Kalem suresi tefsiri ve meali
Kur'an-ı Kerim'de Allah Teala'nın üzerine yemin ettiği eşyalardan birisi de kalemdir. Resulullah (SAV) Efendimizin nübüvvetine, ahiret hallerine, kafirler ve müminlerin akıbetine dikkat çeken Kalem Suresi adını ilk ayetteki "el-Kalem" kelimesinden alır. Nun Suresi olarak da bilinen ve mushaf sıralamasında altmış sekizinci sırada olan sure, Mekke döneminde nazil olmuştur. İşte, Kalem suresi tefsiri, fazileti ve meali...
Giriş Tarihi: 26.03.2024
12:31
Güncelleme Tarihi: 26.03.2024
17:21
Kalem Suresi 42-43. Ayet Tefsiri
◾ Müfessirlerin çoğunluğuna göre buradaki "gün"den maksat, son derece şiddetli ve sıkıntılı olayların ortaya çıkacağı kıyamet günüdür. "İş ciddileşip paçalar sıvandığı..." diye çevirdiğimiz "yükşefü an sâkın" deyimi lafzan "incikten açılır" şeklinde tercüme edilmekte; bununla ciddi, önemli ve güç bir işe girişilmesi veya bütün hakikatlerin açıkça ortaya çıkması ya da bir olayın iyice yaklaşması kastedilmektedir (Şevkânî, V, 316-317). Âyette bu deyim özellikle kıyamet gününü ve o günün sıkıntılarını ifade etmektedir. İnsanların o günün sıkıntısından kurtulmaları için mahşerde görevli melekler veya Allah'ın ilham ettiği kimseler onları Allah'a secde etmeye çağırırlar (İbn Âşûr, XXIX, 99).
Tefsirin devamını okumak için tıklayın
Kalem Suresi 44-45. Ayet
﴾44﴿ Sen bu sözü yalan sayanı bana bırak! Biz onları, bilemeyecekleri bir şekilde yavaş yavaş azaba doğru çekeceğiz.
﴾45﴿ Onlara mühlet veriyorum; ama benim planım çok sağlamdır!
Kalem Suresi 44-45. Ayet Tefsiri
◾ "Bu söz" diye çevirdiğimiz "hadîs" kelimesi "ilâhî vahiy, Kur'an" veya "yeniden dirilmeyi ve âhiret hesabını bildiren ilâhî haber" şeklinde yorumlanabilir. 44. âyetteki "Bu sözü yalan sayanı bana bırak" cümlesi, vahiy ve âhireti inkâr edenleri cezalandırma yetkisinin yalnız Allah'a mahsus olduğunu ifade eder. "Biz onları, bilemeyecekleri bir şekilde yavaş yavaş azaba doğru çekeceğiz" diye çevirdiğimiz cümle ise kısaca şunu anlatıyor: Allah verdikçe onlar şımarır; fakat O, imtihan sebebiyle vermeye devam eder. Bu durum İslâmî literatürde "istidrâc" terimiyle ifade edilmiştir (bk. A'râf 7/182).
Tefsirin devamını okumak için tıklayın
Kalem Suresi 46-47. Ayet
﴾46﴿ Yoksa, sanki sen onlardan bir ücret istiyorsun da bunun ağırlığı altında kalmaktan mı çekiniyorlar?
﴾47﴿ Yahut gayb bilgisine sahipler de oradan mı alıp yazıyorlar?
Kalem Suresi 46-47. Ayet Tefsiri
◾ Peygamber, tebliğ faaliyetinin karşılığında ücret beklemez, muhataplar da maddî anlamda borç altında olmazlar, tebliğ de itaat de maddî kaygılarla ilgisi olmayan, tamamen dinî ve ahlâkî birer görevdir. İnkârcılara soru tarzında başka bir uyarı olup özellikle dinî konularda insanın bilgi kapasitesinin sınırlı olduğuna, Allah'tan başka hiç kimse gayb âlemi hakkında bilgi sahibi olmadığı için bu konularda ileri sürülen iddiaların da temelsiz olacağına, sonuç olarak din konularında Allah'ın peygamberi vasıtasıyla insanlara ulaştırdığı vahiy bilgisinin yegâne kaynak olarak benimsenmesi gerektiğine işaret edilmektedir.
Tefsirin devamını okumak için tıklayın