Arama

İslam ilmihaline dair bilinmesi gereken terimler

Yüce Allah, Kur'an-ı Kerîm'de, tüm inananlara hamd, tesbih, secde, ibadet, kulluk gibi hususlarda bazı emir ve yükümlülükler verdi. Bütün Müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma Müslüman olmanın ve Müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı olan bilgilere ilmihal adı verilir. Bu temel bilgilerin yer aldığı İslam ilmihaline dair bilinmesi gereken terimleri derledik.

  • 7
  • 15
MÎZAN
MÎZAN

Mîzan: Sözlükte "bir şeyin ağırlığını tahmin etmek, ölçüye vurmak, tartmak, terazi" anlamındadır.

Mîzan, âhirette hesaptan sonra herkesin amellerinin tartıldığı ilâhî adalet ölçüsüdür. İç yüzü insanlar tarafından bilinemeyen mizan, dünyadaki ölçü aletlerinin hiçbirine benzemez. Tartıda iyilikleri kötülüklerinden ağır gelenler kurtuluşa erecek, hafif gelenler ise cehenneme gideceklerdir.

  • 8
  • 15
ERKÂNÜ’S-SALÂT
ERKÂNÜ’S-SALÂT

Erkânü's-salât: Namazın rükûnları.

Namazın on iki farzı vardır. Namazın farzları, namazın dışındaki farzlar ve namazın içindeki farzlar olarak iki gruba ayrılır. Namazın dışındaki farzlar, namazdan önce ve namaza hazırlık mahiyetinde olduğu için "namazın şartları" olarak adlandırılır. Namazın içindeki farzlar ise, namazın varlığı ve tasavvuru kendisine bağlı olduğu, yani bu farzlar namazın mahiyetini oluşturduğu için "erkânü's-salât yani namazın rükünleri olarak adlandırılır. Bunlar; iftitah tekbiri, kıyam, kıraat, rüku, secde, ka'de-i ahire, tadil-i erkandır.

  • 9
  • 15
MAKAM-I MAHMÛD
MAKAM-I MAHMÛD

Makam-ı mahmûd: Hz. Peygamber'in kıyamet gününde sahip olacağı mânevî konumu ifade eden bir tabir.

Sözlük anlamı "övgüye lâyık yer, yüksek dereceli mânevî makam"dır. Kıyamet gününde sorgulama öncesinde uzun bekleyiş sebebiyle bütün insanların sıkıntıda bulunduğu bir sırada, Peygamber Efendimize ilâhî rahmetin tecelli etmesi yolunda niyazda bulunması izin ve yetkisini ifade etmektedir.

Bu makam onun önce bütün insanlara umumî; sonra da kendi ümmetine hususi surette şefaat edeceği makamın adıdır.

"Gecenin bir vaktinde sana mahsus bir nafile namaz kılmak üzere uyan, belki böylece Rabbîn seni övülmüş bir makama (makam-ı mahmûda) ulaştırır" (el-İsrâ, 17/79).

Livâü'l-hamd ile ilgili haberimize ulaşmak için tıklayın.

  • 10
  • 15
MEKTÛBE
MEKTÛBE

Mektûbe: Allah'ın farz kıldığı namazlar

Hanefî mezhebi dışındaki mezhepler, namazı hüküm bakımından farz ve nafile olmak üzere iki grupta ele alır. Hanefî fıkhında ise çeşitli tasnifler söz konusudur. Bunlardan birine göre namazlar farz, vacip, nafile olmak üzere üç grupta ele alınırken bir diğer tasnif Allah'ın farz kıldığı (mektûbe) namazlar, Hz. Peygamber'in sünnetiyle sabit olan (mesnûn) namazlar ve nâfile namazlar şeklindedir.

  • 11
  • 15
TA‘DÎL-İ ERKÂN:
TA‘DÎL-İ ERKÂN:

Ta'dîl-i erkân: Namazın rükünlerinin düzgün bir şekilde yapılmasıdır.

Namazda ta'dîl-i erkân, namazın kıyâm, rüku, gibi her bir rüknünün sükûnet, içinde yerine getirilmesi, acelecilik ve çabukluk gösterilmemesidir.

Örneğin rükûdan kalkıldığında vücut dimdik hâle gelmeli, en az bir kere "sübhâne rabbiye'l-azîm" diyecek kadar ayakta durup ondan sonra secdeye varmalıdır. Her iki secde arasında da böyle bir tesbih miktarı durmalıdır. Yoksa rükûdan tam doğrulmadan secdeye varmak, birinci secdeden sonra tam doğrulmadan ikinci secdeye gitmek ta'dîl-i erkân'a zıddır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN