Arama

Edirne'ye şaheserler bırakan bir başmimar: Mimar Sinan

Osmanlı coğrafyasında pek çok diyarda sayısız eserler bırakan cihan devletinin başmimarı Mimar Sinan, eski payitaht Edirne'yi de başta Selimiye olmak üzere birbirinden muhteşem eserlerle süsledi.

Edirne’ye şaheserler bırakan bir başmimar: Mimar Sinan

HAVSA SOKULLU MEHMET PAŞA KÜLLİYESİ

Sokullu Mehmet Paşa tarafından ölen oğlu Kasım Paşa adına 1577 yılında yaptırıldı. Külliyeden günümüze cami, hamam, kervansarayın bir bölümü ile arasta dua kubbesi kaldı.

DEFTERDAR MUSTAFA CAMİ

Talatpaşa Caddesi'ndeki cami 1576 yılında tek kubbeli olarak taş ve tuğladan inşa edildi. 16. yüzyıldaki büyük depremde hasar gören cami 1960'lı yıllarda Vakıflar Genel Müdürlüğünce ihya edildi.

RÜSTEM PAŞA KERVANSARAYI

Sadrazamn Rüstem Paşa tarafından 1561 yılında Mimar Sinan'a yaptırılan kervansaray koza satışı yapıldığı dönemlerde Koza Han olarak da anıldı. Otel olarak hizmet veren kervansaray mimari açıdan Ağa Han Mimarlık Ödülü kazandı.

  • 10
  • 18
Edirne’ye şaheserler bırakan bir başmimar: Mimar Sinan

ALİ PAŞA ÇARŞISI

Kapalı Çarşı'nın bir benzeri olarak kabul edilen çarşı 1569 yılında yapıldı. Savaşlar döneminde ticaretin döndüğü çarşı önemini yitirdi. 1950'ler sonrası tekrar canlılık kazanan çarşı 1992 yılında büyük bir yangında tamamen kül oldu. 1997 yılındaki restore sonrası açılan çarşı ticari canlılığı elinde bulunduran lokasyonlar arasında sayılıyor.

ADALET KASRI

Kanuni Sultan Süleyman'ın emriyle 1561 yılında yaptırıldı. Edirne Saray'ının bulunduğu alandadır. Üst üste üç odadan oluşan kare plan kule yapının üst katında havuzlu padişah kasrı yer alıyor.

Adalet Kasrı'nın Kanuni Köprüsü'ne bakan kısmında yer alan seng-i arz ve seng-i ibret taşları yer almaktadır. Arzların bırakıldığı taşın diğerinde ise idam edilenlerin kellerin sergilendiği hatta Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın da kellesi bu taşın üzerinde sergilendiği rivayet ediliyor

KANUNİ KÖPRÜSÜ

Dört gözlü ve sarayı şehre bağlamasıyla Saray Köprüsü olarak da anılmıştır. 1554 yılında Kanuni tarafından Mimar Sinan'a yaptırıldı.

Sultan Selim Külliyesi, Sultan II. Selim Darülhadisi, Sultan II. Selim Darülkurrası, Sultan II. Selim Mektebi de Mimar Sinan eserleri arasında yer alıyor.

  • 11
  • 18
Edirne’ye şaheserler bırakan bir başmimar: Mimar Sinan

KURŞUNLU CAMİİ İHTİŞAMINI KORUYOR

Osmanlı Devleti zamanında mimarbaşı olarak görev yapan büyük usta Mimar Sinan'ın son eserlerinden biri olan Kayseri'deki Kurşunlu Camisi, ilk günkü heybetiyle ayakta duruyor.

Kayseri'nin Ağırnas köyünde 15. yüzyılın sonlarına doğru dünya gelen Mimar Sinan, mimar olarak birçok eseri insanlığa kazandırdı. En önemli eserlerinden Süleymaniye ve Selimiye camilerini yaparak mimari dehasını bugünlere kadar taşıyan Sinan'ın, memleketi Kayseri'de yaptırdığı Kurşunlu Camisi de adeta yıllara meydan okuyor.

Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) Kayseri Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy, yaptığı açıklamada, Mimar Sinan'ın Osmanlı Devleti'nde mimarbaşı olarak görev yapmış seçkin bir kişi olduğunu söyledi.

  • 12
  • 18
Edirne’ye şaheserler bırakan bir başmimar: Mimar Sinan

KAYSERİ'DE DİMDİK AYAKTA DURAN SON ESER

Mimar Sinan'ın her yere olduğu gibi memleketi Kayseri'ye de eserler yaptığını aktaran Özsoy, şunları kaydetti:

"Kayseri'deki köyü Ağırnas'ta 2 çeşmesi var. Bunlar zaman içerisinde restorasyona uğramış da olsalar halen su akıtıyorlar. Mimar Sinan, Kayseri'ye üç eser bırakmış. Bunlardan bir tanesi Hüseyin Bey Hamamı, buna çömlekçi hamamı da denmektedir. Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde Bağdat seferine çıkan Kanuni Sultan Süleyman'ın bu hamamda mola verip yıkandığı söylenilir. Diğeri Hacı Osman Paşa Camisi, şu anki meydanda bulunan saat kulesi ile Valilik binası arasında yer alan ve maalesef yine ayakta olmayan bir camidir. Bu eserler zaman içerisinde yıkılmış ve yok olmuş. Mimar Sinan'ın kentte dimdik ayakta duran son eseri, bizim ve Kayseri için bir Süleymaniye, Selimiye olan Kurşunlu Camisi'dir."

  • 13
  • 18
Edirne’ye şaheserler bırakan bir başmimar: Mimar Sinan

Caminin mimari özelliklerinden bahseden Özsoy, "Hacı Ahmet Camisi ve Doğancı Ahmet Paşa Camisi gibi değişik isimlerle de bilinmektedir. 1585 veya 1586'da yapılmıştır. Son derece dingin, son derece sağlam birçok etkiye, depreme, hava şartlarına, zamana rağmen halen ayakta kalan ve İstanbul ölçeğindeki o muhteşem camiler gibi hizmet veren bir camidir." dedi.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN