Arama
Hz. Ali'nin Dini Kişiliği
Bizzat Resul-i Ekrem tarafından 'ilmin kapısı' olarak övülen Hz. Ali, İslam'ın dördüncü Halifesi ve dünyanın gördüğü en cesur Müslümanlardan biri idi. Çocukluğunda İslam ile şereflenen Hz. Ali, hayatı boyunca İslam davasının en ön saflarında yer aldı. Abidane ve zahidane bir yaşam süren Hz. Ali, siyasi olarak en karışık dönemde Halifeliğe geçerek büyük bir fedakarlık yaptı. Hariciler tarafından şehit edilen Halife; divan sahibi bir şair, cesur bir asker ve fedakar bir yönetici idi.
"Ey Âdem oğulları! Size mahrem yerlerinizi örtecek giysi, süsleneceğiniz elbise yarattık. Takvâ elbisesi, işte o daha hayırlıdır. Bunlar Allah'ın âyetlerindendir. Umulur ki düşünüp öğüt alırlar."
A'râf Suresi 26. Ayet
A'râf Suresi 26. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın
📌 Dini hassasiyetlere karşı gösterilen titizlik olarak ifade edilen takva, Hz. Ali'nin (RA) en dikkatli olduğu hususlardan biridir. Hz. Ali (RA) yaşantısı boyunca takvâya uygun, sade, gösterişten uzak ve Kur'an ve sünnete sıkı sıkıya bağlı kalır. Bu özellikler O'nu (RA) örnek bir karakter yaptığı gibi Müslümanları da takva sahibi olmaya iter. Hz. Ali'ye (RA) göre takva, ahiret azığıdır. Müslüman ahlakının en mühim özelliklerinden olan takva Allah Teâlâ'nın önem verdiği, kıymetli gördüğü bir ameldir.
(x) 🔍 Bilgi Notu:
Peygamber Efendimizin (SAV) naaşı Hz. Ali (RA) ve amcası Hz. Abbas'ın (RA) çocukları tarafından yıkanmıştır.
"Dünya arkasını dönmüş gidiyor, âhiret ise yönelmiş geliyor. Bunlardan her ikisinin de kendine has evlatları var. Sizler âhiretin evlatları olun. Sakın dünyanın evlatları olmayın. Zîra bugün amel var hesap yok, yarın ise hesap var amel yok."
Hz. Ali (RA)
(Buhari, Rikâk, 4)
📌 Bu mevkuf hadisten anlaşıldığı gibi Hz. Ali (RA) dünyayı arkasını dönmüş giden, haliyle insanların dikkatini çeken bir nesne olarak yorumluyor. O (RA) ümmeti, dünyanın değil ahiretin talibi olmaya davet eder ve bu doğrultada bir hayat sürer.
Mevkuf nedir?
Sahabinin söz ve fiillerini içeren hadis terimlerine denir.
Efendimiz'in (SAV) hadis-i şeriflerini Riyazü-s Salihin'den okumak için tıklayın
"Gecenin bir vaktinde kalkıp kendine mahsus nâfile bir ibadet olarak da namaz kıl ki, rabbin seni övülmüş bir makama yükseltsin."
İsrâ Suresi 79. Ayet
İsrâ Suresi 79. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın
📌 Ahirete yönelmek anlamına gelen zühd, Hz. Ali'nin (RA) dini kişiliğini şekillendiren en önemli etkenlerden biridir. Dünyaya değer vermemek olarak da telakki edilen zühd kavramı bu yönü ile hem maddi hem de manevi bir arınmayı ifade eder. Mesele sadece dünyadan uzak kalmak değil, kalbi dünyevi hasletlerle meşgul de etmemektir. Zahidliği gizleme, aşikar etmeme taraftarı olan Hz. Ali (RA) bu yönü ile ümmete güzel bir örnektir. Zahidane bir yaşam benimseyerek dünya nimetlerinden uzak kalmayı bilinçli bir şekilde seçen Hz. Ali (RA), bu yönü ile tabiin ve sonraki nesillere tesir ederek İslam düşüncesinin derinleşmesine büyük bir katkı sağlar.
(x) 🔍 Bilgi Notu:
Hz. Osman'ın (RA) şehadetinden sonra Halife olan Hz. Ali (RA) hilafeti döneminde pek çok iç karışıklık ile karşılaşır. Lakin bu durum onu durdurmaz. Doğru bildiği ve inandığı değerler uğruna şehit olan Hz. Ali (RA) İslam dünyasını derinden etkileyen sahabelerdendir.
"Nebi (AS) Pazartesi günü gönderildi, Ali Salı günü namaz kıldı."
(Tirmizî, Menâkıb, 50 / Hâkim, Müstedrek, 112)
Cemî' İbnu Umeyr et-Teymî, "Halamla birlikte Hz. Aişe'nin (R.ANHA) yanına gittim. Hz. Aişe'ye: "Hangi kadın Resûlullah (SAV)'a daha sevgili idi?" diye soruldu. "Fâtıma!" dedi. "Ya erkeklerden?" dendi. "Fâtıma'nın kocası! Zira bildiğim kadarıyla Ali (RA) çok oruç tutar, çok namaz kılardı."
(Tirmizî, Menâkıb, 3873)
📌 İbadet noktasında Hz. Ali (RA) Ashab-ı Kiram'ın önde gelen isimlerindendi. Tirmizî'de et-Teymî'den rivayet hadis-i şerifte de Müminlerin Annesi, Hz. Aişe (R.ANHA) bizzat Hz. Ali'nin (RA) ibadet ehli oluşuna ve zahidliğine şahit eder. İlk namaz kılan Müslümanlardan olan Halife, ibadeti kendisi için bir hayat şekline dönüştürmüştür.
Efendimiz'in (SAV) hadis-i şeriflerini Riyazü-s Salihin'den okumak için tıklayın
"Ey iman edenler! Kendinizin veya anne babanızın ve akrabanızın aleyhine bile olsa adaleti ayakta tutun, Allah için şahitlik eden kimseler olun. (İnsanlar) zengin olsunlar, yoksul olsunlar Allah onlara sizden daha yakındır. Öyleyse siz hislerinize uyup adaletten ayrılmayın. Eğer adaletten sapar veya üzerinize düşeni yapmaktan geri durursanız bilin ki Allah yaptığınız her şeyden haberdardır."
Nisâ Suresi 135. Ayet
Nisâ Suresi 135. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın
📌 Hakkı gözetmek manasına gelen adalet, Hz. Ali'nin (RA) icraatları ve düşünce yapısında ciddi bir yer kaplar. İslam'ın davet ettiği ölçülü ve adil davranma prensibine sıkı sıkıya bağlı olan Hz. Ali (RA), aynı zamanda Resulallah Efendimiz (SAV) tarafından Yemen'e kadı olarak gönderilir. Bu kadılık görevinde İslam Hukuku'nun temel prensiplerini pratik olarak uygulama şansı bulan Hz. Ali (RA), fıkıh (İslam Hukuku) ilminde derinleşir. Halifeliği döneminde valilere, halka karşı adil ve sert olmamayı öğütleyen Hz. Ali (RA) hayatının hiçbir döneminde adalete sırtını çevirmez.
(x) 🔍 Bilgi Notu:
Hicri ikinci yılın sonunda Efendimizin (SAV) kızı Hz. Fatıma (R.ANHA) ile evlenen Hz. Ali'nin (RA) bu evlilikten Hasan, Hüseyin, Muhsin, Ümmü Külsüm ve Zeyneb isimli çocukları meydana gelir.