Arama

Ruhun melekesi: Sabır

Sabır, başa gelen imtihan ve musibetlere karşı metanetli, dirençli olmaktır. Sadece dünya hayatındaki olumsuzluklara dayanmak değil, aklın ve dinin gösterdiği yolda sebat etmektir. Ruhun melekesi olan sabır, bir ibadettir. Peki, dini bir kavram olarak sabır nasıl anlaşılmalıdır? Tahammül etmek ve sabretmek hangi noktada ayrılır beraber okuyalım…

  • 12
  • 14

🔸Dini tebliğde sabrın önemine dikkat çekilmiş ve peygamberlerin bu haslete sahip olduğu belirtilerek azim ve sebat etmenin önemine dikkat çekilmiştir.

"Azim ve kararlılık sahibi peygamberlerin sabrettikleri gibi sen de sabret. Onlar için de acele etme. Başlarına geleceği vaktiyle söylenen şeyleri gördüklerinde sanki gündüzün kısa bir süresini yaşamış gibi olacaklar. Tebliğ konusu işte budur; hiç günaha sapanlardan başkası helâk edilir mi?"

Ahkaf Suresi 35 Ayet tefsiri

Hz. Peygamber ve ashabının, müşriklerin inkâr ve zulümleri karşısında bunalarak bir an önce iman etmelerini, inanmayanların da cezalarını çekmelerini istedikleri olmuştur; Allah Teâlâ zamanın izâfîliğini veciz bir şekilde ifade buyurarak müminleri teselli etmekte, bir ömür boyu gecikiyor zannedilen mükâfat ve cezanın, –ezel-ebed çizgisinde bu ömür bir güne bile denk düşmediği için– hiç de gecikmediğini açıklamaktadır. "Azim ve kararlılık sahibi (ülü'l-azm) peygamberler" kaydı, bazı tefsirciler tarafından, "Peygamberler azim sahibi olanlar ve olmayanlar diye ikiye ayrılır" şeklinde bir anlayışa dayanak kılınmıştır.

  • 13
  • 14

🔸Sabırlı davranmanın mükâfatı İslam dininde oldukça büyüktür. İyilik yolunu seçim kötülükleri güzellikle karşılamaya çalışanlar Kur'an-ı Kerim'de övülmüştür.

🔸 Onların bu davranışları ile düşmanlıkların dostluğa çevrilmesi, bunun ise ancak sabırlı davranan ve erdemlerde büyük pay sahibi olanların başarabileceği belirtilmiştir.

🔸 Hz. Lokman'ın oğluna verdiği öğütlerden biri, Kur'an-ı Kerim'de şöyle zikredilmiştir:

"Namazı özenle kıl, iyi olanı emret, kötü olana karşı koy, başına gelene sabret. İşte bunlar kararlılık gerektiren işlerdir."

Lokman suresi 17. ayetin tefsiri

Lokmân, Kur'ân-ı Kerîm'de ismi sadece bu sûrede geçen, aynı zamanda sûrenin de ismiyle anıldığı sâlih bir kişidir. Âlimlerin çoğunluğu, Lokmân'ın peygamber olmadığını, ancak Allah'ın kendisini bilgi ve hikmetle şereflendirdiğini belirtirler. İslâm öncesi Arap toplumunda da onun bilge bir kişi olduğu kabul edilir, saygıyla anılırdı. İslâm tarihi kaynaklarında ve tefsirlerde soyu, milliyeti, hayatı ve sözleriyle ilgili güvenilirliği tartışmalı çeşitli rivayetler vardır .(bilgi için bk. Ömer Faruk Harman, "Lokmân", İFAV Ans., III, 123-124).

Müfessirler 12. âyette Lokmân'a verildiği bildirilen hikmet kelimesini, "din konusunda derin bilgi, sahih inanç, akıl, yerinde ve doğru konuşma, isabetli görüş ve davranış" olarak açıklamışlardır (Taberî, XXI, 67; İbn Atıyye, IV, 346). Hikmet hem doğru bilgi, inanç ve düşünceyi hem de bu zihnî birikimin mümkün olan en mükemmel şekilde hayata geçirilmesini ifade eder.

  • 14
  • 14

🔸 Hayatta insanın başına gelen türlü musibetlerin bir imtihan olduğunun vurgulandığı Kur'an-ı Kerim'de, bu imtihanı sabırlı olanların kazanacakları vurgulanmıştır.

🔸 Müslümanların Allah'tan sabır dilemeleri, kendileri sabırlı davrandığı gibi birbirlerine de sabrı tavsiye etmeleri emredilmiştir.

🔸 Allah'ın sabredenlerle beraber olduğu ve onları sevdiği belirtilmiştir.

🔸 Öte yandan sabır ve takva ile güzel davranışlarda bulunan kişilerin ecirlerinin zayi olmayacağı; onlara mükâfatın kat kat fazlasıyla verileceği müjdelenmiştir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN