İnsan olmanın gereği: Merhamet
Resulullah'ın eylem ve fiilleri biz Müslümanlar için bir örnek ve değerler yargısıdır. Hz. Aişe Annemizin (RANHA) tabiriyle "yürüyen bir Kur'an" olan Efendimiz (SAV), insanlığa ve canlılara karşı her zaman merhamet dolu oldu ve bizlere de tüm mevcudata karşı merhametli olmayı öğütledi. Sizler için ferahlık dolu bir kavram olan merhamete dair ayet ve hadisleri derledik.
Giriş Tarihi: 03.10.2022
11:51
Güncelleme Tarihi: 03.10.2022
13:27
"O, dilediğine azap eder, dilediğini esirger. Hepiniz dönüp dolaşıp O'na varacaksınız."
Ankebût Suresi 21. Ayet
Ankebût Suresi 21. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın
Ankebût Suresi 21. Ayet Tefsiri
Ayrıca sağlıklı bir şekilde incelenip üzerinde düşünüldüğünde varlığın arkasındaki hikmeti, planı ve o planın sahibini anlama imkânının elde edilebileceğine de işaret vardır. Bu yaratılış olgusunun hatırlatılmasında, –Kur'an'da değişik vesilelerle sık sık altı çizildiği gibi– aynı yaratıcı kudretin âhiret denilen ikinci hayatı gerçekleştirmeye de muktedir olduğuna bir ima bulunmaktadır.
Tefsirin devamını okumak için tıklayın
Hz. Enes (RA) anlatıyor:
"Resulullah (SAV)'ın Uhud günü dişi kırıldı, başından yaralandı. [Yüzüne akan] kanı, yüzünden siliyor ve:
"Allah, kendilerini Allah'a davet eden peygamberlerinin (başını) yarıp, dişini kıran [ve yüzünü kana bulayan] bir kavmi nasıl iflâh eder?" diyordu.
Bunun üzerine Allah şu âyeti indirdi:
"Allah'ın onların tevbelerini kabul veya onlara azab etmesi işiyle senin bir ilgin yoktur. Çünkü onlar zâlimlerdir. Göklerde olanlarda yerde olanlar da Allah'ındır. Dilediğini bağışlar, dilediğine azab eder. Allah bağışlayandır, merhamet edendir" (Âl-i İmran 128-129).
(Müslim, Cihâd 104 / Tirmizî, Tefsir, Âl-i İmran )
Resulullah'ın hadislerini Riyazüs's Salihin'den okumak için tıklayın
Abdullah İbnu Amr İbni'l-As (RA) anlatıyor:
"Resûlullah (SAV)'a, Hz. Ebûbekir (RA) gelerek: "Bana namazda okuyacağım bir dua öğret" dedi. Resûlullah (SAV) ona şu duayı okumasını söyledi:
"Allahümme innî zalemtü nefsî zulmen kesîran ve lâ yağfiru'zzünûbe illâ ente fa'ğfir lî mağfireten min indike verhamnî inneke ente'lğafûru'rrahîm. "Allahım ben nefsime çok zulmettim. Günahları ancak sen affedersin. Öyle ise beni, şanına layık bir mağfiretle bağışla, bana merhamet et. Sen affedici ve merhamet edicisin".
(Buhârî, Sıfâtu's-Salât 149 / Müslim, Zikr 48 / Tirmizî, Daavât 98 / Nesâî, Sehiv 58)
Resulullah'ın hadislerini Riyazüs's Salihin'den okumak için tıklayın
Ebû Musâ (RA) anlatıyor:
"Bir sefere (Hayber Seferi) çıkmıştık. Halk (yolda, bir ara) yüksek sesle tekbir getirmeye başladı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (SAV) (müdahale ederek):
"Nefislerinize karşı merhametli olun. Zîra sizler, sağır birisine hitab etmiyorsunuz, muhâtabınız gâib de değil. Sizler gören, işiten, (nerede olsanız) sizinle olan bir Zât'a, Allah'a hitab ediyorsunuz. Dua ettiğiniz Zât, her birinize, bineğinin boynundan daha yakındır" dedi."
(Buhârî, Daavât 50 / Müslim, Zikr 44, / Tirmizî, Daavât 3 / Ebû Dâvud, Salât 361)
Resulullah'ın hadislerini Riyazüs's Salihin'den okumak için tıklayın