Türkiye’nin önde gelen inanç merkezleri
Türkiye'nin inançların beşiği olduğu gerçeği arkeolojik kazılar ve bilimsel araştırmalarla her geçen gün daha da güçleniyor. Atalarımızın henüz sığınacakları konutları dahi yapmadan önce dini yapılar inşa ettiklerini ortaya çıkaran ve böylece şimdiye kadar tarih sayfalarında yer eden bilgilerin bir kez daha gözden geçirilmesine neden olan Göbeklitepe, yakın tarihli bu keşiflerin en çarpıcısı. Türkiye'nin hemen her noktasında farklı dinlere ait kutsal mekanları görmek mümkün. Sizler için Türkiye'nin farklı noktalarında yer alan inanç merkezlerini derledik.
Giriş Tarihi: 13.07.2019
14:41
Güncelleme Tarihi: 13.07.2019
19:40
Günümüzde Türkiye halkının büyük bölümü Müslüman olmakla birlikte farklı din mensuplarının ibadetlerini rahatça gerçekleştirdiğinin görülebilmesi, dinler arası kardeşliğin hala geçerli olduğunu göstermektedir. Türk halkının bu hoşgörüsünün kaynağı henüz 13. yüzyıl gibi erken tarihlerde Mevlana, Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre gibi din büyüğü ve düşünürlerin sözlerinde karşımıza çıkıyor.
Mevlana'dan yaklaşık 200 yıl sonra 1430 yılında Edirne'de hahambaşılık yapan İzak Sarfati'nin , bu yıllarda Avrupa'da eziyetlerle karşılaşan dindaşlarına gönderdiği mektup da hoşgörü anlayışının Türk insanına atalarından miras kaldığının bir başka kanıtı:
"Ben burada huzur ve mutluluk buldum. Türkiye sizin için de barış ülkesi olabilir. Hepimiz barış ve özgürlük içinde yaşıyoruz. Kalkın kardeşlerim! Bize gelin! Burada düşmanlarımızdan kurtulacak, huzur bulacaksınız!"
Farklı inançlara ait dini yapılar ve kutsal yerler Türkiye'nin farklı noktalarına dağılmış durumda. Dünyanın başka bir yerinde göremeyeceğiniz zenginlikteki bu örnekler günümüzden 12 bin yıl öncesine ait ilk kült alanından, efsanelerle şekillenmiş kutsal mekanlara, çok tanrılı dinlerin tapınaklarından semavi dinlere ait yapılara uzanan geniş bir tarih aralığına ve çeşitliliğe sahip.
Ziyaret etmek istediğiniz yerler Türkiye'nin neresinde olursa olsun değişmeyen tek gerçek, sizi karşılayacak yüzlerce yıllık hoşgörü geleneği ile şekillenen Türk misafirperverliği ve sıcakkanlılığı olacaktır.
AĞRI DAĞI - HZ. NUH’UN GEMİSİNİNİN SIĞINAĞI
İnsanlık tarihinin en önemli ve eski destanlarından olan, Sümer tabletlerinde olduğu gibi Tevrat ve Kur'an'dan yer verilen, Hollywood'un büyük bütçeli filmlerine ve çok satan kitaplara konu olan Büyük Tufan Efsanesi şüphesiz herkes tarafından bilinmekte. Hz. Nuh'un tüm canlıları tufandan kurtarmak için inşa ettiği gemisinin karaya oturduğu iddia edilen yerlerin ikisi de Türkiye'de. Cudi Dağı, Türkiye'nin güneydoğusunda Şırnak ili içerisinde yer alıyor. Diğeri ise yıllar boyunca bu iddianın doğrulanması amacıyla inceleme ve araştırmalara sahne olan Ağrı Dağı. Uzun yıllardır pek çok araştırmacı iddiaların doğruluğunu kanıtlayabilmek amacıyla burada incelemelerde bulunmuş ve bulunmaya devam ediyor.
Ankara ve İstanbul ile Ağrı arasında düzenli hava yolu bağlantısı mevcuttur. Kara yolu ile gelmeyi tercih edenler için Türkiye'nin her ilinden Ağrı'ya ulaşmak mümkün. Ağrı Dağı'na çıkmak isteyen Türk vatandaşları doğrudan Doğubayazıt Kaymakamlığı'na yabancı uyrukluların ise ülkelerindeki Türk konsolosluklarına başvurması gerekiyor. Yabancı ziyaretçiler izin alma süresi 1 ayı bulabildiğinden hazırlıklarınızı bu doğrultuda yapmanız yararınıza olacaktır.