Arama

Doğu'nun gizemine kapılan ressamlar

Batılı ressamlar, Alman ressam Gustav Bauernfeind'ın "medeniyetin neredeyse hiç dokunmadığı bir yer" olarak tanımladığı Şam gibi, Batı medeniyeti tarafından görülmemiş şehirleri görmek için Doğu'ya seyahatler gerçekleştirdiler.

İstanbul ise Batılı ressamların, 19.yüzyılda en çok ilgisini çeken kentler arasında başta gelir. Bu şehir Doğu'ya yapılan yolculukların başlangıç ya da bitiş noktasını oluşturması bakımından ve parklarla, bahçelerle süslü Avrupa şehirlerinden farklı olarak başlı başına bir bahçe-şehir olarak geçmiş zamanlarda aldığı görüntüyü en iyi tariflerden biri, Batılı bir yazarın kaleminden çıkar: "Bahçeler öylesine çok ve büyüktür ki, şehre dağılan ağaçlardan çok, yalnızca bir bölümü temizlenen ormana yerleştirilmiş bir şehir izlenimi veriyor."

Kimi zaman sultanların daveti ile kimi zaman ise farklı sebeplerden ötürü Doğu'ya gelen ressamlar, şehirlerin müthiş dokusundan etkilendi. Doğu'yla ilgili birbirinden özel eserler ortaya çıkaran buoryantalist ressamları sizler için derledik.

  • 14
  • 15
ANTOINE DE FAVRAY
ANTOINE DE FAVRAY

Sanat eğitimini Roma'daki Fransız Akademisi'nde, Jean-François de Troy'dan alan Fransız asıllı sanatçı Antoine de Favray, 1744'de eğitimini bitirdikten sonra oradayken tanıştığı bazı Malta Şövalyelerinin teklifi üzerine birkaç ay kalmak üzere Malta'ya geldi. Malta'da büyük ilgi gören ve 1751 yılında Malta Şövalyesi ilan edilen sanatçı mesleğini burada sürdürdü.

1762 tarihinde Akademi üyesi olan Favray, aynı yıl Osmanlı'yı ve Türkleri konu alan resimler yapmak üzere, dokuz yıl süreyle kalacağı İstanbul'a geldi. M. de Vergennes ve Saint Priest'in elçilikleri sırasında, onların koruyuculuğunda, İstanbul'daki Fransız Sarayı'nda, sonra da Rus Sarayı'nda yaşadı. Fransızlar adına Osmanlı'da casusluk yaptığı da söylenir.

65 yaşında Malta'ya dönen Favray'in yapıtları arasında, yabancı elçilik çevrelerinden insanların portreleri, kabul töreni resimleri, özellikle Rum ya da Levanten kadınları konu alan gündelik yaşam resimleri ve Pera sırtlarından panoramik İstanbul manzaraları vardır. İstanbul'dan ayrıldıktan sonra Favray'nin Avrupa sanat çevrelerinde de belirli bir yer edindiği görülür.

Favray'nin İstanbul'da yaptığı resimler arasında panoramik İstanbul manzaraları önemli bir yer tutar. Tüm detayların son derece titizlikle ve doğrulukla işlendiği, önemli bir belge niteliği de taşıyan bu manzaralar, dönemin diğer batılı sanatçılarının çoğunlukla yaptığı gibi Pera'daki elçiliklerden; özellikle de sanatçının İstanbul'dayken bir süre yaşadığı Rus Sarayı'ndan bakılarak resmedildi.

  • 15
  • 15
JOSEPH WARNIA-ZARZECKI
JOSEPH WARNIA-ZARZECKI

1850 yılında Nantes kentinde dünyaya geldi. Varşova Güzel Sanatlar Akademisi'nde ve Münih Akademisi'nde öğrenim gördü. Öğrencilik yıllarından sonra daha on yıl boyunca Bavyera'da kaldı; birçok kenti dolaşarak o dönem Alman ustaların yöntemleri ve eserlerin tanıma fırsatı buldu.

1883 yılında İstanbul'a gitti. Aynı yıl açılan Sanayi-i Nefise Mektebinde hoca olarak görevlendirildi. Bu kurumun ilk karakalem resmi hocası oldu. Ressamın bundan sonraki dönemine ait pek bir bilgi yoktur ve ölüm tarihi bilinmez.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN