Arama

Sade yaşamaya dair 25 hadis

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav), sade bir yaşam sürer, çevresindekilere daima sade olmalarını öğütlerdi. Kendisinin yanında dünyadan bahseden ashabına Resulullah (sav), "İşitmiyor musunuz? Sade yaşamak imandandır" buyururdu. Öyle ki, Hz. Enes'in (ra) rivayetine göre, vefatına kadar donatılmış bir sofrada yemek dahi yememişti. Hadis ve fıkıh alimi İmam Nevevi'nin, biz Müslümanlara miras bıraktığı Riyazü's Salihin adlı eserinden, Peygamber Efendimizin (sav) "sade yaşamak" hakkındaki 25 hadisini sizler için derledik.

Sade yaşamaya dair 25 hadis

Ebû Hüreyre'den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah:

Allah'ım, Muhammed'in ailesine, ancak yetecek kadar rızık ihsan et, diye dua buyurmuştur.

(M7440 Müslim, Zühd, 18; B6460 Buhârî, Rikâk, 17)

  • 10
  • 25
Sade yaşamaya dair 25 hadis

Muhammed b. Sîrîn'den rivayet edildiğine göre Ebû Hüreyre (ra) şöyle demiştir:

Ben Resûlullah'ın minberiyle Âişe'nin (ra) odası arasında bayılıp düştüğümü biliyorum. Gelenler beni mecnun sanıp (âdetleri üzere) ayaklarını boynuma koyarlardı. Hâlbuki ben mecnun değildim. Açlıktan (kaynaklanan dermansızlıktan) başka bir şeyim yoktu.

(B7324 Buhârî, İ'tisâm, 16)

  • 11
  • 25
Sade yaşamaya dair 25 hadis

Hz. Âişe (ra) şöyle demiştir:

Resûlullah vefat ettiği zaman zırhı, otuz ölçek arpa karşılığında bir Yahudide rehin bulunuyordu.

(B2916 Buhârî, Cihâd, 89; M4114 Müslim, Müsâkât, 124)

  • 12
  • 25
Sade yaşamaya dair 25 hadis

Enes (ra) şöyle demiştir:

Peygamber, zırhını arpa parası karşılığında rehin bırakmıştı. Ben, Peygamber'e bir arpa ekmeği ve bir miktar bayat içyağı götürdüm. Resûlullah'ın şöyle dediğini işittim: Muhammed'in ailesi dokuz hane idiler. Bir ölçek arpa ile sabahladıkları veya akşamladıkları olmamıştır.

(B2508 Buhârî, Rehin, 1)

  • 13
  • 25
Sade yaşamaya dair 25 hadis

Ebû Hüreyre'den (ra) rivayet edildiğine göre o, şöyle demiştir:

Suffe Ashâbı'ndan yetmiş kişi gördüm. İçlerinde ridâsı (belinden yukarısını örtecek gömleği) olan bir tek kimse yoktu. Ya izâr (peştamal) kuşanır yahut boyunlarına bağladıkları bir elbise giyerlerdi ki, kiminin bacaklarının yarısına, kiminin de topuklarına ancak varabiliyordu. Her biri, namazda avret yerinin görülmesini istemediği için giydiğini eliyle toplardı.

(B442 Buhârî, Salât, 58)

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN