Fikriyat ile ne görelim, ne okuyalım, nereye gidelim?
Hafta içinin yoğun iş koşuşturmasından sıyrılıp hafta sonunda ne yapacağınızı mı düşünüyorsunuz? Pek çok kişi, hafta sonlarını dinlenme günü olarak değerlendirir. "Fikriyat ile ne görelim, ne okuyalım, nereye gidelim?" başlığı altında birbirinden değerli hafta sonu tavsiyelerini sizlerle buluşturuyoruz. Kitap okuyarak günün karmaşasından kurtulabilir, tarihi bir anekdotu öğrenerek bilinçlenebilirsiniz. Ya da güneşli bir pazar gününün tadını çıkartarak yeşillikler arasındaki tarihi eserleri ziyaret edebilirsiniz. Gelin sizler için hazırladığımız bir tavsiye listesine daha yakından bakalım.
Giriş Tarihi: 07.06.2020
08:48
Güncelleme Tarihi: 07.06.2020
09:31
Paraların dışında kaftanlar, pırlanta yüzükler, elmaslar, inci tespihler, avizeler, kandiller, kılıçlar, paha biçilmez Mushaflar, yünlü dokumalar, halılar, gülsuyu bulunurdu. Çantadaki paralar, üzerinde "Allah kıyamet gününe kadar Mekke şehrini mükerrem kılsın." veya "Allah Medine şehrini kıyamet gününe kadar nurlandırsın." diye duaların yazıldığı zarflara konulurdu.
Peygamber Efendimizin türbesinin tozu , başta devekuşu tüyü olmak üzere kıymetli kuşların tüyleriyle alınırdı. Sonrasında bu tüyler, her yıl Surre alayı ile padişaha teberrüken gönderilirdi. Padişahlar bu kıymetli hediyeyi ise sarıklarındaki sorguçlara iliştirirdi.
Surre alaylarının önemli hediyelerinden biri saçlardı. Padişahlar, payitahtı devlet güvenliği nedeniyle bırakıp kutsal topraklara gidemezdi. Bunu yerine Peygamber Efendimize olan muhabbetlerini göstermek için kendi saçlarını gönderirdi. Berberbaşı, padişahın saçını keser ve kuruturdu. Sonrasında tütsülenerek küçük bir sandıkta saklanırdı. Hac zamanında surre alayı ile saçların bulunduğu sanduka mühürlenir ve mukaddes topraklara gönderilirdi. Medine'ye varıldığında ise uygun bir yere dualarla gömülürdü.
Mekke ve Medine'ye gönderilen hediyeler
Damak tadını yeniden keşfetmek isteyenler isteyenlere: Baharatlı ve yaban mersinli pilav
YAPILIŞI
Pirinci bol su ile yıkayıp geniş bir tencereye alın. Üzerine 7 su bardağı su, kakule, yıldız anason ve tuz ekleyip dağılmayacak şekilde haşlayıp süzün. Baharatları içinden alın. Safranı 3-4 çorba kaşığı sıcak suya koyup kenara alın. 1 çorba kaşığı tereyağını bir tavaya alıp üzerine unla karıştırılmış tavuk etini katın. Tuz ve karabiber ekleyip soteleyin.
Orta boy bir tencerenin tabanını pişirme kağıdı ile kaplayın ve tavuğu tencereye yayın. 2 çorba kaşığı tereyağını kızdırıp haşlanmış pirince ekleyin ve ezmemeye dikkat ederek karıştırın. Pirinci ikiye ayırıp yarısının üzerine safranlı karışımı ekleyin ve karıştırın. Daha sonra tenceredeki tavuğun üzerine bastırarak yerleştirin. Sade pirinci safranlının üzerine yayıp bastırın. Tencerenin kapağının altına temiz bir havlu koyarak kapağını kapatın.
En kısık ateşte açığınız ocağın üzerine koyup 15 dakika pişirin. Ocağın altını kapatıp 10 dakika demlendirdikten sonra ters çevirip servis tabağına aktarın. Kalan tereyağını kızdırıp badem ve yaban mersinini hafifçe kavurun. Pilavın üzerine ekleyerek servis yapın.
Osmanlı mutfağında pişen en özel 20 yemek
MALZEMELER
4-5 adet kakule
2 adet yıldız anason
4 çorba kaşığı tereyağı
3 su bardağı yasemin pirinci
7 su bardağı su
1 tatlı kaşığı safran veya haspir
750 gram küp doğranmış tavuk göğsü
1 çorba kaşığı un
1 çay bardağı file badem
1 çay bardağı yaban mersini
Tuz, karabiber
Osmanlı sultanları nasıl yemek yerdi?