Aliya İzzetbegoviç'in hatıralarından alıntılar
Etrafı zulümle çevrili bir coğrafyada çabaları ile Müslümanlara ferah bir ortam oluşturmak ve İslam'ı savunmak adına sayısız fedakarlıklarda bulunan Aliya İzzetbegoviç, "Bilge Kral" olarak anılır. İkinci Dünya Savaşı'nın bitişi ile başlayan Müslüman karşıtlığını fark eden ve Batı'nın o soğuk maskesini indirmek için yaşamı boyunca mücadele veren Aliya, aynı zamanda eserleri ile canlı bir tarihi kaynak hüviyetindedir.
Giriş Tarihi: 09.03.2022
19:33
Güncelleme Tarihi: 19.10.2024
09:27
"Kendilerine hayranlık duyduğumuz kimseleri düşünün -bunlar gerçek insanlar olabilir, edebi kahramanlar olabilir- bunların hepsi, Sokrat, Antigone, İsa vb. acı çekmiş insanlardır. Yani eğer yalnız bu yaşadığımızdan başka bir hayat yoksa, Tanrı diye bir şey yoksa, bu insanlar kahraman değil, yalnızca kaybetmeye mahkum kimselerdir, yaptıkları fedakarlıklarınsa hiçbir kıymet-i harbiyesi yoktur."
Aliya İzzetbegoviç
Bir Osmanlı destanı: Osmancık'tan alıntılar
Adaletsizlik barış zamanında da olacak mı?
"Olovo yakınlarında imkânsızlıkları ve cesaretiyle tanıdığımız bir birlikle görüşme yapmıştık. Klasik konuşmalardan sonra bir asker öne doğru çıkıp bana şöyle bir soru sordu: "Başkanım, barış gelince hiç adaletsizlik olacak mı?" Soruya şaşırmıştım, ama yine de şöyle cevap verdim: "Evet, maalesef adaletsizlik olacak, sizin de ona karşı tıpkı şimdi düşmana karşı savaştığınız gibi savaşmanız gerecek."
Aliya İzzetbegoviç
Şiirimizde elif imgesi
"Saraybosna cehennem gibiydi. Ne su, ne elektrik, ne gaz ne de yiyecek vardı; ancak, muhtemelen kendisini yalnızca acı çekilen zamanlarda gösteren ve daha sonra, işler normale döndüğünde nostalji ile hatırlanan, eşi benzeri görülmemiş bir insanlararası dayanışma söz konusuydu. 42 aydan fazla süren kuşatma sırasında, 1.300'ü çocuk olmak üzere 10.000'den fazla insanın bomba ya da sniper mermileriyle öldürüldüğü ve 70.000'den fazla insanın yaralandığı tahmin edilmektedir."
Aliya İzzetbegoviç
Osmanlı padişahlarının mühürleri
"Hatırlayınız, bir dönem, bize sonsuzluk kadar uzun gelen bir dönem boyunca, 1992 Aralık'ından 1994 Nisan'ına kadar üç cephede tamamıyla etrafımız sarılmıştı; bunlar Karadzic, Boban ve Abdic cepheleriydi, ama sizin de gördüğünüz gibi Bosna bugün hala ayakta."
Aliya İzzetbegoviç
Edmondo de Amicis'in Gözünden İstanbul