◽ Hz. Ayşe'ni naklettiğine göre, Hz. Peygamberin (sav) son anı, yalnız tesbih, tenzih, tövbe ve hamd halinde idi. Sık sık:
"Sübhânallâhi ve bi-hamdihî, estağfirullâhe ve etûbü ileyh" "Ben Allah'ı ulûhiyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih eder ve O'na hamd ederim. Allah'tan beni bağışlamasını diler ve günahlarıma tövbe ederim." demekteydi.
(Buhârî, Ezân, 123, 139; Müslim, Salât, 218-220; Ahmed, I, 392; İbn-i Sa'd, II, 192)
◽ Rasûlullah'ın hastalığı şiddetlenince, sahabeler şifa için Efendimizin Allah'a dua etmesini istediler. Fakat bu defa etmedi. Hz. Aişe, şöyle anlatır:
"Rasûlullâh (sav) hastalandığı zaman, Muavvizeteyn (Felâk ve Nâs) surelerini okuyup ellerine üfler ve vücudunu mesh ederdi. Hastalığının şiddetlendiği sırada ben de aynı şekilde bu sureleri okuyup ellerime üfledim ve O'nun mübarek vücudunu mesh etmeye başladım. Cebrai'lin, Rasûlullâh'a (sav) daha evvelki bir hastalığında okumuş olduğu istiâze duâsını da:
"Ey insanların Rabbi! Şu hastalığı gider! Şifa ancak Sen'in elindedir. Sen'den başka şifâ verici yoktur. Öyle bir şifâ ver ki, hiçbir hastalık kalmasın!" diyerek okudum. Fakat bunun üzerine Allâh Rasûlü (sav) (mübârek başlarını bana çevirerek):
"Üzerimden elini kaldır! Bu okuman (artık) bana bir fayda sağlamaz! Ben, müddetimi bekliyorum." buyurdular." (Ahmed, VI, 260-261; İbn-i Sa'd, II, 210)