Arama

Vasiyet ile ilgili ayet ve hadisler

Sözlükte "bitiştirmek, bağlamak; önermek" anlamlarına gelen vasiyet, fıkıhta kişinin, malını ölüm sonrasına bağlayarak bir şahsa veya hayır kurumuna bırakmasını ifade eder. Kur'an-ı Kerim'de ve hadislerde yer alan vasiyet kavramının İslam'da çeşitli şekillerde karşılığı vardır. Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de ölüm yaklaştığı zaman bir kişinin vasiyette bulunmasını farz kılmıştır. Peygamber Efendimiz de Müslümanların vasiyetlerini sağlıklı günlerinde hazırlamalarını öğütlemiştir. İşte vasiyet ile ilgili ayet ve hadisler…

  • 10
  • 14

Hz. Enes anlatıyor:

"Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a ölüm vakti geldiği vakit, Aleyhissalatu vesselam'ın can çekişirken yaptığı vasiyetin hepsi: "Namaz(ı ihmal etmeyin) ve sağ ellerinizin sahip oldukları(nın yani kölelerinizin hukukuna riayet edin)" demek olmuştur."

Kaynak: Buhari, Vesaye, Müslim

  • 11
  • 14

Amr İbnu şu'ayb an ebihi an ceddihi anlatıyor:

"As İbnu Vail es-Sehmi (kendi adına) yüz kölenin azad edilmesini vasiyet etti. Oğlu Hişam, ona bedel, elli tanesini azad etti. Oğlu Amr da ona bedel geri kalan elliyi azad etmek istedi ve: "Hele Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a bir sorayım!" dedi, ona gelip: "Ey Allah'ın Resûlü! Babam, kendi adına, yüz köle azad edilmesini vasiyet etmişti. Hişam onun adına elli köle azad etti! Benim üzerime de elli tanesi kaldı. Onun adına ben azad edebilir miyim?" dedim. Aleyhissalatu vesselam, bana: "Eğer o müslüman idiyse, ona bedel azad etseniz veya ona bedel sadaka verseniz veya ona bedel hac yapıverseniz bu ona ulaşırdı" buyurdular."

Kaynak: Ebu Davud, Vesaya 16, (2883).

  • 12
  • 14

Cabir İbnu Abdillah radıyallahu anhüma anlatıyor:

"Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kim vasiyet yapmış olarak ölürse doğru bir yol ve sünnet üzere ölmüş olur; takva ve şehadet üzere ölmüş olur, mağfirete uğramış (günahları bağışlanmış) olarak ölmüş olur."

Kaynak: Megaze, Tirmizi

  • 13
  • 14

Esved İbnu Yezid anlatıyor:

"Hz. Aişe radıyallahu anha'nın yanında, Hz. Ali'nin Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın vasisi olduğunu söylemişlerdi: "Resulullah ona ne zaman vasiyette bulundu? Öleceği sırada o benim göğsüme yaslanmış vaziyette idi, bir leğen getirtti. Kucağımda bükülmüştü, öldüğünü bile hissetmedim. Öyleyse ona ne zaman vasiyet etti" diye itiraz etti."

Kaynak: Buhari, Vesaya 1, Megazi 83; Müslim, Vasiyyet 19, (1636); Nesai, Vesaya 2, (6, 240).

  • 14
  • 14

Sa'd İbnu Ebi Vakkas radıyallahu anh anlatıyor:

"Resulullah aleyhissalatu vesselam Veda haccı senesinde, bende şiddet peyda eden bir ağrı sebebiyle yatmakta olduğum hastalıgım için bana geçmiş olsun ziyaretine geldi. "Ey Allah'ın Resûlü dedim. Gördüğünüz gibi ağrım çok şiddetlendi. Ben mal mülk sahibi bir kimseyim. Bana varis olacak tek kızımdan başka kimsem yok. Malımın üçte ikisini tasadduk etmek istiyorum!" dedim. Hemen "Hayır, olmaz!" buyurdular. "Yarısı?" dedim. Yine "olmaz!" buyurdular. "Üçte biri? dedim. "Üçte birini mi? Üçte bir de çok. Senin varislerini zenginler olarak bırakman, halka ihtiyaçlarını açan fakirler olarak bırakmandan daha hayırlıdır. Sen aziz ve celil olan Allah'ın rızasını arayarak her ne harcarsan, -hatta bu, hanımının ağzına koyduğun bir lokma bile olsa- mutlaka onun sebebiyle mükafaatlanacaksın" buyurdular. Ben: "Ey Allah'ın Resülü dedim. Ben arkadaşlarımdan sonra burada kalacak mıyım?" dedim. "Eğer geri kalır, kendisiyle Allah'ın rızasını düşündüğün bir amel yapacak olursan bu ameller sebebiyle mutlaka derecen artacak, merteben yükselecektir. şunu da söyleyeyim. Sen daha yaşayacaksın. Öyle ki Allah seninle birkısım kavimlere hayır ulaştıracak, diğer birkısımlarına da şer" buyurdular. Resulullah aleyhissalatu vesselam sonra, şöyle dua ettiler: "Allahım! Ashabının hicretini tamama erdir. Onları gerisin geri (başarısızlıkla) çevirme!" Ve sözlerini (Hicret evi olan) Mekke'de ölmüş olan Sa'd İbnu Havle hakkında sarfettikleri "Lakin zavallı, Sa'd İbnu Havle'dir!" mersiyesiyle tamamladılar."

Kaynak: Buhari, Cenaiz 37, Vesaya 2, 3, Fezailu'l-Ashab 49, Megazi 77, Nafakat 1, Marza 13,16, 43, Feraiz 6; Müslim, Vesaya 5, (1628); Muvatta 4, (2, 763); Tirmizi 6, (975); Ebu Davud, Vesaya 2, (2864); Nesai, Vesaya 3, (6, 241, 243).

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN