa başlamışsa bu durumda ayrıca hac için niyet edemez. Ettiği takdirde bu niyeti geçersiz olur (Remlî, Nihâyetü'l-muhtâc, III, 323). Malikî mezhebine göre ise temettu haccına niyet eden kişi, ihramdan çıkmadan önce niyetini değiştirip kıran haccına dönüştürebilir (Karâfî, ez-Zehîra, III, 289).
📌 Hacca görevli olarak giden kişinin hac borcu düşer mi?
🔹 Görevli olarak hacca giden kimse, ister zengin ister fakir olsun yaptığı hac kendi adına geçerlidir. Yaptığı görev karşılığında ücret alması bunu değiştirmez. Eğer kendisine hac daha önceden farz olmuş idiyse, farz olan haccı eda etmiş olur. Kendisine daha önce hac farz olmamışsa haccın farz olması için şart olan "yol (imkân) bulma" şartı gerçekleştiği için, farz haccı eda etmiştir. Daha sonra, maddi açıdan hacca gidecek güce sahip olsa bile yeniden hacca gitmesi gerekmez (Kâsânî, Bedâi', II, 120).
📌 Hac ibadeti üzerine farz olan bir kimse, bu vazifesini yapmadan vefat ederse, varisleri bu durumda ne yapmalıdırlar?
🔹 Zengin olup da hacca gidemeden ölen bir kimse, bıraktığı maldan kendi yerine, hac yapılmasını vasiyet etse ve terekenin üçte biri bunun için yeterli ise, varisleri tarafından bu vasiyet yerine getirilir (İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, IV, 24, 25, 30, 31). Zira Hz. Peygamber (s.a.s.) haccetmeyi adayıp da haccedemeden ölen kadının yerine haccetmek isteyen kızına izin vermiştir (Buhârî, Cezâü's-sayd, 22). Böyle bir vasiyette bulunmamışsa, varislerinden herhangi birisi kendi malından onun adına hac yapabilir.
🔹 Bu durumda ölenin hac borcunun düşmesi umulur (Semerkandî, Tuhfe, II, 427; Kâsânî, Bedâi', II, 213). Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.), insanlara olan borcun ödenmesi gerektiğini delil göstererek Allah'a karşı olan hac borcunun da mirasçıları tarafından ödenmesi gerektiğini söylemiştir (Nesâî, Menâsikü'l-hac, 8-9; Dârekutnî, es-Sünen, III, 299).