İstanbul’un yüz yıllık tarihini yansıtan 10 film
Sinemamızdaki ilk polisiye film çalışmasının ya da İstanbul'un Fethi'ni konu alan ilk sinema filminin hangisi olduğunu biliyor musunuz? Sizler için İstanbul'un yüz yıllık tarihini sinema perdesine yansıtan 10 filmi derledik.
Giriş Tarihi: 27.04.2019
09:41
Güncelleme Tarihi: 27.04.2019
10:09
Türk sineması tarihinde köyden kente göçün ilk kez konu edildiği ' 'Gurbet Kuşları''nda aile bireylerinin perspektifinden sosyal ve ekonomik dinamiklerin altı çizilmiştir. Hikâye Haydarpaşa Garı'nda başlayıp yine aynı mekânda biter. Ailenin İstanbul'a ayak bastığı ilk yer olan Haydarpaşa Garı bütün haşmetiyle aileyi büyüler, ''Rumelihisarı vapuru'' ile karşı yakaya geçen ailenin tek hayali İstanbul'un efendisi olmaktır. Fatih Çarşamba'da gelir düzeyi nispeten düşük insanların ikamet ettiği mahallede, eski bir Türk evine yerleşen ailenin iki ferdi Selim ve Murat burada yaşamaktan memnun değildirler ve Haliç'in öbür yakasındaki Beyoğlu'nun zengin yaşamına özenirler. Tahir Bey, ilk dükkânını modern bir yerde açmak ister; dolandırılınca mahalle tamircisi olmakla yetinmek zorunda kalır.
Kozmopolit yaşam biçiminin egemen olduğu ve manevi değerlerin yozlaştığı yer olarak temsil edilen İstanbul'da, zengin-yoksul farkından ziyade alaturka-alafranga yaşam farkı dikkat çekmektedir. Yok olmaya yüz tutan eski mahallelerinin yanında, yeni oluşmaya başlayan gecekondu mahalleleri İstanbul'daki hızlı yapılaşmanın bir nevi belgeselini sunmaktadır. Dar sokaklardaki ahşap binalarla beton apartmanlar, şehirdeki bu sosyal karışıklığı mimari açıdan göz önüne sermiştir. Filmdeki çekimlerde Çarşamba orta gelirli insanların yaşadığı mahalleyi; Cihangir orta gelir üstünü; Nişantaşı'nda yükselen beton binalar yüksek geliri; Boğaz'daki yalılar ise varlıklı yaşamı temsil etmektedir. Bununla birlikte filmde çıplak tepelerde görülen ufak tefek gecekondular, nüfusu o zamanlar henüz bir buçuk milyonu bulmayan İstanbul'u bekleyen çarpık yapılaşma tehlikesini yansıtması bakımından önemlidir.
Gurbet Kuşları filminin özeti:
Kahramanmaraş'taki otomobil tamirciliği işi kötü gitmeye başlayınca, Tahir Efendi (Mümtaz Ener), elinde avucunda ne varsa satıp eşi ve dört çocuğunu da alarak yeni bir hayat kurma ümidiyle İstanbul'a göç eder. Ailesiyle, daha önceden tuttuğu eski ahşap eve yerleşen Tahir Efendi, kaporasını verip satın aldığı otomobil tamirhanesine gittiğinde dolandırıldığını anlar. Tüm birikimini ortaya koyarak mahalle arasında tamirci dükkanı açan ailenin işleri bir türlü yoluna girmez. Tahir Efendi'nin dört çocuğunun ise yeni geldikleri şehre ait birçok hayalleri vardır. Ancak aile bireyleri için işler hiç de umdukları gibi gitmez.