Darülislam’da ticaret nasıl yapılırdı?
"Rızkın onda dokuzu ticarettedir" hadisinden de kaynakla İslam dini, ticari hayat için daima manevi bir dayanak teşkil etmişti. İslam beldelerinde ticaretin yaygınlaşmasını sağlayan Müslümanlar, bir müddet sonra ticaret aracılığıyla İslam'ın farklı coğrafyalara yayılmasına ön ayak oldular. Tuzun "beyaz altın" olarak anıldığı dönemden, para birimi olarak kullanılan "deniz kabuklarına" ; başlı başına hareketli bir şehri andıran kervanlardan, ticaretin kilit noktaları olan kervansaraylara… "Darülislam'da ticaret nasıl yapılırdı?" sorusunun cevabını sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 05.12.2018
13:19
Güncelleme Tarihi: 05.12.2018
13:24
“BU KERVANLAR BAŞLI BAŞINA HAREKETLİ BİR ŞEHİRDİ”
14'üncü yüzyılda yaşamış ünlü gezgin İbn Battûta, Sultan Muhammed Özbek Han'ın kervanına katılarak bugün Rusya sınırları içerisinde kalan steplere kadar gitmişti . İbn Battûta gördüklerini şu sözlerle nakleder:
"Çadırımı alçak bir tepenin üzerine kurdum, …çadırımın önüne bayrağımı asarak atlarımı ve arabamı çadırın arkasına çektim… Sonra Mahalle (sultanın kervanı) çıkageldi; bu gördüğümüz, koynunda yaşayan insanları, camileri ve pazarlarıyla, mutfaklarından çıkan dumanlarıyla (kervan hareket halindeyken yemek pişirilirdi) ve insanları taşıyan atlı arabalarıyla başlı başına hareketli bir şehirdi."
KERVANIN MASRAFLARINI YÖRENİN SULTANI KARŞILARDI
Erzak paylaşımını ve güvenliği kolaylaştırması sebebiyle kalabalık seyahat eden kervanın masrafları genellikle ilgili yörenin sultanı tarafından karşılanırdı.
Deve kervanlarından bazıları o kadar büyüktü ki, kervandaki yerinizi kaybetseniz, kalabalık yüzünden geri bulamazdınız.
KERVANLARIN SU İHTİYACI NASIL GİDERİLİYORDU?
Büyük pirinç kazanlar da develere bindirilirdi. Deve eti ve sütü tüketilir, kurutulan hayvan gübresi kamp ateşlerini beslemek için kullanılırdı. Yol üzerinde un, tuz ve suyla pide yapılırdı.
Su, keçi ve sığır tulumlarında saklanmakta olup; su ikmal noktaları, kervanların uğrak yeriydi. Çölde gündüz aşırı sıcak olduğundan gece yolculuk yapan kervanların yaktığı meşaleler çölü ışıl ışıl aydınlatarak geceyi gündüze çevirirdi.
DARÜLİSLAM'DA ALIŞVERİŞ NASIL YAPILIRDI?
Geçmişte, paranın olmadığı dönemde, satın alınan malların bedeli deve, sığır ya da koyun gibi canlı hayvanlarla ödenirdi.
Müslüman gezgin İbn Battûta'nın yaşadığı 14'üncü yüzyılda, Maldivlerde para yerine geçen deniz kabuğu, Batı Afrika'daki Mali gibi bölgelere kadar ulaşmıştı.
Gün gelecek, metal para ve banknotlar, hatta somut olarak görmediğimiz sanal paralar dahi İbn Battûta'nın bahsettiği deniz kabuklarının yerini alacaktı…
"Dârülislam'da alışveriş nasıl yapılıyordu?" adlı haberimizi okumak için tıklayın.