Arama

Kalem suresi tefsiri ve meali

Kur'an-ı Kerim'de Allah Teala'nın üzerine yemin ettiği eşyalardan birisi de kalemdir. Resulullah (SAV) Efendimizin nübüvvetine, ahiret hallerine, kafirler ve müminlerin akıbetine dikkat çeken Kalem Suresi adını ilk ayetteki "el-Kalem" kelimesinden alır. Nun Suresi olarak da bilinen ve mushaf sıralamasında altmış sekizinci sırada olan sure, Mekke döneminde nazil olmuştur. İşte, Kalem suresi tefsiri, fazileti ve meali...

  • 10
  • 20

Kalem Suresi 34-41. Ayet Tefsiri

◾ Kur'an âhirette müminlere büyük ödüller, (nimetlerle dolu cennetler) müjdeledikçe müşrikler dünyadaki sosyal konumlarına aldanarak böyle bir şey olduğu takdirde kendilerinin daha büyük nimetlere mazhar olmaları gerektiğini savunmuşlardı; âyetler onlara cevap vermektedir. Cevapların soru tarzında sıralanması onların tutumlarının hayret verici ve kabul edilemez olduğuna işaret etmektedir. 37-38. âyetlere göre âhiretteki mutluluk dünyadaki güç ve zenginliğe değil, iman ve iyi amele bağlıdır; bu mutluluğu kimlerin hak ettiğini de en iyi Allah bilir; çünkü hak etme şartlarını ve ölçülerini koyan yalnız O'dur.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

  • 11
  • 20

Kalem Suresi 42-43. Ayet

﴾42﴿ O büyük korku ve dehşet günü gelip de secdeye çağrıldıklarında bunu yapamazlar;

﴾43﴿ O sırada gözlerine korku çökmüş, perişan olmuşlardır. Hâlbuki onlar, yapabilecek durumda iken de secdeye çağrılmışlardı.

  • 12
  • 20

Kalem Suresi 42-43. Ayet Tefsiri

◾ Müfessirlerin çoğunluğuna göre buradaki "gün"den maksat, son derece şiddetli ve sıkıntılı olayların ortaya çıkacağı kıyamet günüdür. "İş ciddileşip paçalar sıvandığı..." diye çevirdiğimiz "yükşefü an sâkın" deyimi lafzan "incikten açılır" şeklinde tercüme edilmekte; bununla ciddi, önemli ve güç bir işe girişilmesi veya bütün hakikatlerin açıkça ortaya çıkması ya da bir olayın iyice yaklaşması kastedilmektedir (Şevkânî, V, 316-317). Âyette bu deyim özellikle kıyamet gününü ve o günün sıkıntılarını ifade etmektedir. İnsanların o günün sıkıntısından kurtulmaları için mahşerde görevli melekler veya Allah'ın ilham ettiği kimseler onları Allah'a secde etmeye çağırırlar (İbn Âşûr, XXIX, 99).

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

  • 13
  • 20

Kalem Suresi 44-45. Ayet

﴾44﴿ Sen bu sözü yalan sayanı bana bırak! Biz onları, bilemeyecekleri bir şekilde yavaş yavaş azaba doğru çekeceğiz.

﴾45﴿ Onlara mühlet veriyorum; ama benim planım çok sağlamdır!

  • 14
  • 20

Kalem Suresi 44-45. Ayet Tefsiri

◾ "Bu söz" diye çevirdiğimiz "hadîs" kelimesi "ilâhî vahiy, Kur'an" veya "yeniden dirilmeyi ve âhiret hesabını bildiren ilâhî haber" şeklinde yorumlanabilir. 44. âyetteki "Bu sözü yalan sayanı bana bırak" cümlesi, vahiy ve âhireti inkâr edenleri cezalandırma yetkisinin yalnız Allah'a mahsus olduğunu ifade eder. "Biz onları, bilemeyecekleri bir şekilde yavaş yavaş azaba doğru çekeceğiz" diye çevirdiğimiz cümle ise kısaca şunu anlatıyor: Allah verdikçe onlar şımarır; fakat O, imtihan sebebiyle vermeye devam eder. Bu durum İslâmî literatürde "istidrâc" terimiyle ifade edilmiştir (bk. A'râf 7/182).

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN