Geçmişten günümüze çığır açan bilim insanları
Tarih boyunca bilim ve teknolojiye katkısı olan Türk bilim adamları astronomi, tıp, matematik ve mantık alanında sayısız eser kazandırdılar. Farabi'den Ali Kuşçu'ya, Türkiye'nin ilk atom mühendisi Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre'den Nobel Ödüllü bilim insanımız Prof. Dr. Aziz Sancar'a kadar pek çok Türk bilim adamı geçmişten bugüne küresel ölçekte ses getiren çalışmalarıyla bilim ve teknolojiye yön verdiler.
Giriş Tarihi: 25.07.2019
11:46
Güncelleme Tarihi: 07.02.2020
10:07
Kandilli Rasathanesi'nin temellerini atan isim: Mehmet Fatin Gökmen
Kandilli Rasathanesi'nin temellerini atan isim: Mehmet Fatin Gökmen
Kandilli Rasathanesinin kurucusu ve ilk müdürü olan Mehmet Fatin Gökmen, 1877 yılında Akseki'de doğdu. İlköğrenimini Alanya'da tamamlamasının ardından İstanbul'da bulunan Fatih Medresesini bitirdi. Sonrasında Sultam Selim Camii Muvakkithanesinde çalışmaya başladı. Burada çalıştığı sırada Salih Zeki Bey'in ilgisini çekti. Salih Zeki Bey'in yönlendirmesiyle girdiği Riyaziyyat Medresesini (fen fakültesi) birincilikle tamamladı. Bir süre Darüşşafakada matematik öğretmenliği yapmasının ardından mezun olduğu medreseye astronomi ve hesab-ı ihtimaliyyat öğretmeni olarak geri döndü. Daha sonra da bir dönem medrese yöneticiliği yapan Mehmet Fatin Gökmen, 1910 Haziran'ında, 31 Mart Vakası'nda zarar gören ve yeniden kurulması talep edilen Rasathane-i Amirenin müdürlüğü görevine getirildi.
Rasathanenin tekrar kurulması için çalışmalara başlayan Fatin Gökmen, kurumun bugünkü yerinde oluşturulmasına karar verdi. Öncelikle yurt dışından önemli isimlerle irtibata geçip gözlemevinin yeniden oluşturulması için gerekli olan malzemelerin teminini gerçekleştirdi. Söz konusu aletlerin gelmesiyle birlikte de 1 Temmuz 1911 itibarıyla sürekli ve sistematik olarak meteoroloji faktörlerinin ölçümlerine ve kayıtlarına başlandı. Pek çok meteorolojik çalışmaların hayata geçirildiği Rasathane-i Amireyi Gökmen, meteoroloji istasyonu olmaktan çıkarıp birinci sınıf bir meteoroloji merkezi hâline dönüştürdü. Gökmen'in yıllarca çaba sarf ederek Almanya'dan getirttiği 20 santimetre açıklıklı Zeiss marka teleskop, 1935'te monte edilebildi. Bir süre takvim çalışmaları da yapan Gökmen'in muhtelif gazete ve dergilerde çıkan yazılarının yanı sıra kaleme aldığı birçok da kitap bulunuyor.
Uçuş rekortmeni: Vecihi Hürkuş
Uçuş rekortmeni: Vecihi Hürkuş
Türkiye tarihinin en önemli isimlerinden Vecihi Hürkuş, 6 Ocak 1896 tarihinde İstanbul'da doğdu. Babası Gümrük Müfettişi Faham Bey'in genç yaşta vefat etmesinden dolayı Vecihi Hürkuş, annesi Zeliha Niyir Hanım tarafından yetiştirildi.
Tophane Sanat Okulunda güzel sanatlar eğitimi alan Hürkuş, gönüllü olarak Balkan Savaşı'nda ardından da Birinci Dünya Savaşı'nın Bağdat cephesinde uçak mühendisi olarak görev yaptı. 1917 yılında, Kafkas Cephesi'nde bulunduğu sırada bir Rus uçağını düşürerek "Düşman uçağını düşüren ilk Türk pilotu" unvanını aldı. Savaşta yaralanarak Ruslara esir düşmesine rağmen, kaçmayı başardı ve ülkesine geri döndü. Kurtuluş Savaşı'na gönüllü katılan Hürkuş, bir Yunan uçağını da düşürmesinin ardından İzmir Havaalanına inerek burayı işgalden kurtardı. Bu başarıları üzerine TBMM tarafından kendisine İstiklal Madalyası ve üç ayrı Tasdikname verildi. 1916–1967 yılları arasında 30 bin saatlik uçuşla zor bir rekora imza atan Hürkuş, 102 farklı model savaş ve sivil uçakla uçuş yaparak güç bir rekoru daha gerçekleştirdi.
Türk havacılık tarihinde Vecihi Hürkuş ilkleri
Edirne'ye kazayla düşen bir düşman uçağına adının verilmesi üzerine uçak yapma fikri aklına takılan Hürkuş, ilk Türk yapımı uçak olan "Vecihi K VI"yı imal etti. Uçağın ilk uçuşunu 28 Ocak 1925'de gerçekleştirdi. Türk Tayyare Cemiyetine (TTC) katılan Hürkuş, 1931 yılında kurum adına ilk Türkiye turunu düzenledi. Bunu aynı yılın sonlarında yapılanve Ankara, Konya, İzmit, İstanbul gibi birçok şehri kapsayan ikinci uçak turu izledi. Hürkuş, 1932'te Sivil Tayyare Mektebini kurdu. 1933 yılında Nuri Demirağ tarafından finanse edilen Vecihi K-XVI adlı uçağı tasarladı. 1937 yılında Türk Hava Kurumu, Hürkuş'u mühendislik eğitimi alması için Almanya'daki mühendislik okuluna gönderdi. 1939'da mezun olan Hürkuş'a iki yılda mühendis olunmasının imkânsızlığı gerekçesiyle uçak mühendisi ruhsatı verilmedi. Türkiye'nin ilk sivil hava yolu şirketi olan Hürkuş Hava Yollarını 29 Kasım 1954'de kuran Vechi Hürkuş, Türk Hava Yollarının elden çıkarttığı uçakları alıp, onararak filosunu kurdu. Fakat uçaklarına düzenlenen sabotajlar, uçuşlarının gerekçesiz yere iptal edilmesi gibi sebeplerden dolayı bu projesini verimli bir şekilde sürdüremedi. Hürkuş, 16 Temmuz 1969'da Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesinde vefat etti.
Matematik dehası: Cahit Arf
Matematik dehası: Cahit Arf
1910 – 1997 yılları arasında yaşayan Cahit Arf, ilkokul beşinci sınıftayken tanıştığı bir öğretmenle matematiğe ilgisi artan Cahit Arf, ortaokul döneminde arkadaşlarının çözemediği soruları rahatlıkla çözerek hocalarının dikkatini çekti. 1918-1920 yılları arasında İstanbul Erkek Lisesi'nde okudu. Daha sonra Paris'teki St. Louis Lisesi'ne gönderilen Arf, üç yıllık lise öğrenimini iki yılda tamamlayarak Türkiye'ye geri döndü. Aynı yıl Milli Eğitim Bakanlığı'nın yükseköğrenim için yurt dışına göndereceği öğrenci adayları arasına girdi ve yapılan sınavı kazanarak Fransa'ya geri dönüp birçok bilim adamının yetiştiği École Normale yükseköğrenimi için Supérieure Okulu'na kaydoldu. Bu okulu bitirdikten sonra Türkiye'ye dönen Cahit Arf, bir süre Galatasaray Lisesi'nde matematik öğretmenliği yaptı. Bir süre Galatasaray Lisesi'nde hocalık yaptıktan sonra doçent adayı olarak İstanbul Üniversitesi Matematik Bölümü'ne geçti. 1937 yılında Cahit Arf'ın doktora yapmak üzere Göttingen Üniversitesi'ne gitti. Bu üniversitede yaptığı doktora sayesinde dünya çapında üne kavuştu. TÜBİTAK'ın kuruluş ve gelişmesinde büyük emekleri olan Cahit Arf, 1938'in sonunda Türkiye'ye üniversitesine geri dönen Arf, 1943 yılında profesör, 1955' yılında ise ordinaryüs profesör oldu.