Arama

'Dost Ehli' ve 'Gönül Adamı' Fethi Gemuhluoğlu

Yirminci asrın önemli isimlerinden olan Fethi Gemuhluoğlu, Zarifoğlu'nun deyimiyle "Tek başına âdeta bir okuldu…" İlim ehli, ele kalem tutan, okuyan ve en önemlisi düşünen bir kuşağın ağabeyi olan Gemuhluoğlu bilhassa dostluk özelinde dile getirdiği fikirleri ile tanındı. Arkasından herkesin hoş kelam ettiği Gemuhluoğlu 45 yıl önce bugün Rahmet-i Rahman'a kavuştu.

’Dost Ehli’ ve ’Gönül Adamı’ Fethi Gemuhluoğlu

"Dostluk Üzerine" adlı kitabında insanların öncelikle birbiriyle sonra da tarihle, coğrafyayla, ağaçla dost olmaları gerektiğini vurguladı. Sadece uyku, para ve caniliği bunlardan ayrı tuttu. Bir sözünde "Her şeye dost olalım, politikaya dost olmayalım. Her şeye dost olalım, hırs-ı mal ve hırs-ı caha dost olmayalım. Her şeye dost olalım, paraya dost olmayalım." der.

Fethi Gemuhluoğlu'nun, Dostluk Üzerine isimli kitabını incelemek ve satın almak için tıklayın.

  • 10
  • 12

🔹 Fethi Gemuhluoğlu 22 Kasım 1975 tarihinde 'Dostluk' üzerine irticâlen yaptığı konuşmada uyku, ölüm ve aşk üzerine şöyle bir hatıra bırakıyor:

"İnsanın uykuya sırt çevirmesi lâzım. Peygamber-i Ekber uyumazlardı. Eğer Türkiye'de insanlar, Türk insanı, Müslüman insan, Millet-i İslâmiyye'nin insanı, İslâm Milleti'nin insanı, yeniden bir "ba'sü ba'de'l-mevt" sırrını yaşamak istiyorsa, onu ihyâ etmek istiyorsa, yeniden bir ba'sü ba'de'l-mevt'e doğmak istiyorsa, uykuyu kaldırmalıdır. Uykuya düşman mı olalım? Hayır! Uykuya dost olmayalım. Her şeye dost olalım, politikaya dost olmayalım. Her şeye dost olalım, hırs-ı mâl ve hırs-ı câha dost olmayalım. Ben parayı sol elleri ile tutanların destanımsı, mucizemsi hikâyeleri ile büyümüş bir arkadaşınızım. "Feleğin kahpe başında paralansın parası", "Ben güzel sevmeye geldim, değil ekmek yemeye" diyor büyük Hazret-i Neyzen. Kaddesallahu sırrâhul azîz, diyorum. Belki şaşıracaksınız bir şâribü'l-leyli ve'n-nehâr, bedmest bir zât-ı âliye öyle diyorum. Öyle demenin, bu şekilde kendisini tekrîm etmenin dahi gerçekte tekrîm mânâsının dışında kaldığına kailim; yetmiyor, bu tekrîm ve bu takdîs dahi yetmiyor.

  • 11
  • 12

Size diyorum ki, tarihe dost… ama bir yerde diyeceğim ki, ölüme dost olunuz. Âhiret dünyada başladığına göre, dünya ve âhiret tefrîki bizim izâfî değerlerimiz olduğuna göre, biz dünya ve âhireti kendimiz tefrîk ettiğimize göre, hadd-i zâtında kendisi bir olduğuna göre, Bir'de bir olduğuna göre, ölüm ve yaşam diye iki ayrı şey olmadığına göre; o zaman, nasıl kendimize dost olmak mecbûriyyetinde isek, ölüme de dost olmak mecbûriyyetindeyiz. Çünkü ölüm, insana gözünün akının siyahına yakınlığından daha da yakındır. Peygamber-i Ekber, "Ölüm, insana, gözünün akının siyahına olan yakınlığından daha yakındır." buyuruyorlar ve asıl daha güzeli, yine Peygamber-i Ekber buyuruyorlar ki, "Ölüm, mü'minin tuhfe-i cânıdır". Sâhib'ine, Rabb'ına canını hediye etmesidir, tuhfedir."

  • 12
  • 12

Sözümüzün başına dönüyorum, yani aşk. "Aşk gelicek cümle eksikler biter" dendiği doğrudur. İlmin kîl u kâl olduğu doğrudur. Çünkü gerçek olan aşktır. Doğru söylüyor Eşrefoğlu, gayet tabiî Hakk kelâmı ediyor, şiir yazmak gayreti içinde değil. Diyor ki, "Gökten belâ yağmur gibi yağsa / Başını ana tutmaktır adı aşk". Tabiî, Yunus doğru söylüyor, "Aşk gelicek cümle eksikler biter" diyerek. Tabiî, bunlar doğru. Tabiî, biz meczubu yanlış anlıyoruz. Biz istiğrâkı yanlış anlıyoruz. Biz aşkta müstağrâk olmayı yanlış kıymetlendiriyoruz. Peygamber-i Ekber buyuruyorlar ki, "Sevdiklerinize sevginizi izhâr ediniz." Yunus diyor ki, "Sevdiğimi söylemezsem, sevmek derdi beni boğar." Görüyorsunuz ki, hilkât muhabbet üzere ve aşk üzere halkedilmiş.

Son sözüm: "Nefesler pâyende ola. Demler, safâlar müzdâd ola. Kulûb-ı âşıkan küşâde ola…"

Bana hakkınızı helal ediniz."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN