Hz. Ali'nin Dini Kişiliği
Bizzat Resul-i Ekrem tarafından 'ilmin kapısı' olarak övülen Hz. Ali, İslam'ın dördüncü Halifesi ve dünyanın gördüğü en cesur Müslümanlardan biri idi. Çocukluğunda İslam ile şereflenen Hz. Ali, hayatı boyunca İslam davasının en ön saflarında yer aldı. Abidane ve zahidane bir yaşam süren Hz. Ali, siyasi olarak en karışık dönemde Halifeliğe geçerek büyük bir fedakarlık yaptı. Hariciler tarafından şehit edilen Halife; divan sahibi bir şair, cesur bir asker ve fedakar bir yönetici idi.
Giriş Tarihi: 27.01.2022
11:16
Güncelleme Tarihi: 28.01.2022
15:41
📌 Hendek harbinde sahabenin çekindiği Amr b. Abduvvedd 'i öldürmesi, Hayber savaşında gösterdiği cesaret örnekleri zamanla O'nun (RA) etrafında bir efsaneleşmeye yol açar. Bu efsaneler "Cenkname" adı ile kitaplaşarak İslam coğrafyasının her yerine yayılır. Yüzyıllar boyunca insanlar çocuklarına Hz. Ali'nin (RA) savaşlarını, kahramanlıklarını okurlar. Burada öne çıkan detay Hz. Ali'nin (RA) cesaretini şahsi meseleler için değil İslam uğruna kullanması, sarf etmesidir.
(x) 🔍 Bilgi Notu: Hz. Ali (RA), hicri beşinci ayda Ensar ve Muhacir arasında gerçekleşen muahat sırasında bizzat Efendimiz (SAV) tarafından kardeş seçilir.
Muahat nedir? Medine'de gerçekleşir. Bu mesele bizzat Efendimizin (SAV) aralarındaki ülfeti artırmak maksadıyla Ensar ve Muhaciri kardeş ilan etmesidir.
Hz. Hasan
📌 Hayber'in fethi sırasında Hz. Ali'nin (RA) cesareti açıkça görülür. Hayber düşmemesi üzerine Resulallah (SAV), "Sancağı yarın öyle bir zata vereceğim ki Allah ve Resulü'nü sever; Allah ve Resulü de onu sever" der. Seleme İbnu'l Ekva Hayber'in fethini şöyle anlatır: Ali (RA) şöyle dedi: "Ben, annemin arslan dediği kimseyim, Ormanların çirkin manzaralı arslanı gibi, Düşmanlara kilo ile ton tartarım." Sonra Merhab'ın başına bir darbe indi ve onu öldürdü. Hayber onun eliyle fethedilmişti."
(Müslim, Cihad 132, 1807)
Efendimiz'in (SAV) hadis-i şeriflerini Riyazü-s Salihin'den okumak için tıklayın
"Allah esenlik yurduna çağırıyor ve dilediğini doğru yola iletiyor."
Yunus Suresi 25. Ayet
(x) Yunus Suresi 25. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın
📌 Doğruluk , imani özelliklerin kişide tebarüz etmesidir. Kişi imanın gereklerinin yerine getirdiğinde doğru olmak dışında bir ihtimal söz konusu değildir. Doğruluk Allah Teala'nın kelamı, Kur'an-ı Kerim ile doğrusal bağlantılıdır. Allah'ın bize bildirdikleri; emirleri ve nehiyleri ni yapma eylemi, bir tutarlılık arz eder. Bu tutarlılık da ortaya doğruluğu koyar. Hz. Ali'nin (RA) yaşantısı bize, doğruluğun imanın bir yansıması olduğunu gösterir. O fiillerinde, konuşma ve yazılı metinlerinde doğrudur ve tüm ümmete doğru olmayı vasiyet eder.
(x) 🔍 Bilgi Notu: Kaynaklarda bulunan farklı bilgilere göre Hz. Ali'nin (RA) iman ettiğinde yaşının dokuz, on ya da on bir olduğu tartışılır. Efendimize (SAV) iman eden ilk çocuk kendisidir.
Doğruluk ile ilgili ayetler
📌 Hilafet seçiminde Abdurrahman b. Avf (RA) Hz. Ali'ye (RA) "Senin Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a yakınlığın, İslâm'da da kıdemin, (önceliğin) var, bunu biliyorsun. Allah da üzerinde murakıbtır. Kasem ediyorum, seni seçecek olsam mutlaka adaletli olursun, Osman'ı seçecek olsam kesinlikle onu dinleyip itaat edersin.." demiştir.
(Buhârî, Fedâilu'l-Ashâb 8, Cenaiz 96, Cihad 174, Tefsir, Haşr 5, Ahkâm 43)
📌 Bu örnek Hz. Ali'nin (RA) Ashab-ı Kiram içerisindeki önemini ve doğruluğunu ortaya koyar. Nitekim bu seçimde Hz. Osman (RA) Halife seçilir ve Hz. Ali (RA) biat eder.
Efendimiz'in (SAV) hadis-i şeriflerini Riyazü-s Salihin'den okumak için tıklayın
"Rabbimiz! Doğrusu biz 'Rabbinize inanın!' diyerek, imana çağıran bir davetçiyi işitip iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi sil ve bize iyilerin ölümünü nasip et."
Âl-i İmrân Suresi 193. Ayet
Âl-i İmrân Suresi 193. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın
📌 İman, İslam'ın temel kaidelerindendir. Kelime-i şehadetin dil ile söylenmesi ve kalp ile tasdik edilmesi anlamına gelen iman, Hz. Ali'nin (RA) üzerine düşündüğü meselelerdendir. Hz. Ali (RA) imanın ihsan üzerine sabit olduğunu söyleyip, Müslümanları ihsanda bulunmaya davet eder. Hz. Ali (RA) imanı, kulun Allah'a (CC) karşı olan görevlerini tam ve nakıssız bir şekilde Yüce Allah'a iade etmesi olarak görür. İman ve takva yı bir doğrultuda kabul eden Hz. Ali (RA), bu iki kavramın artmasının paralel olduğunu zikreder. Hz. Ali (RA) sahabe olması, alimliği ve ibadet yönü ile ihsan derecesine ulaşmış bir imani bilince sahiptir.
(x) 🔍 Bilgi Notu: Hz. Ali (RA) beş yaşından hicrete kadar Efendimizin (SAV) himayesi altında kalır.
Allah'a iman nasıl olmalıdır?