Abdülhamid'in miras bıraktığı 44 eser
Şehr-i İstanbul'un sevdalısı Sultan II. Abdülhamid, mevcut düzensizliğin önüne geçmek ve yeni yatırımlar yapmak kaydıyla can çekişen şehre yaşanırlık kazandırmak istiyordu. Abdülhamid'in siyasi yönü ile birlikte, Osmanlı vatanına kazandırdığı eserleri konuşmak, onun çağın gerekliliklerini ve ilerisini düşündüğünün bir kanıtıdır. Peki, Abdülhamid'in başkent olan İstanbul'u, marka şehir haline getirmek için dünyanın önde gelen mimarlarına ve şehir plancılarına İstanbul ile ilgili projeler çizdirdiğini biliyor muydunuz?
Giriş Tarihi: 10.02.2020
10:19
II. Abdülhamid'in geldiğinde şehzadeliğinden beri sevdiği Kağıthane'de istirahat etmesi ve atışları izleyebilmesi için 1888 yılında inşa edilmiştir. Tek katlı ve Batı mimarisinde inşa edilen Poligon Sarayı, enine geniş bir sofadan ve iki yanında kuleli kanatlardan oluşmaktaydı.
Eğitime büyük önem veren Sultan II. Abdülhamid, saltanatında ziraat, bayındırlık, sanat gibi alanlarda eğitim veren mektepler açmıştı. Bu okulların yanı sıra, ticaretin teorik ve pratik bilgilerle idare edilen ilim dalı haline geldiğini görmüş ve ticaret eğitimi almış deniz personeli yetiştirmek üzere bu alanda da mektepler açmıştı.
Kale ve istihkâm yapımı, güzergâh üzerinde yol inşası yapımı alanlarında eksikliği hissedilen teknik subayların yanında, yabancılarla rekabet edilebilmesi amacıyla uzman tüccar kaptanların yetiştirilmesi ihtiyacı bu alanda çalışmayı zaruri kılmıştı. Sultan Abdülhamid'in emriyle Heybeliada'daki Mekteb-i Fünun-ı Bahriye-i Şahane binasında bu kuruma bağlı olmak üzere 5 Aralık 1884'te Tüccar Kaptan Mektebi açılmıştı.
Osmanlı'da, havagazı ile aydınlatılma ilk olarak Dolmabahçe Gazhanesi vasıtasıyla Beyoğlu ve çevresi için yapılmıştı. Sultan II. Abdülhamid is Suriçi'ni aydınlatmak için 1880 yılında Yedikule Gazhanesini, Kadıköy- Üsküdar ve civarı için 1891'de Kadıköy Hasanpaşa Gazhanesini kurdurdu.
YILDIZ ÇİNİ FABRİKA-İ HÜMAYÛNU
Beşiktaş'ta yıldız Sarayı bahçesinde yer alan fabrika, Sultan II. Abdülhamid tarafından 1891 yılında, Türk çini sanatını canlandırmak, yeni bir yön ve hız vermek amacıyla kurduruldu.
1891 yılında üretime başlayan fabrika, 1894 depreminde zarar görmüş, aynı yıl İtalya Mimar Raimondo D'Aronco'ya adeta yeniden yaptırıldı. Aslında saray atölyesi olan Çini Fabrika-i Hümayununda 1894 yılından itibaren vazo, duvar tabağı gibi dekoratif amaçlı eserler yanı sıra, yazı ve sofra takımları, kartvizit tabakları, kapaklı kâseler , sahanlar, aşure testileri, karpuz şekerlikler, çay ve fincan takımları gibi günlük kullanım eşyaları da üretilmişti.
Yıldız Çini Fabrika-i Hümayunu'nda üretilen eserlerin tümünde, fabrikanın orijinal amblemi olan ay-yıldız damgası yer alırdı.
BEYKOZ HAMİDİYE KÂĞIT FABRİKASI
Beykoz'da Hünkâr İskelesi yanında, temeli 19 Haziran 1890'da dualarla atılan ve resmi açılışı 24 Ocak 1893 yılında yapılan fabrikadır. Sultan II. Abdülhamid, 1887 yılında Başmabeyn Osman Bey'e 50 yıl süreyle Osmanlı'da kâğıt imali imtiyazını vermişti. Bunun üzerine Osman Bey tarafından 300.000 Osmanlı altını sermayeli bir şirket kuruldu.
Şirkete bir İngiliz sermayedar grubu ortaktı, Türkçe adı Hamidiye Kâğıt Fabrikası İngilizce adı ise Ottoman Paper Manifacturing Company Limited idi. Fabrikanın kurucusu Osman Bey ölünce yerini oğulları Ali Cevad beyler aldı. Fabrika alanı olarak Ali Cevad Bey'in Hünkâr İskelesi yanındaki 42 dönümlük arazisi seçildi. İngiltere'den dört kâğıt makinesi getirildi. Fabrika 24 Ocak 1893'ten itibaren üretime geçti.