Ecdadın engellilere verdiği değerin tezahürü: Yıldız Sağırlar Okulu
Ecdadımız, engellilerin eğitimine önem vermiş, onlarla yakından ilgilenmiş ve topluma kazandırılması için daima çaba göstermişti. Bu minvalde, yaşadığımız coğrafyada işitme engelliler için açılan ilk resmi okul, Abdülhamid dönemindeki Yıldız Sağırlar Okulu'ydu. Bugün işitme engellilerin kendi aralarında iletişim kurabilmek için kullandıkları işaret dilinin temeli, daha o dönemlerde atılmıştı. Abdülhamid, okulun kuruluşuyla yakından ilgilenmiş; "Osmanlı İşaret Dili" diğer işaret dillerinden bağımsız ve özgün olarak geliştirilmişti. Bugünün Dünya Engelliler Günü olması vesilesiyle Osmanlı'dan günümüze işaret dilinin tarihini derledik…
Giriş Tarihi: 03.12.2018
12:50
Güncelleme Tarihi: 03.12.2020
09:24
"KÖRLER VE SAĞIRLAR BİRBİRİNİ AĞIRLAR"
Tarihler 17 Mart 1891'i gösterdiğinde, görme engelliler için Dilsizler Mektebi'ne bağlı bir de "Âmâlar Okulu" açıldı. Bu okulda, müzik eğitiminin ön planda olduğu bir müfredat oluşturuldu ve öğrenciler "çalgıcı" veya "hafız" olarak yetiştirildiler.
Sağır, Dilsiz ve Âmâ Mektebi öğrencilerinden sağır veya âmâ olanlar, duyamadıkları ve göremediklerinden dolayı, yoldan geçen at ve arabaları fark etmeleri mümkün olmayabiliyordu.
Bu amaçla at ve araba sürücülerinin sağır ve âmâ öğrencileri fark edilebilmeleri için çözüm yolu arandı ve bu öğrencilerin diğer öğrencilerden farklı olduklarını gösterir bir kıyafet giymeleri gerektiğine karar verildi.
Kıyafetin, daha rahat bir şekilde fark edilebilen kırmızı renkte bir elbise olması gerektiği kararlaştırıldı. Ancak sonraki zamanlarda, gerek öğrencilerin, gerekse okul idaresinin bu hususa riayet etmedikleri ve kazaların meydana geldiği görülmüş; bu sebeple okul uyarılmıştır.
Ayrıca öğrenciler, okula biri sağır, biri âmâ olmak üzere ikili gruplar halinde gidip geliyor; birbirlerine yardımcı oluyorlardı. Türkçede "Körler ve sağırlar birbirini ağırlar" sözünün, bu uygulamadan geldiği tahmin edilir.
İLGİNİN AZALMASI NEDENİYLE KAPATILDI
Müzik eğitiminin ilahi ve kasidelerle sınırlandırılması sonrası, okulun âmâlar bölümüne ilgi azaldı ve bu bölüm 1897'de kapandı.
1911 yılında ise, Dilsizler Mektebi kapandı. Okulun kapanmasına rağmen Darülaceze bünyesinde sürdürülen derslere, ilgisizlik ve öğrenci azlığı nedeniyle 1926 yılında son verildi.
Okul, 1944 yılında "Sağırlar Tenasüt Cemiyeti" tarafından yeniden Aksaray'da öğrenime sokuldu. Resmi bir okuldan ziyade, bir dernek olarak faaliyet gösterdi.
O GÜNLERDEN BUGÜNLERE YAŞATILAN MİRAS
1952 yılında, engellilerin eğitimi Milli Eğitim Bakanlığı'nın sorumluluğuna verilince, sağırlar okulu ilk olarak Mevlanakapı'da faaliyete girdi ve ertesi yıl Milli Eğitim Bakanlığı'na devredildi.
Ardından, Yıldız Sarayı içindeki binaya taşınan okul, "Yıldız Sağırlar Okulu ve Yetiştirme Yurdu" adıyla eğitim öğretimi sürdürdü. Bu dönemde, işaret dilinin kullanılması yasaklanmış olduğundan, sözel eğitim verildi.
1983 yılında, eski Vatan Mimarlık ve Mühendislik Okulu'nun binasına taşındı. "Fatih Sağırlar Okulu" adına alan okul, daha sonra Mimar Sinan İşitme Engelliler Anaokulu, İlkokulu ve Sanat Orta Okulu adını aldı.
Son olarak ise, 1996 yılından bu yana Mimar Sinan İşitme Engelliler İlköğretim Okulu olarak eğitime devam etmektedir. Aynı bina içinde Fatih Özel Eğitim Meslek Lisesi adında, işitme engelli öğrencilere eğitim veren bir de meslek lisesi bulunur.
Fikriyat