Arama

Geçmişten günümüze çığır açan bilim insanları

Tarih boyunca bilim ve teknolojiye katkısı olan Türk bilim adamları astronomi, tıp, matematik ve mantık alanında sayısız eser kazandırdılar. Farabi'den Ali Kuşçu'ya, Türkiye'nin ilk atom mühendisi Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre'den Nobel Ödüllü bilim insanımız Prof. Dr. Aziz Sancar'a kadar pek çok Türk bilim adamı geçmişten bugüne küresel ölçekte ses getiren çalışmalarıyla bilim ve teknolojiye yön verdiler.

  • 23
  • 26
Adını tıp tarihine yazdıran bilim adamı: Hulusi Behçet
Adını tıp tarihine yazdıran bilim adamı: Hulusi Behçet

Adını tıp tarihine yazdıran bilim adamı: Hulusi Behçet

Deri hastalıkları uzmanı Hulusi Behçet, ilk kez onun tarafından tanımlaması sayesinde bir deri hastalığını dünya tıp literatürüne "Behçet hastalığı" adıyla geçirdi.

1889'da İstanbul'da doğan Behçet, Askeri Tıbbiye'yi yüzbaşı rütbesiyle bitirince, Gülhane Askeri Hastanesi'nin cildiye bölümünde çalışmaya başladı. 1939'da ordinaryüs profesörlüğe yükselen Hulusi Behçet, 25 yıldır üzerinde çalıştığı bir deri hastalığına ilişkin bulgularını 1947'de Cenevre'de toplanan Uluslararası Tıp Kongresi'ne sunarak, o güne değin tanımlanamamış olan bu hastalığı kendi adıyla dünya tıp literatürüne yazdırdı.

  • 24
  • 26
Çözülemeyen denklemleri çözen bilim adamı: Oktay Sinanoğlu
Çözülemeyen denklemleri çözen bilim adamı: Oktay Sinanoğlu

Çözülemeyen denklemleri çözen bilim adamı: Oktay Sinanoğlu

Oktay Sinanoğlu, 1935 yılında doğdu. 1953'de TED Yenişehir Lisesi'ni burslu olarak okuyarak birincilikle bitirdi. Okulun bursuyla kimya mühendisliği okumak üzere ABD'ye gitti. 1956'da ABD Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley Kimya Mühendisliği'ni birincilikle bitirdi. Bir sonraki yıl, MIT'de 8 ayda birincilikle bitirerek yüksek lisansını tamamladı ve yüksek kimya mühendisi oldu. Sloan Ödülü'nü kazandı. Doçentlik tezini tamamlamasının ardından Berkeley'de kuramsal kimya alanında doktorasını tamamladı. 26 yaşındayken atom ve moleküllerin çok elektronlu kuramı ile doçent oldu. 50 yıldır çözülemeyen bir matematik kuramını çözerek bilim dünyasına kazandırdı ve profesör unvanını aldı. Bu unvan ile modern üniversite tarihinin ve Yale Üniversitesi tarihinin en genç profesörü oldu. Burada"Atom ve Moleküllerin Çok-Elektron Teorisi" "Çözgeniter Kuramı", "Kimyasal Tepkime Mekanizmaları Kuramı", "Mikrotermodinamik" ve "Değerlik Kabuğu Etkileşim Kuramı" çalışmalarını gerçekleştirdi. 1988 yılında, laboratuvar ortamında birleştirilecek olan kimyasalların, birleştirmenin ardından nasıl tepki vereceklerini öngörebilmek amacıyla, kendi geliştirdiği matematik teorilerine dayanan devrimsel bir yöntem olan ve "Sinanoğlu İndirgemesi" olarak adlandırılan yöntemini yayınladı. Dünyada yeni kurulmaya başlayan Moleküler Biyoloji dalının ilk birkaç profesöründen biri oldu. Amerikan Ulusal bilimler akademisine üye olarak seçilen ilk ve tek Türk oldu.

  • 25
  • 26
Nobel ödüllü bilim adamı: Aziz Sancar
Nobel ödüllü bilim adamı: Aziz Sancar

Nobel ödüllü bilim adamı: Aziz Sancar

Mardin-Savur'da Sancar 8 Eylül 1946 da doğan Aziz Sancar, sekiz çocuklu bir ailenin çocuğuydu. İlk eğitimini Mardin'de tamamlayan Sancar, 1963 yılında girdiği İstanbul Tıp Fakültesini 1971 yılında bitirdi ve eğitim için ABD'ye gitti. Savur'da iki yıl doktorluk yaptı. Sonrasında Dallas'a giderek Teksas Üniversitesinde Moleküler Biyoloji dalında doktora yaptı. Yale Üniversitesi'nde DNA onarımı dalında doçentlik tezini tamamladı. DNA onarımı, hücre dizilimi, kanser tedavisi ve biyolojik saat üzerinde çalışmalarına devam etti. 1997 yılından bugüne Amerika Birleşik Devletleri North Carolina-Chapel Hill'de North Carolina Üniversitesi Biyokimya ve Biyofizik Bölümü'nde görev yapan Prof. Sancar, gerçekleştirmiş olduğu 300'e yakın bilimsel makale ve bu makalelere yapılan 12 binden fazla atıfla, bilimsel araştırmada eşine az rastlanır bir başarıya imza attı. İstanbul Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra yurtdışında yaptığı çalışmalarla Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi'ne kabul edilen üç Türk'ten biri de olmuştu.

  • 26
  • 26

Kanser tedavisindeki 'sirkadiyen saat' (ritmik saat) de önemli bilim adamımız Aziz Sancar tarafından bulundu. Bu buluşuyla DNA onarımı günün belli saatlerinde artıp belli saatlerde de minimum seviyeye indiğini keşfeden Sancar, bu sayede vücuttaki DNA onarımının minimum olduğu zamanı tespit edip, kanser hücrelerine ilaç verip, bu hücrelerin ölmesini sağladı. Böylece DNA onarımı potansiyelinin en az olduğu zaman ilaç tedavisi uygulanarak, hem ilacın etkisini çoğaltılacak hem de yan etkileri azaltılabilecek.

Aziz Sancar, hücrelerin hasar gören DNA'ları nasıl onardığını ve genetik bilgisini koruduğunu haritalandıran araştırmaları sayesinde 2015 Nobel Kimya Ödülü'nü kazandı. Bu çalışmasında hücrelerin hasarlı DNA'yı tamir ederek genetik bilgiyi nasıl koruduklarını moleküler düzeyde haritaladı. Aziz Sancar'ın DNA'nın onarım mekanizmasını moleküler seviyede göstermeyi başaran bu çalışması sayesinde, yaşayan hücrelerinin fonksiyonlarını nasıl sürdürdüğü, kalıtsal pek çok hastalığın moleküler seviyede nedeni, kanser gelişimi ve yaşlanmanın mekanizmaları gibi pek çok alanda kesin sonuçlara dayalı çok önemli bilgiler elde edilebildi.

Aziz Sancar tarafından geliştirilen bir testle, insanlarda DNA'daki hasarlı nükleotidlerin çevresindeki 27 nükleotidin nasıl kesilip atıldığı ve "doğru" nükleotidlerin bu boşluğa nasıl yerleştirildiği bulundu. Sancar, bu mekanizmanın 16 gen tarafından sentezlenen 16 protein ile işlediğini keşfetti. Ayrıca Aziz Sancar, insan genomundaki DNA onarım genlerinin bütün bir haritasını yayımladı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN