İlim ve irfan medeniyetimizin yansıması: Modern Bilimin Öncüleri Sergisi
Modern bilim ve teknolojilerin öncüsü olan bilim insanlarını, insanoğlunun bilim üretme macerasını ve İslam medeniyetinin bu macera içindeki yerini tüm dünyaya etkileşimli olarak anlatmayı hedefleyen "Modern Bilimin Öncüleri; İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi" sergisi 4 Kasım tarihinden itibaren İstanbul Havalimanı Dış Hatlar Terminali'nde sanatseverleri bekliyor. "2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Bilim Tarihi Yılı" etkinlikleri kapsamında yer alan sergi, bir yıl süreyle ziyaret edilebilecek.
İstanbul Havalimanı Dış Hatlar Terminali'nde ziyaretçilerini bekleyen serginin küratörü Sümeyye Ceylan; sergi hazırlık sürecini, sergide yer alan keşifleri, Usturlab'ın hikayesini ve ziyaretçilere sunulan özel alanlar hakkındaki bilgileri Fikriyat'a anlattı.
Giriş Tarihi: 31.12.2019
08:34
Güncelleme Tarihi: 31.12.2019
10:47
Başka bir örnek: Ay üzerindeki 20'nin üzerinde kraterin ismi Müslüman bilim insanlarına ait. Hatta birkaç ay önce Uluğ Bey kraterine NASA bir atmosfer görevi düzenledi ve bunun fotoğraflarını paylaştı. Biz de bunu duvara fotoğraf şeklinde koymaktansa dijital büyük bir Ay modeli ürettik. Siz tablet üzerinden Ay kraterlerine ay haritası üzerinden tıkladığınızda, model size doğru dönüyor ve orada hangi krateri ve ne olduğunu görüyorsunuz. Bunun gibi birçok deney ve makine, sergimizde ziyaretçilerimizi bekliyor.
Sergide yer alan “özel alanlar” neler?
Serginin hikâyesini inşa ederken ziyaretçiye vermek istenilen deneyimi beş başlık altına topladıklarını belirten Ceylan, bu başlıkları şöyle sıraladı:
"İlk başlığımız keşif. Keşifte İslamiyet öncesi dönemdeki tüm medeniyetlerin inşa ettiği bilimsel sürecin nasıl İslam coğrafyasında toplandığını, hangi yolculuklardan geçerek gelip Müslümanlarla buluştuğunu anlattık. Burada en önemli yerleştirmelerimizden biri giriş filmimiz. Sonra Beytü'l Hikme düzeneğimiz var. İslamiyet'in ilk yıllarında kurulmuş bir kütüphane Beytü'l Hikme. Kendisinden önce gelmiş bütün medeniyetlerin yazma eserlerini toplayarak, çevirilerini yaparak, eksiklerini kapatarak başlayan bir bilimsel serüven aslında.
Sonra Gözlem bölümüne geçiyoruz. Müslümanların en önemli ilk çalışmalarını yaptıkları bilim dallarından biri astronomi. Bu bölümde; Beni Musa, Es-Sufi'yi, Uluğ Bey'i, Ali Kuşçu'yu, Biruni'yi önemli bilim insanlarını, onların buldukları şeyleri deneyimliyoruz.
Üçüncü bölümümüz İnsan bölümü. İnsan bölümünü de alt başlıklara ayırdık. Neden insan dedik? Çünkü hikâyeyi taşıyan, medeniyeti taşıyan şey en temelde insan. Bizim hikâyemizde de öyle insanlar var ki kimisi ışığın peşinde kimisi hareketin peşinde kimisi kesinliğin peşinde… Kimisi güzelin peşinde kimisi şifanın peşinde… Bu bilim insanlarını, peşinde oldukları bilgilerin altında sınıflandırarak inceledik.
Sonra Sanat bölümüne geliyoruz. İnsan hem bilim yapandır hem de onu sanata dönüştürendir. Bu bölümde de bu bilim insanlarının yaptığı eserlerinin günlük hayatımıza nasıl girdiğini ve sanata dönüştüğünü; dünyayı ve büyük bilim insanlarını nasıl etkilediğini anlatıyoruz.
En son bölümümüzün adı da Medeniyet . Medeniyet bölümümüzün de en önemli bölümlerinden birisi eğitim ve etkileşim bölümü . Bugün günlük hayatımızda kullandığımız birçok obje aslında çeşitli bilimsel serüvenlerden geçip masamıza, üstümüze, odamıza, içinde bulunduğumuz binalara dönüşüyor. Bu serüvenin nasıl geliştiğini anlattık."
Ay küresi modeli hakkında bilgi veren Ceylan şöyle konuştu: " Bunu tamamen özgün çalıştık. Burada dijital bir sistem var. Ay haritası üzerinde bilim insanlarının isimleri dönüyor. Mesela Nasiruddin Tusi'ye basıyoruz. Ay modeli bize dönüyor ve Nasiruddin Tusi kraterinde ışık yanıyor.
Derdimin dermanı olarak ifade ettiğiniz “Usturlab” kimdir, hikâyesi nedir?
Usturlab'ın yol macerasını anlatan Ceylan, ortaya çıkış noktasını açıkladı:
"Şirketin iki kurucusu var. Sümeyye Ceylan, Zeynep Handan Aydoğan. İki kadın matematikçi var karşımızda. Türkiye'de herkes bir şeylerden hep şikâyet eder. Şikâyet etmeyen, Elhamdülillah diyen insan görmedim, diyebilirim. Bu beni derin bir düşünceye sevk etti. Dedim ki herkes bir şeylerden şikâyetçi ama çoğu insan da bir şey yapmıyor. Sadece şikâyet ediyor. Ben dedim ki sadece şikâyet eden olmayayım, bir şey yapayım.
Sonra kendimi tahlil ettim. Ben eğitim biliyorum, matematik okudum, pedagoji yüksek lisansı yaptım, matematik yüksek lisansı yaptım. Astronomi eğitimi aldım, felsefe doktorasına devam ediyorum. Entelektüel sermaye şeklinde birikim yaptım. Bunu nasıl toplumun faydasına dönüştürebilirim kavgasını verirken zihinlerimizde Usturlab'ı kurmaya karar verdik.