Fatih Sultan Mehmet’in emaneti
Bosna Hersek'in Mostar şehrini tam ortadan bölen Neretva Nehri'nin üzerindeki yaşlı bir yapıdır Mostar Köprüsü. Sadece tarihi önemi veya mimari bir harika olması değildir onu özel yapan. Yüz yıllardır sayısız insanın bir kıyıdan diğerine geçişine izin verirken, fiziksel ve manevi bir köprü görevi de görmüştür.
Giriş Tarihi: 02.06.2018
14:37
Güncelleme Tarihi: 02.06.2018
14:43
Oldukça ustaca bir teknik kullanılarak inşa edilen köprü, her açıdan Mimar Sinan'ın eğitiminden geçen bir elin eseri olduğunu belli ediyordu. İslam mimarisinin en dikkat çekici yapılarından biri olan ve Boşnakça "Stari Most" olarak isimlendirilen Mostar Köprüsü, nehrin iki farklı yakasında yaşayan Hırvat ve Müslüman kesimleri birbirine bağlayarak yüz yıllarca Balkanlar'ın en önemli figürleri arasında yerini sağlamlaştırdı.
SAVAŞIN YIKICI DARBELERİ
Yüzyıllardan beri seyyahların ve araştırmacıların ilgisini çeken köprüye 1658 yılında uğrayan Fransız seyyahı A. Poullet bu köprünün inşasının mukayese kabul etmez bir cüret eseri olduğunu, Venedik 'te bir mimari harikası sayılan Rialto Köprüsü 'nden daha geniş yapıldığını söylemektedir. Osmanlı'nın balkanlardan çekilmesiyle ilk önce Avusrutya-Macaristan ve daha sonra Yugoslavya devletleri bu bölgede hâkim oldu. Avrupa'nın göbeği diyebileceğimiz bu bölge 1992-1995 arasında dünyanın gözü önünde bir iç savaşa sahne oldu. Savaşan tarafların birbirlerini bitirme olarak adlandırdığı bu olayda şüphesiz ki Batı'nın uyguladığı ayrımcılık vardı ve Boşnak tarafı bu ayrımcılığın negatif tarafını gördü.
Tanktan köprüye yapılan ateşlemeler sadece ihtişamlı bir tarihi yapıya zarar vermiyor, aynı zamanda Bosna-Hersek'in çok uluslu yapısını da yerle bir ediyordu.
Balkan topraklarının kardeşlik simgesi yavaş yavaş Neretva Nehri 'nin sularına gömülürken, arka manzarada savaşın yıkıcı darbeleri hala devam ediyordu.
Yüzlerce yıllık barış bir anda yıkılmış gibi görünse de uzlaşma imkânı bir şekilde bulunur. Bosna Hersek'te savaşın yaraları yavaş yavaş sarılırken gözler kardeşlik simgesi olan Mostar Köprüsü 'ndeydi. 1997 yılına gelindiğinde UNESCO ve Dünya Bankası'nın öncülüğünde köprü yeniden inşa edilmeye başlandı.Mimar Sinan 'ın usta öğrencileri kalmamıştı artık ancak arkalarında bıraktıkları izleri takip ederek onların yolundan yürümek mümkündü. Böylece köprünün ilk yapıldığı zamanlardaki taşları bulmak amacıyla artık kapanmış olan taş ocağı yeniden açıldı ve aslına uygun taşlarla yeniden inşa edilmeye başlandı.2004 yılında, ulusları birleştirmesiyle nam salmış Mostar Köprüsü yeniden inşa edilmiş ve kardeşliğin yıkılamayacağı tekrardan gösterilmişti.
2005 yılında Dünya Mirası Listesi'ne eklenen Mostar Köprüsü'nün bir de eğlenceli bir aktivitesi bulunmakta. İlk olarak 1664 yılında yapılan ve her sene temmuz ayında köprünün üstünden genç erkekler kendilerini Neretva Nehri'nin sularına bırakıyorlar. Kulağa ilk başta korkutucu gelebilir ama bunu tamamen eğlenmek, nehrin sularına dalmak ve de biraz cesaretlerini sergilemek için yapıyorlar.