Arama

Bir yuvaya dönüş öyküsü

  • 14
  • 20
Bir yuvaya dönüş öyküsü

300'DEN FAZLA POSTA GÜVERCİNİ YETİŞTİRİYOR

Bayrampaşa ilçesindeki iş yerinin çatısında kurduğu kafeslerde 300'den fazla posta güvercini yetiştiren Bilgin Tuncay, kuşlarına adeta "çocuk" gibi baktığını ve onları Avrupa'dan getirdiği özel katkı maddeleri ve mamalarla beslediğini dile getirdi.

  • 15
  • 20
Bir yuvaya dönüş öyküsü

Güvercinlerini sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez beslediğini ve kafeslerini temizlediğini ifade eden Tuncay, yılda yaklaşık 10 ton yeme ihtiyaç duyduğunu kaydetti.

  • 16
  • 20
Bir yuvaya dönüş öyküsü

Her güvercinine "evin yolunu" sabırla öğrettiğini dile getiren Tuncay, şöyle devam etti:

"Nasıl çocuk önce anaokuluna, ardından ilkokula gidiyorsa, posta güvercini de aynı öyle eğitilir. Ev üzerinde kondisyon veriyoruz, alıştırdıktan sonra kısa mesafelerle antrenman yaptırıp eğitiyoruz. Önce 3 kilometrede, sonra 5 kilometre, 10 kilometre, 15 kilometrede sık aralıklarla antrenman yaptırıyoruz. 25 kilometreden sonra 25, 25 üzerine koyabilirsiniz. Genetiklerinde var bu. Yönlerini güneşe göre tayin ediyorlar. Bulutlu günlerde yönlerini tayin etmekte zorlanıyorlar. Güneşli havada nereden salarsanız salın evinin nerede olduğunu çok iyi biliyor. Kapalı havalarda yön tayin ederken biraz daha zorlanıyor ama yine de buluyor. Allah tarafından bunlara verilen bir yetenek, genetiğinde var. Manyetik dalgalara göre yönünü algılıyor. Kondisyonu iyiyse bin 600 kilometreyi bir günde uçarak yuvaya dönebiliyorlar."

  • 17
  • 20
Bir yuvaya dönüş öyküsü

DAKİKADA BİN 700 METRE UÇABİLİYORLAR

Federasyon olarak yurt içinde düzenledikleri yarışların İzmit'ten başladığını ve birçok ayaktan oluştuğunu anlatan Tuncay, yurt içindeki yarışlarda en uzak noktanın Sivas'ın Gürün ilçesi olduğunu söyledi.

Posta güvercininin kondisyonu iyiyse Gürün'den İstanbul'a hiç konmadan 10-10,5 saatte gelebildiğine değinen Tuncay, normal hava ve iklim şartlarında bir kuşun dakikada bin 700 metre uçabildiğinin altını çizdi.

  • 18
  • 20
Bir yuvaya dönüş öyküsü

BİR YANDA YIRTICILAR, BİR YANDA AVCILAR

Yuvalarına dönerken kuşların başına birçok olay geldiğini de belirten Tuncay, şöyle konuştu:

"Şu anda en çok mağdur olduğumuz konu yaylalarda çobanların kendilerini korumak için yanlarına aldıkları otomatik silahlarla güvercinlerimize ateş etmeleri. Bu bizi derinden yaralıyor. Çünkü bu kuşlar av hayvanı değildir, evine gitmekte olan hayvanlardır ve milli servettir. Ayrıca, yırtıcı hayvanlar ve kuşların da hedefi oluyorlar. Bir güvercinim var. 730 kilometre yarışına gittiğinde favori görüyordum kendisini. Geldiğinde 5 kupa sahibi olacaktı. O gün gelmedi. Gelmeyince 'Başına bir iş geldi' diye tahmin ettim. Neticede de ertesi gün hayvan döndüğünde kuyruğu yoktu. Göğsünden yaralanmış. Kursağından sular akıyordu. Yırtıcı bir kuşun saldırısına uğramış. Yarayı diktim, kapattım, yine de eve gelmesi beni sevindirdi. Daha bir yaşında önümüzdeki sene inşallah yarışabilir."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN