Geçmişten günümüze çığır açan bilim insanları
Tarih boyunca bilim ve teknolojiye katkısı olan Türk bilim adamları astronomi, tıp, matematik ve mantık alanında sayısız eser kazandırdılar. Farabi'den Ali Kuşçu'ya, Türkiye'nin ilk atom mühendisi Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre'den Nobel Ödüllü bilim insanımız Prof. Dr. Aziz Sancar'a kadar pek çok Türk bilim adamı geçmişten bugüne küresel ölçekte ses getiren çalışmalarıyla bilim ve teknolojiye yön verdiler.
Giriş Tarihi: 25.07.2019
11:46
Güncelleme Tarihi: 07.02.2020
10:07
Matematik dehası: Cahit Arf
Matematik dehası: Cahit Arf
1910 – 1997 yılları arasında yaşayan Cahit Arf, ilkokul beşinci sınıftayken tanıştığı bir öğretmenle matematiğe ilgisi artan Cahit Arf, ortaokul döneminde arkadaşlarının çözemediği soruları rahatlıkla çözerek hocalarının dikkatini çekti. 1918-1920 yılları arasında İstanbul Erkek Lisesi'nde okudu. Daha sonra Paris'teki St. Louis Lisesi'ne gönderilen Arf, üç yıllık lise öğrenimini iki yılda tamamlayarak Türkiye'ye geri döndü. Aynı yıl Milli Eğitim Bakanlığı'nın yükseköğrenim için yurt dışına göndereceği öğrenci adayları arasına girdi ve yapılan sınavı kazanarak Fransa'ya geri dönüp birçok bilim adamının yetiştiği École Normale yükseköğrenimi için Supérieure Okulu'na kaydoldu. Bu okulu bitirdikten sonra Türkiye'ye dönen Cahit Arf, bir süre Galatasaray Lisesi'nde matematik öğretmenliği yaptı. Bir süre Galatasaray Lisesi'nde hocalık yaptıktan sonra doçent adayı olarak İstanbul Üniversitesi Matematik Bölümü'ne geçti. 1937 yılında Cahit Arf'ın doktora yapmak üzere Göttingen Üniversitesi'ne gitti. Bu üniversitede yaptığı doktora sayesinde dünya çapında üne kavuştu. TÜBİTAK'ın kuruluş ve gelişmesinde büyük emekleri olan Cahit Arf, 1938'in sonunda Türkiye'ye üniversitesine geri dönen Arf, 1943 yılında profesör, 1955' yılında ise ordinaryüs profesör oldu.
Cahit Arf, "Arf Sabiti", "Arf Halkaları" ve "Arf Kapanışları" gibi terimleri ve Alman matematikçi Helmut Hesse ile birlikte, Hesse-Arf Kuramı'nı geliştiren matematik ve bilim dünyasına önemli katkılarda bulundu.
Sentetik geometri problemlerinin cetvel ve pergel yardımıyla çözülebilirliği konusunda yaptığı çalışmalar, cisimlerin kuadratik formlarının sınıflandırılmasında ortaya çıkan değişmezlere ilişkin Arf değişmezi ve Arf halkaları gibi literatürde adıyla anılan çalışmaların yanı sıra "Hasse-Arf Teoremi" adı ile anılan teoremi matematik bilimine kazandırdı.
Adını tıp tarihine yazdıran bilim adamı: Hulusi Behçet
Adını tıp tarihine yazdıran bilim adamı: Hulusi Behçet
Deri hastalıkları uzmanı Hulusi Behçet, ilk kez onun tarafından tanımlaması sayesinde bir deri hastalığını dünya tıp literatürüne "Behçet hastalığı" adıyla geçirdi.
1889'da İstanbul'da doğan Behçet, Askeri Tıbbiye'yi yüzbaşı rütbesiyle bitirince, Gülhane Askeri Hastanesi'nin cildiye bölümünde çalışmaya başladı. 1939'da ordinaryüs profesörlüğe yükselen Hulusi Behçet, 25 yıldır üzerinde çalıştığı bir deri hastalığına ilişkin bulgularını 1947'de Cenevre'de toplanan Uluslararası Tıp Kongresi'ne sunarak, o güne değin tanımlanamamış olan bu hastalığı kendi adıyla dünya tıp literatürüne yazdırdı.
Çözülemeyen denklemleri çözen bilim adamı: Oktay Sinanoğlu
Çözülemeyen denklemleri çözen bilim adamı: Oktay Sinanoğlu
Oktay Sinanoğlu, 1935 yılında doğdu. 1953'de TED Yenişehir Lisesi'ni burslu olarak okuyarak birincilikle bitirdi. Okulun bursuyla kimya mühendisliği okumak üzere ABD'ye gitti. 1956'da ABD Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley Kimya Mühendisliği'ni birincilikle bitirdi. Bir sonraki yıl, MIT'de 8 ayda birincilikle bitirerek yüksek lisansını tamamladı ve yüksek kimya mühendisi oldu. Sloan Ödülü'nü kazandı. Doçentlik tezini tamamlamasının ardından Berkeley'de kuramsal kimya alanında doktorasını tamamladı. 26 yaşındayken atom ve moleküllerin çok elektronlu kuramı ile doçent oldu. 50 yıldır çözülemeyen bir matematik kuramını çözerek bilim dünyasına kazandırdı ve profesör unvanını aldı. Bu unvan ile modern üniversite tarihinin ve Yale Üniversitesi tarihinin en genç profesörü oldu. Burada"Atom ve Moleküllerin Çok-Elektron Teorisi" "Çözgeniter Kuramı", "Kimyasal Tepkime Mekanizmaları Kuramı", "Mikrotermodinamik" ve "Değerlik Kabuğu Etkileşim Kuramı" çalışmalarını gerçekleştirdi. 1988 yılında, laboratuvar ortamında birleştirilecek olan kimyasalların, birleştirmenin ardından nasıl tepki vereceklerini öngörebilmek amacıyla, kendi geliştirdiği matematik teorilerine dayanan devrimsel bir yöntem olan ve "Sinanoğlu İndirgemesi" olarak adlandırılan yöntemini yayınladı. Dünyada yeni kurulmaya başlayan Moleküler Biyoloji dalının ilk birkaç profesöründen biri oldu. Amerikan Ulusal bilimler akademisine üye olarak seçilen ilk ve tek Türk oldu.
Nobel ödüllü bilim adamı: Aziz Sancar
Nobel ödüllü bilim adamı: Aziz Sancar
Mardin-Savur'da Sancar 8 Eylül 1946 da doğan Aziz Sancar, sekiz çocuklu bir ailenin çocuğuydu. İlk eğitimini Mardin'de tamamlayan Sancar, 1963 yılında girdiği İstanbul Tıp Fakültesini 1971 yılında bitirdi ve eğitim için ABD'ye gitti. Savur'da iki yıl doktorluk yaptı. Sonrasında Dallas'a giderek Teksas Üniversitesinde Moleküler Biyoloji dalında doktora yaptı. Yale Üniversitesi'nde DNA onarımı dalında doçentlik tezini tamamladı. DNA onarımı, hücre dizilimi, kanser tedavisi ve biyolojik saat üzerinde çalışmalarına devam etti. 1997 yılından bugüne Amerika Birleşik Devletleri North Carolina-Chapel Hill'de North Carolina Üniversitesi Biyokimya ve Biyofizik Bölümü'nde görev yapan Prof. Sancar, gerçekleştirmiş olduğu 300'e yakın bilimsel makale ve bu makalelere yapılan 12 binden fazla atıfla, bilimsel araştırmada eşine az rastlanır bir başarıya imza attı. İstanbul Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra yurtdışında yaptığı çalışmalarla Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi'ne kabul edilen üç Türk'ten biri de olmuştu.