Arama

  • Anasayfa
  • Galeri
  • Tarih
  • Cüzzam hastalarının tedavi için karantina altına alındığı Miskinler Tekkesi

Cüzzam hastalarının tedavi için karantina altına alındığı Miskinler Tekkesi

Miskinler Tekkesi, cüzzamlıların barındığı ve rehabilite edildiği alanlardı. O dönemde tedavisi mümkün olmayan bu hastalığa yakalananlar, miskinhane de denilen yerlerde karantina altına alınırdı. Kamu sağlığını korumak için şehre uzak alanlarda inşa edilen bu kurum, cüzzam hastalarının hoşlanmayacakları bir isimle gururlarını kırmamak adına tekke olarak isimlendirildi. Cüzzam hastalarının Avrupa'da lanetli olarak hor görüldükleri bir dönemde Osmanlı, onlara yardım elini uzarak himayesi altına aldı. Osmanlı'nın merhamet yuvası Miskinler Tekkesi hakkında bilinmesi gerekenleri derledik.

  • 15
  • 20

Nurbanu Sultan Vakfı'nın cüzzamlılara katkısı büyüktü. Atik Valide İmareti'nden her gün sabah her miskine 2 çift fodla; akşamları çorba, pilav, et vepazartesi ve perşembe olmak üzere haftada iki kere akşam pilav ve zerde verilirdi.
Nitekim, Nurbanu Sultan Vakfı İmareti "fukara ve miskinlere, zuafâ ve muhtacîne" vakfedilmiş ve " hângâhda sakin bulunan dervişlere verilen taamdan her gün fukara ve mesâkîne tevzi" edilmesi; "Berat ve Regaip geceleri ve bayram
günleri pişirilen yemeklerin hângâh hücrelerinde oturan fukara ve mesâkîne vd. tevzi"
edilmesi şart koşuldu

  • 16
  • 20

Osmanlı döneminde cüzzam hastalığının tedavisi için çeşitli yöntemler uygulanmıştır. Hastalık kan almakla, ilaçla veya dağlamakla tedavi edilmeye çalışıldı.

Miskinler Tekkesi'nin önünde yoldan geçen hayırseverlerin para bırakması için sekiz tane sadaka taşı vardı. Bu taşlara para konulduğu zaman "gözcü dede" denilen hasta içeriye haber verirdi. Ardından cüzzamlılar da hep birlikte dua ederlerdi. Şeyh denen tekke yöneticisi toplanan paraları hastalara dağıtırdı.

  • 17
  • 20
Hastalar için bir merhamet yuvası
Hastalar için bir merhamet yuvası

Cüzzamlılar sosyal hayatta hakir görülmezdi. Bakılmaya, merhamete layık biçareler olarak bilinirdi. Tekkenin odaları iç bahçeye bakıyordu. Her odada bir ocak bulunuyordu. On oda aileleriyle kalan evli cüzzamlılara, altı oda bekârlara, iki oda da son zamanlarda dışarıdan gelen ve cüzzamlı olmayan imama ayrılmıştı; hamamda bir de çamaşırhane vardı.

Erkek hastalar aba elbise, katır yemeni, mest-pabuç ve keçe takke; kadın hastalar ise mavi dokumadan çarşaf ve şalvar giyiyordu.

  • 18
  • 20

Önceleri şehre cüzzamlılar inmez iken daha sonrasında ise şehre inip alışveriş yapmaya başladı. Kaynaklarda bazı cüzzamlı hastaların tavuk besleyip yumurta sattıkları, Ömer Efendi adında bir hastanın yirmi keçisi olduğu yazar.

Cumhuriyet döneminde boş kalan tekke çıkan bir yangınla harabeye döndü. Zamanla ortadan kalktı ve sadece çeşmesi kaldı.

  • 19
  • 20

Miskinler Tekkesi'nin son dönemindeki yaşantıyı Enver Naci şöyle anlatır: "Karacaahmet'e gelen bir cüzzâmlı çoluk çocuğunu da yanında getirir, hep beraber senelerce bu mezarlık sınırının içinde kalırlardı. Buraya bekâr kadın veya erkek gayet az gelirdi.

Ve bu yalnızlar, asıl hücrelerin bulunduğu daireye alınmazlar, cümle kapısı ile büyük daire arasındaki boşlukta yapılmış olan odalara yerleştirilirlerdi. Bu iki kapı arasında her gün bir bekâr nöbet bekler, akşam namazı okunur okunmaz kapıları kapatırdı...

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN