Arama

Mübarek geceleri nasıl değerlendirmeliyiz?

Manevi güzelliklerle dolu olan mübarek gün ve geceler, müminler için bir rahmet ve mağfiret kapısıdır. Bu kıymetli zaman dilimini ibadet ve iyiliklerle geçirmek; Kur'an-ı Kerim okuyarak, kaza veya nafile namaz kılarak, kurtuluş beratını alarak zaman ve mekan cennetine doğru yol almaya vesile olur. Peki bu mübarek geceleri nasıl değerlendirmeliyiz?

Mübarek geceleri nasıl değerlendirmeliyiz?

Dini hayatımızda mübarek gün ve geceler diye bilinen bu değerli zamanlarda yapılacak ibadet, hayır ve hasenatın her zamankinden kat kat fazla sevap, rahmet ve berekete vesile olacağı çeşitli şekillerde müjdelenmiştir. Bu mübarek zamanların belli başlıları; Cuma günü ve gecesi, Ramazan ve Kurban Bayramları, Mevlid-i Nebi, Regaib Kandili, Miraç Kandili, Berat Kandili ve Kadir Gecesi'dir.

Hz. Peygamber, mübarek gün ve gecelerin değerlendirilmesini talep etmiştir (Tirmizi, Savm, 39). Ancak bu gün ve gecelere ait özel bir namaz veya ibadet şeklinden bahsedilmemiştir. Bu bağlamda mübarek gün ve geceleri, bağışlanma ve hayatımıza çeki düzen vermek için fırsat anı olarak görmemiz gerekmektedir.

Mübarek gün ve geceleri, bağışlanma ve hayatımıza çeki düzen vermek için fırsat anı olarak görmemiz gerekir. Dolayısıyla müminler bu mübarek gecelerde, hayatlarının gidişatını gözden geçirmeli; hata ve günahları için tövbe etmeli, dua ederek, Kur'an-ı Kerim okuyarak, kaza veya nafile namaz kılarak bu fırsatları değerlendirmelidirler.

Kandil gecelerinin gündüzlerinde yani geceyi takip eden ertesi günde oruç tutmak müstehaptır. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.), "Şaban'ın ortasında (yani berat gecesinde) ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, 'Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona afiyet vereyim, yok mu isteyen…' der." (İbn Mâce, İkâmetü's-Salat, 191) buyurmuştur.

  • 4
  • 15
Kur'an okumak
Kur’an okumak

Kur'an-ı Kerim okuyarak, Kur'an okuyanlar dinlenmeli. Kur'an ziyafetleri verilmelidir.

Kur'an-ı Kerim, inananlar ve muttakiler için bir "hidayet" kitabıdır. Öyle ki, yüce kitabımız bugünümüzün ve yarınımızın, dünyamızın ve âhiretimizin inşa edici gücü, rehberidir. Peygamber Efendimiz de "Size iki şey bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız: Bunlar, Allah'ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir." buyurmuştur.

FİKRİYAT'IN KUR'AN-I KERİM UYGULAMASINDA YER ALAN SEÇKİN HAFIZLARDAN KUR'AN-I KERİM'İ DİNLEMEK VE OKUMAK İÇİN TIKLAYIN.

  • 5
  • 15
Salat-u selam nasıl getirilir?
Salat-u selam nasıl getirilir?

Peygamberimiz ( sav) Efendimize çokça salât-u selam getirilmeli. O'nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olabilme şuuru tazelenmelidir. Sünnetleri ihya edilmelidir.

Salât ve selam kelimelerinden oluşan "salât-u selam" terkibi, Hz. Peygamber için okunan ve Allah'ın rahmet ve selamının onun üzerine olması dileğini ifade eden dualara denir. Salavât, salât kelimesinin çoğuludur. Kur'an'da, "Allah ve melekleri şüphesiz Peygambere salât ediyorlar. (O hâlde) ey iman etmiş olanlar, siz de ona salât edin ve tam bir teslimiyetle selam verin." (Ahzab, 33/56) buyurulmaktadır.

Kur'an-ı Kerim'in, Hz. Peygamber'e salât-u selam getirmeyi emreden bu âyetine binaen, geçmiş dönemlerde tanzim edilmiş pek çok salâtu selam örnekleri vardır. Hz. Peygamber'e en kısa şekilde, "Allahümme salli alâ Muhammed" veya "Sallallahü aleyhi ve sellem" ya da "Allahümme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve bârik ve sellim" diye salât-u selam getirilir.

Salât-u selam getirmek için belirli bir vakit ve sayı yoktur. Kişi dilediği zaman ve istediği miktarda salât-u selam getirebilir. Salât-u selam için besmele çekme zorunluluğu da yoktur.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN