Edirne'ye şaheserler bırakan bir başmimar: Mimar Sinan
Osmanlı coğrafyasında pek çok diyarda sayısız eserler bırakan cihan devletinin başmimarı Mimar Sinan, eski payitaht Edirne'yi de başta Selimiye olmak üzere birbirinden muhteşem eserlerle süsledi.
Giriş Tarihi: 08.04.2018
15:58
Güncelleme Tarihi: 08.04.2018
16:13
KAYSERİ'DE DİMDİK AYAKTA DURAN SON ESER
Mimar Sinan'ın her yere olduğu gibi memleketi Kayseri'ye de eserler yaptığını aktaran Özsoy, şunları kaydetti:
"Kayseri'deki köyü Ağırnas'ta 2 çeşmesi var. Bunlar zaman içerisinde restorasyona uğramış da olsalar halen su akıtıyorlar. Mimar Sinan, Kayseri'ye üç eser bırakmış. Bunlardan bir tanesi Hüseyin Bey Hamamı, buna çömlekçi hamamı da denmektedir. Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde Bağdat seferine çıkan Kanuni Sultan Süleyman'ın bu hamamda mola verip yıkandığı söylenilir. Diğeri Hacı Osman Paşa Camisi, şu anki meydanda bulunan saat kulesi ile Valilik binası arasında yer alan ve maalesef yine ayakta olmayan bir camidir. Bu eserler zaman içerisinde yıkılmış ve yok olmuş. Mimar Sinan'ın kentte dimdik ayakta duran son eseri, bizim ve Kayseri için bir Süleymaniye, Selimiye olan Kurşunlu Camisi'dir."
Caminin mimari özelliklerinden bahseden Özsoy, "Hacı Ahmet Camisi ve Doğancı Ahmet Paşa Camisi gibi değişik isimlerle de bilinmektedir. 1585 veya 1586'da yapılmıştır. Son derece dingin, son derece sağlam birçok etkiye, depreme, hava şartlarına, zamana rağmen halen ayakta kalan ve İstanbul ölçeğindeki o muhteşem camiler gibi hizmet veren bir camidir." dedi.
KUBBELER YEKPARE KURŞUN KAPLAMA
Özsoy, caminin klasik mimaride yapıldığını ve giriş kapısında mukarnaslar olduğunu aktararak, şu bilgileri verdi:
"Giriş kapısı yekpare mermerdir. Minber, kürsü ve mihrap da mermerdir. Tek kubbeli bir camidir. Küçük küçük kubbeler var. Son derece zevkli bir şekilde yapılmış. Sütunlara baktığımız zaman halen sağlam. Sütunların kemerlerin birleştiği yerlerde de mukarnasları görüyoruz. Klasik Osmanlı tarzında inşa edilmiş bir camidir. Halk arasında Kurşunlu Cami denilmesinin bir nedeni de kubbelerinin masraflardan kaçınılmadan yekpare kurşunla kaplı olmasıdır. Bunun parlaması ve kurşuni rengi nedeniyle halk arasında Kurşunlu Camisi ismini almıştır."
Kurşunlu Camisi'nde daha önce birçok bölümünün de bulunduğunu anlatan Özsoy, "Şimdi burası sadece cami olarak karşımızda duruyor ama aslında bu caminin yanında aş evinden, hemen yanında 13 veya 14 ocaklı büyük bir handan, medreseden ve hamamdan bahsediliyor. Yani burası bir kampüs gibi veya külliye gibi komple bir yapı. İçinde bir yerde de bir camisi var." diye konuştu.
"MİMAR UNVANINI 40 YAŞINDA ALIYOR"
Mimar Sinan'ın son eserlerinden birinin Kurşunlu Camisi olduğunu vurgulayan Özsoy, şunları kaydetti:
"85 cami yaptığından bahsediliyor. Kurşunlu Camisi, Mimar Sinan'ın ölmeye yakın zamanda verdiği bir eserdir. Bizim için Kurşunlu Camisi Mimar Sinan'ın Kayseri'deki son eseridir. 97 yaşındaki birisinin son eseridir. Yaklaşık 100 yaşına kadar yaşadığını biliyoruz dolayısıyla imparatorluk için de son eserlerinden biri Kurşunlu Camisi'dir. Mimar unvanını 40 yaşında alıyor. 40 yaşında mimar olan ve neredeyse 100 yaşına kadar bu mesleği icra eden ender kişilerden birisidir."