Hudeybiye Antlaşması nedir? Hudeybiye Antlaşması’nın maddeleri…
Hudeybiye Antlaşması, İslam tarihinin dönüm noktasını oluşturdu. Peygamber Efendimiz ve sahabeler, umre yapmak için çıktığı yolcukta müşriklerin engellemesiyle karşılaştı. Burada Müslümanların Peygamber Efendimize gösterdikleri bağlılık, yüce Allah'ın rızasını kazanmalarına vesile oldu. Peki, Rıdvan biatı nedir? Hudeybiye Antlaşması ne zaman yapıldı? Hudeybiye Antlaşması kaç yıl sürdü? Hudeybiye Barış Antlaşması niçin yapıldı? Hudeybiye Antlaşmasının önemi nedir? Fetih suresi nasıl nazil oldu? Hudeybiye Antlaşması'nın maddeleri…
Giriş Tarihi: 21.02.2020
16:43
Güncelleme Tarihi: 16.12.2020
09:28
Hz. Muhammed (sav) ve Mekkelileri temsilen Süheyl bin Amr tarafından imzalandı.
Antlaşmaya Müslümanlardan Ebû Bekir, Ömer, Osman, Abdurrahman b. Avf, Sa'd b. Ebû Vakkās, Ebû Ubeyde b. Cerrâh ve Muhammed b. Mesleme, müşriklerden Mikrez b. Hafs ile Huveytıb b. Abdüluzzâ şahitlik ettiler.
HUDEYBİYE ANTLAŞMASI’NIN MADDELERİ
Kureyş'in birçok isteğinin kabul edildiği antlaşmanın belli başlı şartları şunlardır: Antlaşmanın süresi on yıldır.
Esirler karşılıklı serbest bırakılacak.
Müslümanlar Kâbe'yi bu yıl ziyaret edemeyecekler; bu ziyaret, bir sonraki yıl yapılacaktır. Gelecek yıl ziyarete gelenler, Mekke'de üç gün kalacak, o zaman içinde müşrikler Mekke dışına çıkacaklar, Müslümanlarla temas kurmayacaklardır.
Kureyşlilerden biri, Müslüman olarak da olsa, Medine'ye sığındığı takdirde iade edilecek, ama Medine'den Mekke'ye sığınanlar iade edilmeyecektir.
Diğer Arap kabileleri dilerlerse Müslümanların tarafına, dilerlerse Kureyşlilerin safına katılabileceklerdir.
SAHABELER NEDEN EFENDİMİZİN BUYRUĞUNU YERİNE GETİRMEDİ?
Hz. Ömer dâhil ashap, bu anlaşmaya tepki göstermekle birlikte Resulullah anlaşma şartlarını kabul ettiğini söyleyince herkes bağlılığını bildirdi.
Hz. Peygamber ve ashabı, Hudeybiye'de on iki veya yirmi gün kaldı. Peygamber Efendimiz ashabına "Haydi, artık kurbanlarınızı kesiniz ve başlarınızı tıraş ediniz!" buyursa da zahirde ağır gözüken bu antlaşamadan dolayı sahabeler mahzundu. Bundan dolayı Efendimizin buyruğunu yerine getirmek için kalkmadılar.
PEYGAMBER EFENDİMİZİN MARUZ KALDIĞI MUSİBETLERE KARŞI TAVRI
Ashabının bu hareketinden dolayı mahzunlaşan Peygamber Efendimiz, zevcesi Ümmü Seleme'nin çadırına gidip durumu anlattı. O da Hz. Peygamber'i şu sözleri teselli etti:
"Ey Allah'ın Resulü! Siz, ashabınıza hiçbir şey söylemeden kurbanlarınızı kesiniz, tıraşınızı olunuz! Bu durumda, onlar kendilerine güç gelen bir ağırlığın altında mahzun olsalar da, sizin yaptığınıza tâbî olacaklardır, onları mazur görünüz!"
Bu istişareden sonra Peygamber Efendimiz konuşulduğu üzere hareket etti. Bunu gören ashap Hz. Peygamber'in yaptıklarını gibi kurban kesip saçlarını tıraş ettiler.
HUDEYBİYE ANTLAŞMASI’NIN SONUÇLARI NEYDİ?
Mekke'nin fethine doğru atılmış fiilî bir adım olan Hudeybiye Antlaşması sayesinde Müslümanlar daha fazla serbestlik kazandılar; tehlikeler de bir süre için önlenmiş oldu.
O güne kadar Müslümanları tanımayan, onları muhatap saymayan ve Hz. Muhammed'e atalarının dinini ortadan kaldırmak isteyen bir âsi nazarıyla bakan Kureyşli müşrikler, bu antlaşma ile Müslümanları kendileriyle denk bir taraf olarak kabul ettiler.
Bu durum diğer müşrik kabilelerin arasına korku saldı ve yakın bir gelecekte Müslümanların hâkim güç olacağına inanmalarını sağladı.
Bu antlaşma ile Kureyşlilerin Müslümanlara karşı fiilî düşmanlığı sona erdi. Hem Müslümanlara hem de müşriklere savaş tehdidinden uzak bir ortamda birbirlerini daha iyi tanıma ve aralarındaki ilişkileri geliştirme imkânı verdi.
Mekke'nin fethine kadar geçen iki yıl içinde Müslüman olanların sayısı, o güne kadar geçen on sekiz yıl içerisinde İslâmiyet'i kabul edenlerin sayısını aştı.
Hz. Peygamber bir seferinde gece yürürken yanında bulunan Hz. Ömer kendisine bir soru yöneltir; üç kere tekrarladığı halde cevap alamayınca üzüntü ve endişe içinde yanından uzaklaşır. Kendisi hakkında bir ayet gelmesinden korkar. Biraz sonra ona Hz. Peygamber'in kendisini çağırdığı duyurulur. Yanına gelince Peygamber Efendimiz Hz. Ömer'e, yeni geldiğini bildirdiği Fetih suresinin ilk ayetlerini okudu. (Buhârî, "Tefsîr", 48/1).
Hazret-i Ömer de şöyle demektedir:
"O gün Resûlullâh'a karşı sarf etmiş olduğum sözlerimden duyduğum korku sebebiyle, akıbetimin har olması için devamlı oruçlar tuttum, sadakalar verdim, nafile namazlar kıldım ve pek çok köle azat ettim." (İbn-i Seyyidinnâs, II, 167)