Madde madde Kafka'nın iç diyalektiğine yolculuk
Hayatın anlamını ararken Kafka'nın temel tecrübesi, yabancı olmak ve varlığın içinde kendine bir yer bulabilme ihtiyacını duymaktı. 'Günlük' eserinde şöyle yazıyor Kafka: "Bir yabancıdan daha yabancı yaşıyorum…" Kafka'yı doğum gününde maddeler halinde yaşamındaki iç diyalektik ile birlikte anıyoruz…
Giriş Tarihi: 03.07.2018
17:30
Güncelleme Tarihi: 03.07.2018
17:47
DÖNÜŞÜM
Teması yabancılaşma olan Dönüşüm isimli hikayede Kafka'nın öz yaşamıyla paralel pek çok unsurun bulunduğu göze çarpar. Dönüşüm, Kafka'nın kendi kendisinin anlatımıdır, kuşkusuz alabildiğine iddialı bir anlatımdır. Gregor Samsa'nın babasıyla arasındaki ilişki de Kafka'nın babasıyla ilişkisini anlatan pek çok benzerlik bulunmaktadır.
"Gregor'u gören kiracılar evden ayrılma kararı alırlar. Bu olay üzerine Grete artık Gregor'dan kurtulmaları gerektiğini ailesine söyler. Anne ve baba da aynı fikirdedirler, ancak bir çözüm yolu bulamamaktadırlar. Gregor odasına döner. Kımıldayacak hali kalmamıştır. Sırtında çürüyen elma canını acıtmaktadır. Sabahın üçünde ölür. Sabah odayı temizlemeye gelen gündelikçi kadın Gregor'un ölüm haberini aileye müjdeler. Aile rahat bir nefes almıştır. Gündelikçi kadın Gregor'un cesedini ortadan kaldırıp çöpe atarken, anne, baba ve kız kardeş oturup amirlerine işten ayrılmak istediklerini belirten birer mektup yazarlar. Bütün bir günü dinlenerek geçirmeye karar verirler. Dışarı çıktıklarında anne ve baba, son aylarda iyice güzelleşen Grete'ye iyi bir koca bulmak zamanının geldiğini düşünmektedirler."
TveK'dan satın almak için tıklayın…
AFORİZMALAR
Aforizmalar'ı Kafka, Ekim 1917 ile Şubat 1920 arasında yazmıştır. O tarihlerde Kafka'nın iç dünyası alt üst olmuştu. Vereme yakalandığını daha yeni öğrenmiş; uzatmalı nişanlısı Felice Bauer'den ayrılmış; 1908'den 1922'ye kadar çalıştığı İşçi Kaza Sigortası Şirketi'nden hastalandığından ötürü uzun süreli bir izin almış ve ailesine ne evliliğini ne de ünlü bir yazar olarak kabul edildiğini görme mutluluğunu tattıramayacağını artık kabullenmişti.
"İnsanın belli başlı iki günahı vardır, öbürleri bunlardan çıkar: sabırsızlık ve tembellik. Sabırsız oldukları için Cennet'ten kovuldular, tembelliklerinden geri dönemiyorlar. Ama belki de belli başlı sadece bir günahları var: Sabırsızlık. Sabırsızlıklarından ötürü kovulmuşlardı, sabırsızlıklarından ötürü geri dönemiyorlar. Dünyayla arandaki savaşımda, dünyanın yanında ol."
TveK'dan satın almak için tıklayın…
MİLENA'YA MEKTUPLAR
Çek gazeteci ve çevirmen Milena Jesenska-Polak'ın Kafka'nın tümünü Alman dilinde yazmış olduğu eserlerini Çekçe'ye çevirme isteğiyle başlayan tanışmalarının ardından ikili, 1920 ve 1923 yılları arasında sürekli mektuplaşmışlardır. Milena, bir edebiyatçı ile evlidir. Kafka beraberliklerinin umutsuz olduğunu bildiği halde yıllarca mektuplaşır.
"Bak, Milena, Robinson bir gemiye tayfa yazılı o tehlikeli yolculuğa çıkmış, gemi batmış ve daha bir sürü şey geçmişti başından. Oysa yalnızca seni kaybetmem yeter, Robinson'un durumuna düşerdim ben de. Hatta onunkinden de kötü olurdu durumum. Onun bir adası, çalışmayıp dinlendiği bir cuması ve daha pek çok şeyi vardı, sonunda da bir gemi adadan yine alıp götürdü kendisini ve başından geçenleri bir düşe dönüştürdü. Ama seni yitirdim mi hiçbir şey kalmaz benim elimde, adım bile kalmaz, onu da sana verdim çünkü."
TveK'dan satın almak için tıklayın…
AMERİKA
Kafka, Amerika adlı eserinde ailesinden 16 yaşında ayrılarak Amerika'ya, zengin amcasının yanına giden Praglı delikanlı Karl'ın yaşantısını kendi ağzından anlatan bu roman, iyimser tutumuyla, Kafka'nın diğer iki romanı Dava ve Şato'dan belirgin ölçüde ayrılır.
"Şimdi hatırladığı kadarıyla, bavulda bir parça Verona salamı da vardı; annesi onu fazladan koymuş, kendisiyse yalnızca küçük bir parçasını yiyebilmişti, çünkü yolculuk boyunca iştahı kapanmış, ara güvertede dağıtılan çorba da haydi haydi yetmişti. Ama şimdi, ateşçiye ikram etmek için salamın elinin altında olmasını isterdi. Çünkü böyle insanları küçük bir şey vererek kazanmak kolaydı, Karl bunu babasından biliyordu; babası iş ilişkisi içinde olduğu, düşük mevkideki memurların hepsini puro dağıtarak kazanırdı. Şimdiyse Karl'ın hediye edebileceği bir tek parası kalmıştı; buna da, belki bavulu kaybetmiştir diye şimdilik dokunmak istemiyordu. Kafası yeniden bavula takıldı; madem bavulun peşini bu kadar kolay bırakacaktı, neden yolculuk sırasında pürdikkat başında nöbet beklemiş, bu nöbet yüzünden neredeyse uykusunu feda etmişti, şimdi bunu gerçekten anlayamıyordu." (Kaynak: Franz Kafka'nın Eserleri ve Hayatı, leblebitozu; Yüzü Hiç Gülmeyen Bir "Yalnız" Adam: 29 Maddede Franz Kafka, listelist)
TveK'dan satın almak için tıklayın…