Mevlid merasiminin Osmanlı'daki tezahürü
İslam tarihinde Rebiülevvel ayının büyük önemi vardır. Çünkü bu ay hem âlemlerin sultanı Sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâmın doğum zamanı hem de bireysel ve toplumsal hayatımızı aydınlatan, insanlık ve merhameti gösteren, sabır ve metaneti bildiren, hayatımızı yüce ahlâk ile güzelleştirebileceğimiz bir tazelenme ayı anlamına gelir.
Giriş Tarihi: 19.11.2018
10:25
Güncelleme Tarihi: 19.11.2018
11:38
Mevlid için toplanmanın faydaları
"Kişi sevdiğiyle beraberdir"
İmâm-ı Celâlüddîn Abdurrahmân bin Abdülmelik Kettânî diyor ki: "Mevlid merasiminin (mevlid için toplanmanın) pek çok faydaları vardır. Bunlardan bazıları:
Mevlid için toplanmak, Resûlullah efendimizin dünyâyı teşrif etmeleri sebebiyle sürür ve sevincin ifadesidir. Bu sevinç, çok kıymetlidir. Hadîs-i şerîfde; "Kişi sevdiğiyle beraberdir" buyruldu.
Resûlullah efendimiz doğdukları zamana kendileri de kıymet verir, Allahü Teâlâ'nın, kendilerini yaratıp var etmesi nîmetine şükr ederlerdi. Resûlullah efendimiz, bugüne olan hürmet ve kıymet vermelerinin ifadesi olarak oruç tutarlardı. Nitekim Ebû Katâde'den (radıyallahü anh) rivayet edildiğine göre; Resûlullah efendimize Pazartesi gününde tutulan oruç hakkında sorulunca şöyle buyurdu: "O gün doğdum. (Kur'ân-ı kerîm) o gün bana indirildi." Bu günde oruç tutmak, fakirleri doyurmak, ziyafet vermek, bir yere toplanmak, Peygamber efendimize salât-ü selâm okumak, hayâtlarını ve yüksek ahlâkını dinlemek sevâbdır.
Resûlullah efendimizin doğumu sebebiyle sevinmek, Allahü teâlânın emridir. Nitekim Enbiyâ sûresi 107. âyet-i kerîmesinde meâlen; "(Ey Habîbim!) Biz seni âlemlere (başka bir şey için değil) ancak rahmet için gönderdik" buyruldu.
Mevlid okunması sebebiyle Resûlullah efendimize salât ve selâm okunur.
Peygamber efendimiz, hadîs-i şerîflerinde buyurdular ki: "Her kim günde yüz defa salevât-ı şerîfe okursa kıyamet gününde güneşin sıcaklığından kurtulup, arşın gölgesi altında benimle beraber olur. Ve her kim benim için bir salevât-ı şerîfe getirirse, rahmet melekleri onun günâhlarının affolması için dua ve istiğfar ederler."
Mevlid kasîdelerinde; Peygamber efendimizin nuru, dünyâyı teşrifleri (doğumu), mucizeleri, mübarek hayâtı ve başka kıymetli hâlleri anlatılmaktadır.
Bunlar ise, bir müslümanın bilmesi îcâbeden hususlardır. Mevlid kitapları bunları öğrenmeye vesîle olmaktadır.
Resûlullah efendimiz, asr-ı seâdetterinde zât-ı âlilerini şiirle medheden şâirleri mükâfâtlandırırlardı. Resûlullah efendimiz bundan razı olunca, şemâil-i şerîflerini, güzel ahlâkını, mucizelerini, mübarek hayâtını yazanlardan, okuyanlardan elbette razı olurlar. Çünkü bunların hepsinden maksad, Peygamber efendimizin rızâsını ve sevgisini kazanarak O'na yakın olmaya çalışmaktır.
Resûlullah efendimizin şemâil-i şerîflerini mucizelerini, irhâsâtını (Peygamberliği bildirilmezden önce, kendi sinden meydana gelen harikulade hâlleri) bilmek, bunları dinlemek ve okumak, Resûlullah'a sallallahü aleyhi ve sellem olan îmânı ve muhabbeti fazlalaştırır. Çünkü insan, yaratılış ve huyu îtibâriyle güzel ve iyi şeyleri sever. Resûlullah efendimizin güzel ahlâkından ve şemâil-i şerîflerinden daha güzel ve üstün bir ahlâk elbette yoktur. Resûlullah'ı çok sevmek, kâmil bir îmânla O'na inanmak emredilmiştir. Mevlid-i şerîf, bu emrin de yerine getirilmesine sebeb olmaktadır.
Resûlullah efendimize tâzîm ve hürmet, dînimizin emridir. Mevlid zamanı bu sevincini izhâr etmek (göstermek), ziyafetler vermek, bir yere toplanmak, fakîrlere ikram etmek, sevinip neş'elenmek, Resûlullah'a en güzel tâzîm ve hürmet olup, Allahü teâlâya şükür ifadesidir.
Mevlid toplantılarını, bütün İslâm âlimleri, müslümanlar güzel görmüş her yerde, mevlid-i şerîf toplantıları yapılmıştır. Mevlid-i şerîf okumak ve bu sebeble toplanmak çok kıymetlidir. Nitekim İbn-i Mes'ûd'un rivayet ettiği hadîs-i şerîfde buyruldu ki: "Müslümanların güzel gördüğü şey, Allahü teâlâ indinde de güzel, onların çirkin gördükleri Allahü teâlâ indinde de çirkindir."
Mevlid Kandil’inde hangi ibadetleri yapabiliriz?
Sadece Mevlid Kandili'nde yapılması gereken ibadetler şeklinde bir ifade kullanmak doğru olmaz, çünkü bu ibadetlerin her kandil gecesinde yapılması gerekir. Kısaca değinmek gerekirse şöyle özetleyebiliriz:
"Kur'an-ı Kerim okunmalı; okuyanlar dinlenmeli; uygun mekânlarda Kur'an ziyafetleri verilmeli; Peygamber Efendimiz (s.a.v)'e salât ü selâmlar getirilmeli. Kaza, nafile namazlar kılınmalı; varsa o geceye ait nakledilen namazlar, onlar da ayrıca kılınabilir.
Tefekkürde bulunulmalı; "Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah'ın benden istekleri nelerdir" gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli. Günahlara samimi olarak tövbe ve istiğfar edilmeli. Bol bol zikirde bulunulmalı. Mü'minlerle helalleşilmeli.
Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı; gönüller alınmalı; kederli yüzler güldürülmeli. Kişi kendine ve diğer Mü'min kardeşlerine hatta isim zikrederek dualar etmeli. Üzerimizde hakları olanlar büyüklerimiz aranıp sorulmalı. Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli.
O gece ile ilgili ayetler, hadisler ve bunların yorumları ilgili kitaplardan okunmalı. Dini toplantılar, paneller ve sohbetler düzenlenmeli. Kandil gecesinin akşam, yatsı ve sabah namazları cemaatle ve camilerde kılınmalı. Sahabe, ulema ve evliya türbeleri ziyaret edilmeli; hoşnutlukları alınmalı. Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli. Bu kandil gecelerinin gündüzlerinde mümkün olduğunca oruç tutulmalı." (İslam Tarihi Ansiklopedisi, Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci, Ayşe Osmanoğlu "Babam Sultan Abdülhamid" sf. 67-68)