Namazın faziletleri hakkında ayet ve hadisler
Namaz; insanın ruhu, bedeni, aklı, yüreğiyle yani bütün varlığıyla Allah'a yönelişinin sembolüdür. Bir manada dünyayı kenara bırakarak mukaddes yolculuğa çıkmaktır. Nitekim yüce Allah Kur'an-ı Kerim'de de "Kitaptan sana vahyedileni oku ve namazı dosdoğru kıl. Kuşkusuz namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar." buyurur. Namazın faziletleri hakkında ayet ve hadisleri sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 12.11.2021
15:18
Güncelleme Tarihi: 12.11.2021
15:21
Câbir'in (ra) işittiğine göre Resûlullah (sav) şöyle demiştir: Kişi ile şirk ve küfür arasında (engel olarak) namaz vardır (ve namazın terk edilmesiyle bu engel kalkar).
(Müslim, Îmân, 134)
Büreyde'den (ra) rivayet edildiğine göre Peygamber (sav): (Münafıklarla) aramızdaki güvence, namazdır (namaz kıldıkları sürece zahiren Müslüman muamelesi görürler). (Onlardan) kim namaz kılmayı terk ederse, inkârcılardan olduğunu ilân etmiş olur (Bu takdirde onlar inkârcı muamelesi görürler, buyurmuştur.
(Tirmizî, Îmân, 9)
Ebû Hüreyre'den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah (sav) şöyle demiştir: Bir kulun kıyamet gününde, ilk önce hesaba çekileceği amel namazdır. Eğer namazın hesabını iyi verebilirse kurtulur ve kazanır. Eğer namazın hesabını veremezse kaybeder ve hüsrana uğrar. Farz namazlarında eksik çıkarsa Aziz ve Celil olan Allah, "Bakın, kulumun nafile namazı var mı?" der. Namazının eksikleri nafile namazlarla tamamlanır. Diğer amellerinin hesabı da bu şekilde görülür.
(Tirmizî, Salât, 188)
Câbir b. Semüre (ra) anlatıyor: Bir gün Resûlullah (sav) yanımıza geldi ve: "Rablerinin huzurunda meleklerin saf tuttukları gibi, siz de saflarınızı düzgün tutsanız ya" buyurdu. Sahâbîler: "Yâ Resûlallah, melekler Rablerinin huzurunda nasıl saf tutarlar" diye sordular. Peygamber (sav): "Ön safları tamamlarlar ve safta birbirlerine perçinleşmiş gibi bitişik dururlar." cevabını verdi.
(Müslim, Salât, 119)
Ebû Hüreyre'den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah (sav):İnsanlar ezandaki ve ilk saftaki fazileti bilselerdi (ve bunu elde etmek için) kura çekmekten başka çare bulamasalardı, mutlaka kura çekerlerdi, demiştir.
(Buhârî, Ezân, 9; Müslim, Salât, 129)