Arama

Siyer ile ilgili bilinmesi gereken 25 kavram

Siyer, Peygamber Efendimizin, doğumundan vefatına kadar hayatını, şahsiyetini, tebliğ faaliyetlerini, siyasi ve askeri mücadelelerini konu alan ilim dalıdır. Bu alanda yazılan eserlere siyer-i nebi de denir. Siyer, İslam tarihinin bir parçasıdır. Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'in hükümleri, O'nun yaşayışı, sözleri ve uygulaması ile açıklık kazandı. Bundan dolayı Peygamber Efendimizin hayatını öğrenmek bir bakıma dinimizi öğrenmektir. İşte siyer ile ilgili bilinmesi gereken 25 kavram...

  • 20
  • 25

Mescid-i Kıbleteyn: Medine'de öğle veya ikindi namazında iken kıblenin Kudüs'ten Mekke'ye döndürülmesi emrinin geldiği mescittir. Medine'nin kuzeybatısındaki Vebere harresinde ve Mescid-i Nebevî'nin 5 km. uzağındadır. İlk adı, içinde bulunduğu kabile bölgesinden dolayı Benî Selime Mescidi iken Resûl-i Ekrem'in burada öğle veya ikindi namazını kıldırdığı sırada nâzil olan Bakara sûresinin 144. âyeti uyarınca kıblesini Kudüs'teki Mescid-i Aksâ'dan Kâbe'ye çevirmesi üzerine "iki kıbleli mescid" anlamına gelen bugünkü adını almış, o tarihten sonra Hz. Peygamber'in unvanları arasına da "imâmü'l-kıbleteyn" eklenmiştir.

  • 21
  • 25

Muallakat-ı seb'a: Müşrikler döneminde yapılan şiir yarışmalarında 1. gelen 7 şiir Kâbe'nin duvarına asılırdı. Bu 7 şiire ''7 askı'' anlamında bu isim verilmiştir. Araplar arasında en rağbet edilen özellik şiir ve belagat okunmasıydı. Bundan dolayı da o zamanlarda edebiyat pazarları kuruluyordu. Yapılan yarışmalar neticesinde seçilen şiirler altın yaldızla yazdırılarak Kâbe'ye asılıyordu.

  • 22
  • 25

Senetü'l hüzün: Miladi 610 yılı hüzün yılıdır. Peygamberimizin eşi Hz. Hatice ve Amcası Ebu Talip vefat etmiştir. Ashab-ı kiram o yıla "Senetü'l-Hüzn" adını vermişlerdi. Peygamberimiz, bir eş olmaktan öte, varlığıyla, dostluğuyla, şefkatiyle ve desteğiyle "melek-sıfat" eşi Hz. Hatice ve kendisini müşriklere karşı himaye eden amcası Ebu Talib'i kaybedişinin hüzün yaralarını saramamışken, bir destek bulmak ümidiyle gittiği Tâif'te muhatap olduğu saygısızca muamelenin acısını da yüreğinde taşıyordu.Böyle tecelli ettiği bir zaman diliminde, bir Receb ayı gecesinde Alemlerin Rabbi Allah Teâlâ, Vahiy Meleği Cebrâil'i gönderdi ve Miraç hadisesi yaşandı.

Mahzûn Nebî'ye bir teselli

  • 23
  • 25

Âliaba: Hz. Muhammed'in ev halkı. Hz. Peygamber'in kızı Hz. Fatıma, damadı Hz. Ali, torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin. Hz. Muhammed, bir sabah namazından sonra kızı Hz. Fatıma'yı, damadı Hz. Ali'yi ve torunları Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin'i abasının içine almıştır. Âliaba ismi, tarihteki bu olaydan sonra kullanılmaya başlamıştır.

  • 24
  • 25

Dârülerkam: Mekke döneminde Hz. Peygamber'in, Müslümanlara İslam'ı anlattığı, gelen vahyi tebliğ ettiği, topluca ibadet veya çeşitli görüşmelerin yapıldığı ve İslami eğitimin verildiği Erkam b. Ebi'l-Erkam'ın evi. Erkam b. Ebi'l-Erkam İslam'ı ilk kabul edenlerdendir. Kendisi, yedinci Müslüman olduğunu söylemiştir. Başta Bedir ve Uhut olmak üzere bütün savaşlara katılmıştır. Hz. Erkam, evini İslam'ın ilk yıllarında Hz. Peygamber'e ve ilk Müslümanlara bir sığınak olarak açmıştır. İslam'a gönül verenler orada toplanıp cemaat hâlinde namaz kılmışlardır. Dinî hükümleri Müslümanlar burada öğrenmişlerdir. Hz. Muhammed, Hz. Ömer Müslüman olduktan sonra bu evden ayrılmıştır. Yapmış olduğu hizmetlerden dolayı Müslümanlar arasında Erkam'ın evi hep saygıyla anılmıştır. Daha sonra Hz. Erkam bu evi Müslümanlara vakfetmiştir. Haremişerif'in çevre düzenlemesi sırasında bu ev Harem'in sınırları içerisinde kalmıştır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN