Ekrem Kızıltaş: Sezai Karakoç Üretmen Han'ın merdivenlerini arşınlardı
Ülkemiz son elli sene içerisinde ciddi bir değişim ve gelişim döneminden geçti. Bilhassa teknolojide yaşanan bu durum gazetecilik, yayıncılık ve kitapçılık konularında kendini gösterdi. Ekrem Kızıltaş yaklaşık 50 yıllık gazetecilik, yazarlık ve yayıncılık hayatında gördüklerini anlattı. Şöyle diyor Kızıltaş: MTTB konferanslarında büyük isimler "karşımda gelecekte Türkiye'yi yöneten kadroları görüyorum" derlerdi.
Giriş Tarihi: 12.07.2023
19:53
Güncelleme Tarihi: 12.07.2023
21:33
Ekrem Kızıltaş:
Bunun için de hatıratlara önem vermeleri gerektiğini düşünüyorum. Hemen aklıma geleni söyleyeyim Ali Ulvi Kurucu'nun hatıratının özellikle ilk üç cildi. O dönemin 1930'lu, 1940'lı yılların olaylarını, birinci elden ve Sultan Abdülhamid Han ve Vahdettin Han dönemlerini doğrudan kaynaklarından aktaran bilgileri ile bence Türkiye'nin yüz yılıyla alakalı çok ciddi bilgilere sahiptir.
Üstadın, rahmetli Necip Fazıl'ın romanları, kitapları, tiyatro eserleri okunmalı. Sezai Bey mutlaka, en azından bazı nesirleri, şiirleri okunmalı. Cemil Meriç uzun konuların nasıl kısa sürede aktarılabileceğini öğrenmek bir üslup sahibi olabilmek açısından mutlaka okunması gereken bir isim.
Ekrem Kızıltaş:
Bunun yanında herkesin kendi tarzına göre, kendi anlayışına göre - kimisi edebiyata düşkündür, kimisi tarihe düşkündür kimi başka bir coğrafyaya düşkündür ya da başka bir şeylere düşkündür- herkesin kendisine uygun birtakım şeyler bulup önemli olan temel olan şeyleri okuduktan sonra bizi geliştirebilecek, bizi ilerletebilecek bize her okuduğumuz ve bir şeyler katabilecek şeyleri ben mutlaka okumak gerektiğini inanıyorum. Burada da zannediyordum bir dönem çok yaygındı dijital okuma, işte e-kitaplar ama yine galiba ana akım olan kitaplara döndük. Onu kıvırmak istediğiniz gibi hareket etmek mümkün galiba. Dolayısıyla ben okunan her kitabın bize bir şeyler kattığına ve bunun yaşının da olmadığına inanırım.
Şu kolaycılığa da kaçılmamalı, "işte elime aldım bir kitabı okudum bitti. Peki, ne öğrendim?" bu soru anlamsız bir sorudur. Ne öğrendiğinizi belki üç ay ya da üç sene ya da otuz sene sonra anlarsınız. Neden? Bu bir birikimdir. Bir şeyler dolar, doldurulur. Bu yüzden hatıratlara ve günümüzü anlamayı, günümüzü çözmeyi kolaylaştıran belki aktüel birtakım kitaplara, tabii ki şiire ilgi duyan romana ilgi duyan, hikâyelere ilgi duyan o tür şeylere eğilmelerinde fayda var. Ama her bir şeyimiz biraz palyatif, sadece çok satan olsun diye hazırlanmış birtakım kitapların falan dışında bize hakikaten bir şeyler verebilecek kitaplara eğilmek bence çok faydalı olur.
Röportaj:
Bekir Salih Yaman
Editör:
Sümeyye Gedizli
Kurgu:
Günışığı Gülhan Salma
Kamera:
Serkan Hervenik Mert Akkuş Eyüp Kaymak